İmaj ve Politikadan Bir Kesit
Modern zamanların siyaseti “imaj” dır.
İmaj politikada pazarlama aracıdır.
Erdoğan son 20 yılın Popülist Liderdir.
Geçmişteki, Menderes, Demirel, Özal, Ecevit, Erbakan, Türkeş, Deniz Baykal, popülist liderlerdir.
Mesela bunların arasında, Kenan Evren, Bülent Ulusu, Turgut Sunalp, Necdet Calp, Aydın Güven Gürkan, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Murat Karayalçın, Hikmet Çetin, Devlet Bahçeli, Hüsamettin Cindoruk, Sadettin Tantan vd. popülist lider değildirler.
Mesela; Yılmaz Büyükerşen Popülist bir yerel liderdir.
Dedelek popülist bir yerel lider olarak bilinir.
Birçok örnek verebiliriz.
Bunların birçoğu, Eski Türkiye’nin liderleridir.
Bazıları, Genel Başkan düzeyinde kalmış, kimileri tarihten silinmiştir… İsimlerini ne hatırlayan ne bilen vardır.
Mesela Ecevit’ten sonra, DSP’ nin başına geçenler Necdet Karababa, Zeki Sezer, Masum Türker, Önder Aksakal sadece genel başkanlık rolü yapmışlar, hazineden aldıkları yardımlar çar, çur edilince şapkayı alıp gitmişlerdir. Bugün tabela haline gelen partiler olmuşlardır.
Aradaki fark budur.
MANTAR GİBİ TÜRÜYORLAR.
Son bir yılda partiler yerden mantar gibi çıkıyor.
Gerekçeleri de; Demokrasinin olmazsa olmazı diyorlar! Kendilerini avutuyorlar aslında..
Eyvallah!
Aslında bu partilerin çıkış nedeni sistemin getirdiği bir sonuç. Siyasi Pazarlıklarında ellerini güçlendirmek. Siyaset biliminde bunlara için” pazarlıkçı partiler” deniliyor.
Demokrasilerde siyasi pazarlıklar olur mu? Olur. Politika ne yazık ki bu denklem üzerine kurulur.
İttifaklar ve koalisyonların altında bu çıkar pazarlıkları yatar. Yürütme ve karara organlarında yer almak!
Amaç bellidir.
Milletin yanında görüntü vererek malı batıya kaçırmak. Bu iş en güzel politika yolu ile yapılıyor. Kamusal gücü kendi çıkarların için kullanmak.
Şimdi, kurulan partilerin maddi kaynakları nereden geliyor, bu işler nasıl oluyor?
Öyle ya.
Para olmadan asla bu işler olmaz.
Ya cebin dolu olacak, ya aklanması gereken paran olacak, ya da cebi dolu olacak çevren olacak? Kimse bu işleri “hilal-i ahmer” cemiyeti için yapmayacağına göre.
Boşa kürek çekmeyeceğine göre?
SİYASET ÇOK CİDDİ BİR İŞTİR AMA BİZ CİDDİYETSİZİZ..
Neyse şimdiki bunu bir kenara koyalım. Siyasetle uğraşmak çok ciddi bir iştir. Ha öyle laf olsun, ceviz kaplama bir masam, bir de koltuğum olsun diyorsanız sürüsüyle partiler var.
Hatta ilanla İl başkanı bile arandığını duymuştum
Bunların birçoğu tabela partisidir.
Olsun! Demokrasimizin vazgeçilmez unsurları ya.
Ara sırada gazeteye çıkarız, TV’ ler haberimizi yaparız, birkaç esnaf ziyaretini numaradan yaparız, hastanelerde hasta ziyaretleri, yaşlı bakım yurtlarında yaşlıları, oda başkanlarını, birkaç parti il ve ilçe başkanlıklarını ziyaret eder çektirdiğimiz selfileri sosyal medyada paylaşırız.
Şimdiki zamanların particilik yapma anlayışları böyle? Anlattıkları zaman mangalda kül bırakmazlar.
Düttürü dünya siyaseti.
Mesele klarnetin kimde olduğuyla, notalara doğru basıp basmadığı ile ilgili.
Nerede kalmıştık?
Güle güle sana elveda, herkes kendi yoluna!…