Kasım İndirimini Yakaladınız mı?

“Büyük indirim” ilanları göz kırpıyor ve alışveriş tutkusu içimizde kıpır kıpır. Peki çok çeşitli adlarla öne sürülen kasım indirimleri faydalanılması gereken bir fırsat mı, düşülmemesi gereken bir tuzak mı?

Önce şunu belirleyelim: Gerçekten ihtiyacımız olan şeyleri mi alıyoruz, yoksa bu devasa indirimlerin cazibesine kapılıp “almasak da olur” dediğimiz ürünlere mi yöneliyoruz?

Bir alışveriş anında kendimize şu soruyu sormamız gerekiyor: Bu ürün benim hangi ihtiyacımı karşılıyor? Onun üzerindeki cazip fiyat etiketinden çok, o parçanın hayatımıza nasıl bir değer katacağı önemli. Bazen indirimli bir ürün almak cazip gelse de, gerçek değerine odaklanarak seçim yapmak bizi daha mutlu hissettirir. Minimalizm burada devreye giriyor. Gereksiz yüklerden arınıp sadece gerçekten ihtiyaç duyduğumuz şeyleri almak hem bütçemize hem de zihnimize alan açar.

Bir de şu kafa karıştıran “öncesi-sonrası” fiyat etiketleri var. Hepimiz “1000 TL’den 300 TL’ye düşmüş, hemen almalıyım” dediğimiz o anları yaşadık. Ama, gerçekte ihtiyacımız yoksa, o 300 TL bile fazla değil mi? Asıl mesele, ihtiyacımıza en uygun ürünü, en uygun zamanda almak. Mesela, yaz sonunda kışlık mont ya da bot almak, kışın ise yazlık ürünleri toplamak gibi. Bu akıllı strateji hem dolabımızı hem de bütçemizi korur.

Kasım indirimlerinde kışlık mont ya da bot almak cazip görünse de, bazen birkaç ay beklemek daha büyük indirimlerle karşılaşmamıza olanak tanır. Hele belli bir markanın ürünlerini takip ediyorsanız, o markanın yıl içinde nasıl fiyat dalgalanmaları yaşadığını gözlemleyin. Genellikle birkaç ay içinde %70’e varan indirimlerle yeniden karşımıza çıkabiliyorlar. Yani, ihtiyacınız acil değilse, biraz beklemek en doğrusu.

Sonuç olarak, Kasım indirimleri her ne kadar cazip olsa da, alışverişe çıkmadan önce kendimize “Bu gerçekten ihtiyacımı mı karşılıyor, oluşturmak istediğim gardıroba uyumlu, gereken bir parça mı diye sormalı. Moda, doğru parçaları seçtiğinizde sizi yükseltir.

Alışverişi bu tercihlerle yapmak bize stil sahibi bir gardrop yanında berrak bir zihin de armağan eder.

Zeynep Ela Güner