Site Rengi

DOLAR 32,3533
EURO 34,7853
ALTIN 2.394,04
BIST 10.264,81
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 15°C
Hafif Yağmurlu
Eskişehir
15°C
Hafif Yağmurlu
Cts 15°C
Paz 18°C
Pts 21°C
Sal 24°C

Kütahyalı çini sanatçısından Erdoğan’a doğum günü hediyesi

Kütahyalı çini sanatçısından Erdoğan’a doğum günü hediyesi
01.03.2024
A+
A-

2020 yılında UNESCO tarafından ’Yaşayan İnsan Hazinesi’ ödülüne layık görülen Kütahyalı çini sanatçısı Hamza Üstünkaya, doğum günü nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ’Dünyanın en büyük çini tabağı’nı hediye etti.

77 yaşındaki çini sanatçısı Hamza Üstünkaya, miting ve seramik fabrikası açılışı için kente gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir süre sohbet ettikten sonra Erdoğan’a bir süre önce söz verdiği en büyük çini tabağını hediye ettiğini belirtti. İHA muhabirine yaptığı açıklamada, 120 santimetre çapındaki çini tabağın 8 ayda tamamlandığını belirten Üstünkaya, “Ben UNESCO’nun Yaşayan İnsan Hazinesi Ödülünü 4 yıl önce Cumhurbaşkanımızın kendi elinden aldım. Onu aldığım gün kendisine, dünyanın en büyük tabağını size yapacağım, diye söz verdim. O tabak bana Kapadokya’dan hediye gelmişti ve ben 8 ayda o tabağı yaptım. Bütün desenleri yenidir, iğnelenmiştir, basılmıştır. Çizim aşamasını da kızım Gülseren Öztuğcu Üstünkaya yapmıştır. Boyamasını ben yaptım, 8 ay sürdü. Tabii ki bu süre zarfında ben üniversiteye yerleştim. Gelen giden çok şey oldu. Resimlerini çektiler, bilgiler aldılar. Allah nasip etti, Reis-i Cumhurumuz seçim sebebiyle Kütahya’ya geldiği zaman Nafi Güral’ın fabrikasında onu teşhir ettik, teşhir edince zaten gördü, tanıdı, hoş geldin, beş gittin hesabı bir iki konuştuktan sonra yarım saat muhabbet ettik. Bu tabağı gördü, ‘Bu tabağı ben size getirdim’ dedim. ‘Hamza kaç yaşına girdin’ diye sordu. ‘77’ dedim, ‘ben de 70’i aştım’ dedi. ‘Ben de bu tabağı sana yaş günü hediyesi olarak getirdim’ dedim. Arkasından ‘Ben bunu Allah nasip ederse İstanbul’da benim müzem açıldı, Recep Tayyip Erdoğan Müzesi adında, oraya göndereceğim’ dedi. Ben şöyle konuştum, “Allah nasip ederse Kütahya’daki Dumlupınar Üniversitesi’ndeyim, bunun devamı var, küçükleri var. Bunların ben de hepsi bir arada, benim evimde de var, bir arada olmasını milletin istifade etmesini, bir çini nasıl olurmuş, görmesini istedim” dedim. ‘Üniversite’de olduğunu bilseydim bakardım’ dedi. Arkasından konu yemeklerden açıldı. ‘Ben sizin evleri gezeceğinizi bilseydim hanıma söylerdim, hanımım süper yemek yapar, Kütahya yemeği bizde yenir ancak’ dedim. Onun muhabbetini ettik. Arkasından Allah nasip ederse, 7 bin tane desen deyince, bunlar basıldığında dünyanın en büyük serisi olacak, çıkmışı var zaten’ dedim. ‘Allah nasip ederse mart ayında, bayramdan sonra ziyarete geleceğim’ dedim, ‘beklerim’ dedi. Böyle ufak tefek şeyler konuştuk, yan yana, toplu olarak, valimizle ve bakanlarla birlikte fotoğraflarımız çekildi. Bu ortamda mutlu oldum” diye konuştu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.