Liyakat mı Sadakat mi?
Eskişehir AK Parti il başkan aday adayı hâlâ belli değil. Bu kadar gecikme hiç görülmedi. Belki pandemiden dolayıdır. Öyle ya! Covid 19’a yakalananlar var. Onlar bir iyileşsinler. Karantinadan bağışıklık sistemini güçlendirerek bir çıksınlar.
Bence hayra alâmet.
Demek ki, genel merkezde titiz bir tarama var. İsimler ince eleyip, sık dokunuyor…
Demek ki; “burası milletvekillerinin oyun oynayacağı bir alan değil!”
“Kimi aday göstersem delegeler onu seçer” mantığıyla hareket edilmeyecek. Edilirse ne olur?
Hüsran..
Demek ki; “liyakat” aranacak.
LİYAKAT NASIL ARANACAK?
Lakin liyakat nasıl aranacak? Anketle mi? İşte bu yanlış.
Liyakat, anketle aranmaz. Anket dediğiniz nedir ki? Tamamen manipülasyona ucu açık.
Peki, temayül yoklaması…
Onun modası çoktan geçti.
O işin de “tadı tuzu” kaçtı. İş cenaze namazlarına döndü. Peki cemaatlere mi, vakıflara mı danışılacak? Bu saatten sonra AK Parti bu yanlışlığı yapamaz. Sempati veya güven duyduğu “içlerinden” birine mi verilecek? Yeter mi? Bence yetmez.
HATALAR, PARTİYE GİREN VİRUS GİBİDİR
Yerel seçimlerde bunu gördük. Yapılan hatalar seçim kaybedilmesine neden oluyor. Partililer seslerine kulak verilmesini, dinlenilmesini ister. Partililer çalışırlarken, koştururlarken partisine veya siyasi görüşüne bakmaz, liderine falan daldırmaz.
Sesini dinlemeyen teşkilatların belirlediği adaylara oy vermeyerek cezalandırır.
Önemli olan hizmettir. Beklentisi sadece odur. Bu zihniyet galiba değişiyor.
Belki ilk defa gördüğümüz bu liyakat arayışı, körü körüne bir ‘sadakat alışkanlığı’nı alt eder inşallah!
Gerçek sadakat, LİYAKATA gösterilen saygıdır.
Tek yol adil olabilmektir. Muasır medeniyet dediğimiz şey aslında budur.
AK Parti’nin polit-büro yöneticileri bunu kavrayabilecek mi?
Kavrarlarsa zaten mesele yok.
Durmak yok o zaman..
*****
LİYAKAT
Bu söz artık anlamını da yitirmeye başladı. Neyin nesidir.. Nasıl bir şeydir. Nasıl ölçeceğiz, biçeceğiz. Nasıl değerlendireceğiz.
Ucu açık.
Tespit edecek bir Liyakatmetre yok ki… Öyle ya Liyakat belirleme ve değerlendirme merkezi sınavlarla belirlenmiyor ki!
Herkes kendini liyakatli zannediyor. Böle bir dönemdeyiz. Muhafazakâr kesim de de böyle, Kendilerini demokrat-sosyal demokrat, Atatürkçü olarak tanımlayan kesimler de böyle.
Tercihler politik.
Bana biat edin! Rahat edin.
Bakın Eskişehir’deki Belediye yönetimlerine. Sanki liyakatli insanlar mı görev yapıyor?.
Hayır!
Medya dünyası farklı mı? Şöyle bir eğitimlerine, niteliklerine ve donanımlarına bir bakın. Köşe yazarlarına bir bakın. Birikimlerine bir bakın.
Ne dediğimi anlarsınız.
EKREM BİRSEN MECLİS ÜYESİ DEĞİL Kİ! Hakkı Sağlam, köşesinde Ekrem Birsen’i de Covid-19’a yakalanmış diye yazmış.. Sözde, yılların gazetecisi. Gazeteci ile gasteci arasındaki önemli fark. Sehven, yanlışlık olmuş da diyemez!
Ekrem Birsen Büyükşehir Belediye meclis üyesi değil ki. Esnaf odaları başkanı. 2009’ da 1.sıradan Unakıtan’ın kontenjanından liste başı olarak Tepebaşı Meclis üyesi ve sıralamadan dolayı büyükşehir belediye meclis üyesi olmuştu. Kısa bir zaman sonra da istifa etmişti..
Kardeşi Mustafa Birsen. Eskişehir Tepebaşı ve Büyükşehir meclisinin en kıdemli belediye meclis üyesi. Covid-19’a yakalan Mustafa Birsen. Gerçi Birsen’ler zaten soyadları gibi hep “bir-sen” liste birincisi olmuş..
Maske, mesafe ve hijyen.. Sağlığımız için, dünyaya bir faydanız olsun…
Kendilerine ve hasta olan herkese acil şifalar diliyoruz…