MHP İl Başkanı ile Sohbetimizden edindiğim izlenimler

Ülkü’cülüğün Ülke sevdasından mayalandığı bir Derya’ya daldık geçtiğimiz günlerde.Gündem seçimdi güya.Bizim de maksadımız seçime dair muhtemel öngörüleri almaktı.

Daha kapıdan girer girmez ciddiyetin ve idealizmin müzasi gibiydi MHP il Binası, İl Başkanı İsmail Candemir’in samimi karşılaması ile makama buyur edildikten sonra,Yine Başkanın işareti ve desturu ile bizimle makama iştirak etti ülkücüler.

Evet ülkücüler Başkanlarının işareti ile konuşuyor hatta o işaretle yürüyor ve o işaret ile bakıyor ama Milliyetci Hareket Partisi  İl Baskanı İsmail Candemir ise Genel merkezden henüz işaret almadığı için seçime dair en ufak tüyo vermiyor.

Biz ne kadar gayret edersek edelim o mevzu dönüp dolaşıp Türk Milliyetçiliğinde siyaset anlayışına çıkıyor.

“Hadi gelin birlikte siyasetçilik oynayalım şuur’suzluğu ile kurulmadı bu ittifak” diyor Başkan

15 Temmuz sonrası Genel Başkanımız böyle uygun gördü diyor.

Bir güç birliğine duyulan ihtiyaçtan sonra oldu diyor.

Başbuğ Alparslan Türkeş in de ifade ettiği gibi,

“Türkün en önemli vasfı Teşkilatçılığıdır” düsturu ile gönül dolusu “Ben Teşkilatçıyım” diyor Sayın Candemir.

İnsan inanmadığına biad ediyorsa korkuyordur diye düşünürüm hep.

İnandığı davaya ise sadece biat etmez.

Uğruna mücadele de eder.

Milliyetçi Hareket Partisinde inanarak Savaşılan bir Biad etme var.

Bir fikre bir ideolojiye kendisinden daha üstün bir ideoloji ile karşı çıkılır.

Henüz Ülkü’cülüğün karşısına çıkabilecek dikilebilecek daha iyi bir ideoloji yok diye düşünüyorum.

Zira AK Parti nin ve  Cumhurbaşkanımızın son 21 senedir verdiği mücadele de Milliyetçilik Türkçülük ilkesi ve ülküsü olmasaydı bu ittifak gerçekleşmezdi

Kalabalık ile anlam yitirenler den değil,

Kalabalığa göre azınlığın ağırlığı ile ayakta duruyor bu ittifak.

Siyasi Donanımı umman olan Candemir’in Ülkücülük tarihini ve teşkilatçılık anlayışını dinlerken,

Siyaset’in içinde Siyasi olmanın ağırlığını görürken,

Siyaset’çi tüccarlığının o kapının önünden bile geçemediğini yerinde gôrdük.

Herkes her şeyi bilemez, herkes her şeyi isteyemez, herkes her şeyi konuşamaz doktrinini iliklerine kadar işlemiş Milliyetçi Hareket Partisi teşkilatının.

Yerel seçimlerde de “bizim olan zaten bizimdir, artısına Genel merkezimiz karar verir” dediler ve noktayı koydular efendim.

Gün ola harman ola,

Kurtlar oldukça, Asenalar dik durdukça Ülkücülük Varola…