O İş Öyle Değil !!
Devletin makamına veya bu makamı temsil eden kişilere herhangi bir atıfta ya da ithamda bulunmadan önce karşı tarafın da malumatı istenmelidir ya da teknik konulara hakim birisinden teyit alınmalıdır. Akıl bari birisi en azından böyle yapar.
Benim de yakından tanıdığım makamını halka ve hizmete adamışlığı ile her görüşten insanın takdirini kazanmış Eskişehir valiliği Özel kalem müdürü Hamit Selçuk ve protokol müdürü Göksel Yılmaz hakkında yazılan çürümüş ve kokuşmuş bir yazıyı üzülerek, kızarak ama sabırla okudum. Yazıda şahısların hak ve hürriyetlerine, manevi, ailevi ve sosyal çevrelerine apaçık saldırıda bulunmaktadır. Hakaret düzeyini ve haddini epeyce aşan bu yazının eğitim camiasından gelen bilgilerle yazdığını iddia eden malum şahıs belli ki camiaları şaşırmış ki asılsız iddialarda bulunmuştur.
Ben de üşenmeyip gecenin geç saatinde konunun uzmanlarına danışmayı kendime vazife edindim. Hoş kimsenin savunulucuğunu yapacak değilim ama iftira ve yalan haber de bu kadar kolay olmamalı diye düşündüm. Valilik veya devletin makamları beytül maldır.
Devletin mahremidir. Hiç kimse babasının oğlu diye bu makamlara atanamaz ya da görevlendirilemez. Milli eğitim’den aldığım bilgiye göre bu görevlendirmeler kişilerin talebi ya da isteği olmadan dilekçeleri alınmadan valiliğin talebi Milli Eğitim müdürlüğü’nün onayı ile gerçekleştirilmiştir.
Ayhan Aydıner-( Bu kişiyi Süha Muzaffer’e Havale edersem zararlı çıkar)- yazısında ithamda bulunduğu kişilerin haksız yere ekders aldıkları ve kazanç elde ettiklerini iddia etmiştir. Cumhurbaşkanlığı’nın 1. kararnamesinin 509. maddesinin (ç) fıkrasına göre kurum dışı çalışmadığı bakanlıkların taşra teşkilatlarının 1. sıra yürütücüsünün valilikler olduğunu dolayısıyla bu görevlendirmelerde kurum dışı çalışmanın söz konusu olmadığı açıktır.
İlgili kararname ve ek ders yönetmeliğinin 16 maddesi gereğince Göksel Yılmaz ve Hamit Selçuk ek ders almalarında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.
Ayrıca ben Ayhan aydıner’in araştırma gereği dahi duymadan ” iddialara göre ” kelimelerinin arkasına sığınarak yapılan yalan yanlış iftiraların kaynağını da merak etmiyor değilim.
Gazetecilik Zan tabanında ilerlemez.
“İddialara göre” ifadesi bu iftiraları yazabilme özgürlüğü vermez.
Biz kendilerine “kanunen” ve “yönetmelik” ifadelerini hatırlatalım.
Ayrıca tüm kurumlarda görevlendirilen benzer pozisyonlardaki memurların ek ders ödemelerini yine kurumdaki birçok müdürün ve memurun imzası ile aldığını yasadışı veya kanuni olmayan hiçbir uygulamanın olmadığını da ekleyelim.
Bu şahışlardan ziyade Devletin Kurumlarını itibarsızlaştırma girişimini de esef ile kınayalım.