Öğretmenler Gününde Orhan Tuğrul öğretmenimi saygıyla anıyorum
Bu ara anımsadıklarım, Necati Muazzez Tural Yılmaz Evren,Seval Evren, Kâmil Ertuğrul, Fahrettin Çelebi,Kamil Anar, Mustafa Oytan öğretmenlerimi saygıyla anıyor,vefat etmiş olanlara Allah rahmet eylesin, sağ olanlara Allah uzun ömürler nasip etsin.Anımsayamadıklarım varsa, anımsadıkça yazacağım.Eee bizde yetmişe doğru ilerliyoruz sevgili hocalarım.( Biz o zaman hocam derdik)
Sözlüye kalkmıştım.Rahmetli Orhan Tuğrul hoca soruyordu.Sanırım Coğrafya dersiydi.Sıranın gözünden kitabı çıkardım.Oradan okumaya başladım.O sırada bire el kafamı sıranın altına doğru itiyordu.Orhan hocaydı.O kadar eğilmişim ki sıraya.
Yapacaksan hiç olmazsa doğru yap şu işi ve okumaya devam et dedi..Hafifçe kulağımdan çekti.Dövmedi.
Rahmetli babamı çağırmış.
Ertesi gün Eskişehire geldik rahmetli babamla.Göz doktoruna gittik.Bayatın yanında Tüleklerden üç buçuk nümro miyop astigmat gözlüklerim oldu.
Dünya daha aydınlık geldi sanki.Şehirde zor yürüdüm alışasıya.Çünkü kaldırımlar sürekli alçalıp yükseliyordu.
En güzeli de ay artık birbirine geçmiş sekiz on ay değil,sadece bir taneydi( astigmat öyledir)
Ondan sonra Profesör lakabını aldım,hiç yökten!(O zaman YÖK yoktu)Sağolsun arkadaşlar layık gördü.Biraz okul ineğiydim galiba.
O gözlük hala durur demek yanlış olur.Ama rahmetli babamın gözlüğünü ara sıra hala takarım.Çünkü o da aynı numaraydı.
Ha..yıl mı?1969 ya da yetmiş.
Haaa bu ara, gözlerimin yeşil olduğunu o zaman anladım!
Yooo şaşırmak yok.Çünkü yıllarca kısık bakmışsın! Hal böyle olunca da ki o zamanlar öyle ayna,ya da fazla cam yok.Olsa da gene kısık bakıyorsun.Nerden göreceksin yeşil gözleri.Sonra ” yalnız benim için bak yeşil yeşil!”