Politik Rota Washington
Yaşam dediğiniz şey nedir?
Bence kozmik bir “kaderdir”
Bazen yol ayırımındaki “makastır!”
Bazen rotadır. Rotada dümenin başında bazen biz oluruz… Bazen olmayız. Yol güzergâhı artık kaderindir. Sadece “primer” koordinatları kimin elinde? Onu sorgularız…
İşte buna “Kader” diyoruz…
Bazen de şans diyoruz!
İşte bu isimlerden biridir Murat Mercan…
Kim olduğunu zaten biliyoruz. Bilmeyenler Wikipedi’den bakar özgeçmişine. Amerika’ya giden bu “güzergâhta” geleceği nereden bilecekti?
Bir gün, Washington’a büyükelçi atanacağını!
Bilemezdi!
1995 seçimlerine doğru giderken Erbakan hocanın bir iddiası vardı. Eskişehir’den milletvekili çıkartırsak “iktidara” geliriz!!!
Herkes gülmüştü.
Ama koalisyon ortağı oldu. 28 Şubat’ın azizliğine uğramasa başbakandı…
KADER ANI…
Bir yerlerden başlamalıydı. 1995 milletvekili seçimleri onun için başlangıç oldu. Milletvekili olmak için Refah Partisi Eskişehir İl Başkanlığına ve genel merkez düzeyinde başvurusunu yaptı. Hanefi Demirkol valilikten istifa edip milletvekilliği aday adaylık başvurusunu yapan, bilinen bir isim.
Nihat Bilgiç... Partinin emektarı. İl başkanı. Eskişehir’in her sokağını adımlamış, her kahvesine girmiş, gitmediği camii, el sıkmadığı Eskişehirli kalmamış. Milli Görüş çizgisini hiç değiştirmemiş, mütevazılığını hiç yitirmemiş, dürüst kalabilmeyi başarmış bir emekçi isim. O günün kesinleşmiş listesinde 1.sırada Hanefi Demirkol, 2.sırada Nihat Bilgiç, 3.sırad Murat Mercan. 4.sırada Murat Canözer…
Sadece Hanefi Demirkol seçiliyor!
APO’ NUN YAKALANMASI…
1999 seçimleri hem genel hem yerel seçimlerin birlikte yapıldığı bir seçim… 1999 milletvekili seçimlerinde 1.sıra Nihat Bilgiç, 2.sırada Murat Mercan… Murat Mercan, Ankara’da Melih Gökçek’in de danışmanlığını yürütüyor bir taraftan…
Murat Mercan mecburen Ankara ile ilgileniyor. Eskişehir’deki çalışmalara pek katılamıyor.
İ. Melih Gökçek, Ankara Büyükşehir belediye başkanlığını kazanıyor!
YENİLİKÇİLER HAREKETİ…
Fazilet Partisi’nde yenileşmenin ayak sesleri duyuluyor. Başını yenilikçiler hareketi olarak anılan gurubun troykaları Abdullah Gül, Abdüllatif Şener, Bülent Arınç çekiyor. Yapılan kongrede ‘Ak saçlı gelenekçiler’ ile ‘yenilikçiler’ karşı karşıya geliyor. Gelenekçiler kongre oyunu ile Genel merkez yönetimini kazanıyor…
PARTİ KAPANIYOR…
Fazilet Partisi 22 Haziran 2001’de kapatılınca Recep Tayyip Erdoğan hapisten çıkınca, yenilikçiler ile birlikte parti çalışmasına başlanıyor. 14 ağustos 2001’de kurulan AK Parti geniş bir kurucu listesi ile siyaset sahnesinde yerini alıyor. Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan… AK Parti 3 Kasım seçimlerinde % 34.63 ile en yüksek oyu alarak Abdullah Gül 58. hükümetin başbakanı oluyor…
Ve arkadaşları AK Parti’nin kuruluşunda yer alarak, TBMM’nde grup olarak temsil ediyorlar.
İşte kurucular listesinde yer alan isimlerden biridir Murat Mercan…
MAKAS DEĞİŞİMİ…
Kader anı 3 Kasım 2002 seçimleri…
Murat Mercan AK Parti içinde yer alıyor. Abdullah Gül’ün en yakınlarından… Amerika’da doktorasını yapmış. Muhafazakâr-mütedeyyin… Eskişehir’de liste başı oluyor. Arkasında Muharrem Tozçöken ve Fahri Keskin… 3 milletvekili, 4.sü kıl payı kaybediliyor…
Mercan’ın önünü açan Eskişehir seçmeni. Onu seviyor. Parti içi çatışmaları, kavgaları, itişip kalkışmaları bir kenara koyarsak en tanınan isim olarak siyasette yerini alıyor..
Sonrasını zaten biliyoruz…
Mercan’ın seyir defterindeki kavşak yollarında daha neler olacak?
En son sürpriz TOKYO büyükelçiliği… Diplomat. Eğitimi uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi olmasa da başarılı bir CV’si var. Tokyo onun için kalfalık dönemi…
Şimdi ustalık döneminde. Bu yolculuk ABD’ne, dünyanın bir numaralı ülkesinde T.C. adına Washington büyükelçisi olarak temsil edecek. Rotayı belirleyen siyasi güç. Aynı zamanda Türkiye’nin kaderini de çizecek. Köşeye sıkıştırılmaya çalışılan Türkiye’nin bir uhulet ve suhuletle çıkışa ihtiyacı vardı. Monşerler ile bu işin olamayacağını gördük.
ÇOK ÜZÜLMÜŞTÜ…
Mavi Marmara’ya binemediği için çok üzülmüştü. Erdoğan da Mavi Marmara için ‘Ne işi vardı orada?’ diye fırçalamıştı. Mercan o zaman ABD’de idi. Yoksa Mavi Marmaray’a binecekti.
ZİRA, ABD İLE SORUNLARIMIZ ÇOK…
Uluslararası ilişkilerde yeni bir döneme giriyoruz. Uluslararası ilişkilerde hiçbir şey tesadüf değil…
ABD’ye gönderilen ilk siyasi tercih. İsrail’e kadar geniş spektrumlu bir tercih. ABD’yi, lobileri onların bütün koordinatlarını bilen bir isim… Dış işleri belli ki çözüm odaklı bir tercih yapmış…
Papyon kravatlı kokteyl diplomat Monşerler dönemi kapandı…
Bozulan ABD ile ilişkilerde yeni bir döneme giriyoruz. Zira, “lobicilik” faaliyetlerinin en dip noktasındayız. Lobicilik faaliyetleri önemsenmemişti… Lobiciliğin ne kadar önemli bir eylem olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz, görüyoruz. Anlaşılması zor olan, ABD’nin NATO ülkesine yaptırım kararları uygulamaya geçmek istemesi, sağlıklı bir düşünce değil. Türkiye içinde, kabul edilebilir bir durum değil. ABD Türkiye’yi tehdit unsuru olarak görüyor. Bunun yansımaları elbette olacak.
YAPTIRIMLARIN İLK İŞARET FİŞEGİ ATILDI…
CAATSA olarak bilinen Amerikan’ın hasımlarıyla yaptırımlar yoluyla mücadele kapsamında bir dizi yaptırımlar uygulamaya hazırlanıyor. Ana sorun; S-400, parasını peşin verdiğimiz F-35’ler meselesi var. İnşallah Murat Mercan ekselansları birikimleri ile, bunun üstesinden gelerek problemleri çözer… Kendisine başarılar, ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyorum!
YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI OLABİLECEK Mİ?
Şimdi yeni bir dönem…
Buyurun biz seninle doğrudan çalışmak istiyoruz… Dün Trump’ın yanında yer alıp övgüler düzenler, “Biden”ci oluveriyor. Mesaj bu…
Yeni politika oyunu “oynar başlıklı.” Kendi ekseninde “U” dönüşü –180 derece…
Ne güzel Ey!… Heyt! Demeye dilimizi alıştırmışken, ABD ve ittifaklarına karşıt bir dil, bir milli duruş, geliştirmişken! nasıl döneceğiz sözümüzden?
Sizce bu atamalar demetinin zamanlaması “manidar” değil mi?
Yoksa; ‘Dün dünde kaldı cancağızım. Bugün yeni bir gün, yeni palavralar mı atacağız” mı diyeceğiz!…
Bu yaptırımlara katlanabilecek miyiz? Zamanla göreceğiz.