SES Şube Sekreteri Yıldırım‘dan Yeni Talepler

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şube Sektörü Bülent Yıldırım, sendikalarının taleplerini anlattı. “Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri, yaşamsal risk altına sokulmamalıdır” diyen Yıldırım, talepleri şöyle sıraladı:

“Engelli, kronik hastalığı olan, gebe ve emziren sağlık emekçileri izinli sayılmalıdır. 1 Haziran itibari ile salgınla mücadele kapsamında alınmış bir dizi önlem ve mevzuat uygulamadan kaldırılmaktadır.

DSÖ’nün rehberi salgın sonrasına geçiş döneminde hareket kısıtlılığı uygulamalarını azaltıp, toplumları kalıcı bir biçimde yeniden açarken dikkatli, kararlı ve istikrarlı bir çıkış stratejisi izlenmesi gerektiğini vurgulamaktadır. DSÖ tarafından yapılan önemli uyarılarda biri de sağlık çalışanlarının koruyucu donanım kullanmaya devam etmesi gerektiği ve vakaların artma olasılığına karşılık hastanelerin hazırlıklı olması gerekliğidir. Bu nedenle sağlık alanlarında tedbirlerin gevşetilmesini bırakalım eksikler tamamlanarak tedbirler sürdürülmelidir. Hele ki, normalleşme açıklamalarının ve kararlarının bir yansıması ve sonucu olarak, bu dönemde ertelenen sağlık ihtiyaçları için sağlık kurumlarına başvuruda bir yığılma oluşması riski çok büyüktür ve bu durum virüs bulaşı için de ayrı ve özel bir risk oluşturmaktadır. Bu nedenle mevcut tedbirler, güncel risk ve ihtiyaçlar da gözetilerek tamamlanmalıdır. Sağlık emekçilerine yönelik riskin de azalmadan sürdüğü dikkate alınarak planlama yapılmalıdır.

Oysa 29 Mayıs tarih ve 202018 sayılı Genelgeye ve 29 Mayıs tarihli ve 202018 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesinde, 202014 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesinin yürürluktenkalktığı, ancak “çalıştırılma biçimlerine bakılmaksızın kamu kurum ve kuruluşlarında (Sağlık Bakanlığı, Milli lstihbaratTeşkilatı Başkanhğı hariç) çalışan yönetici kadro ve pozisyonunda bulunanlar hariç 60 yaş ve üzerinde olanlar ile Sağhk Bakanlığının belirlediği kronik hastalığı bulunanlar idari izinli sayılacaklardır.” denilmektedir. Bu kapsamda, salgın süresince sağlık emekçilerinin salgının her aşamasında daha fazla risk altında olmalarına rağmen diğer kamu kurumlarında olduğu gibi izinli sayılmamaları durumunun, 1 Haziran sonrasında da sürdürüleceği anlaşılmaktadır. Nitekim,birçok hastanede bu yönde çağrı ve bilgilendirmeler yapılmaya başlandığı Sendikamıza iletilmektedir. Bu ise, bu süre boyunca sağlık emekçilerinin sağlıklarını ve hayatlarını tehlikeye atmak demektir. Sağlık emekçilerinin izinlerindeki düzenlemelerin önemine ilişkin bazı hatırlatmalarda bulunmak isteriz

Covid-19 salgını süresince sağlık emekçilerinden 60 yaş ve üzerinde olanların, bağışıklık sorunu olanların, kanser hastalarının, kronik solunum yolu hastalığı olanların, obeziteve diyabet hastalığı olanlarin, kalp damar hastalıkları olanların, organ nakli olan kronik hastaların izinli sayılmadığını belirterek bunun yaratacağı risklerin ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştık. Geçtiğimiz süreçte sayılan gruplardaki sağlık emekçilerine idari izin verilmemesi halinde yaşanan  risklerinin ne kadar büyük olduğuna maalesef tanıklık ettik. Bu süre boyunca kronik rahatsızlıkları olan ve engelli olan ancak idari izin kullanamayan, aktif çalışan 3 sağlık emekçisinin yaşamlarını kaybetmelerine tanıklık ettik. Bu nedenle, daha önce de defalarca kez ifade ettiğimiz gibi, 1 Hazkan 2020 itibariyle uygulanacak olan süreçte risk gurubu sağlık emekçileri olan kronik hastalar, engelli olan sağlık emekçileri (İstihdama engelli kadrosu ile başlayıp başlamadığına bakılmaksızın), 60 yaş ve üzerinde olanlar, hamileler, süt izninde olan sağlık emekçileri herhangi ayrı bir değerlendirmeye ya da amirlerin inisiyatifine bırakmadan koşulsuz idari izinli sayılmalıdır. Bu grup içinde bulunan sağlık emekçileri risk altındadır ve izinli olmaları hem kendi sağlıkları hem de virüsle ilgili önlem kapsamında zorunludur. Bu nedenle sağlık emekçilerinin ve hizmet alanların korunması bakımından kritik bir önemde bulunan sağlık emekçilerinin idari izinleriyle ilgili yeni bir düzenlemenin ACİLEN yapılmasını talep ediyoruz.”