Tamamen tesadüf!
Tamamen tesadüf!
Ama güzel bir tesadüf.
İstanbul.Gez dolaş derken tekrar Eskişehir’ e geri döneceğim.
Deeee nerde?
Cüzdan uçmuş! Resmen çarpılmışım.
Ara tara yok.
Telefonda gitmiş!
Kimseyi arayamam.En son çare polise durumu anlatmak!
Yok abi çare yok!
Acayip kötü oldum.O değilde hani cumartesi olmasa bu yaz gününde bir meslektaş bulurdum.
Ama o da yok.
Derken düşünürken bir ses” Yaşar abi”
Ardından bir Yaşar abi daha.
Bu Yaşar abi lafı yaklaştı.İçimden kesin başka bir Yaşar bu diyordum.
Baktım bir delikanlı.
Abi, İstanbul’ da vurgun yemişiz.Hani bilmediğim biri.Genç.
Geldi ” abi beni tanımadım mı?”
Elbette tanımadım.Kuşkuda var.
” Ben pazarlarda telefon satan Tayfur” dedi ve ” abi ben şurada Polonya pazarındayım.Lutfen gel, çay içeriz”
İstanbul, Eminönü, Yaşar abi!
Mümkün mü arkadaş? Koskoca İstanbul’da bu halde biri çıksın seni tanısın!
Senaryo olsa.Hadi tamam dersin.
Ama bu yaşanan bir olay!
Aman Allahım bu şans mı? Yoksa rüya mı?
Sonra vardım yanına.Zar zor anlattım durumu.
Sağolsun bugünün parasıyla iki yüz belki beşyüz,evet evet yol parası düşünürsek bu doğru.
Ödünç para aldım ondan.
Sonra pazartesi günü pazarda ona verdim ödünç aldığım parayı.
Dedim nasıl tanıdın beni kardeşim?
Abi,seni mi tanımayacağız.Her pazar gelir bizle muhabbet edersin.
Evet bu bir şaka değil.
Sonra Sergün Gün Isi Eskişehir de çalışırken bizim ümit Mete ‘ nın yanında, buldum yeniden onu.
Yaklaşık epey olmuştu.
Bu fotoğraf onun anısı işte.
Emekli olduktan onbir yıl sonra onu Alpu ‘ da buldum.2016 da bir ağustosta.
Umarım Alpu ‘ dadır umarım iyidir.
Tekrar teşekkürler Tayfur.
Teşekkürler kardeşim.
Seni unutmak ne mümkün.