Vay be.

Ah sosyal medya ahhhh!
Öncelikli meselelerden kaçmanın en güzel yolu.
Onları bi çeşit eviriyo çeviriyo,tekeri döndürüyo.Çünkü biliyor ki hiç kimse aç ölmüyor artık.O aracını mazotla nasıl doyuracağını düşünüyor.Milyonluk ceb telefonunun taksidini, aylık ödemesini düşünüyor.Ehh millet olarak yardımlaşma zaten var içimizde! Bak mübarek Ramazan da geliyor.Fitre zekat.Ardından kurban.Kurban olurum sana Kurban.Çünkü biliyor ki; tarih tek error dan ibarettir! Yeter ki error verme.
Sonralıklı meselelere eğilmek!

Neredeyse boynu kırılacak eğile eğile.
Pek meraklı paylaşıma maile.
Hatta kimi maaile illet işimde.
Eee bunları yazmak da benim gündelik işimde?
Her şeyi bıraktı insanlar.Dünya nasıl oluşmuş, kimbilir belki de bir kuşmuş?
Eeee adam okumuş okumuş,kilim dokumuş.
Kafa teeee kaymış ondan ötrü ondan ötrü.
Gerçek veya götürü.
İyi de abi bunlar seni alır götürü,Allah korusun ya getirmezse?
Cebir gibi cebren artı eksiği götürü.
Üüüü yaz baba yaz,nasolsa kafiye bol.
Sağol çok sağol.

Tamam bilimsel olanlara amenna ( gerçi onlarda da kuşku var kuşku!) Nebiliiiiimsel vaziyetler bunlar.

Hadiii kara delikler!
Şimdi şuraya yazmaya başlasam inanın günlerce aylarca sürer bu varsayımlar.
Yok sayımlar!
Aslında her canlı eril olarak bir kara delikten geliyor.
Sonra dişile, teeee o kara deliğe gidiyor!
Milyonlarca spermeni tü kaka edip hooop bir başka karaya.Yok gemi değil bu.Daha çok var karaya!
Ehhh orada belirlenmiş müsait zamanlarda gene bir solucan diyelim biz buna .Çünkü bu iş göbekten buna bağlı! Solucan da bir kara delik!
Sonra ne mi oluyor?
Vakit doluyor artık.
Sonra o canlı o kara delikten,bir ömür süreceği bir kara deliğe hop dingala dingala iniyor!
Dikkat ediyorum da her canlı çıkışta kesin mıyaklıyor!
Sonra belli bir zaman dilimi içinde yaşıyor, nesil bırakıyor ve “te bana müsaade aganın ben gideeeerim te te üüle” deyip tekrar bir kara deliğe ( ehh bu iki metre var) gömülüyor.
İşte kara delik hikayesi bu.

Arada aşk sevgi vs vs vs eş geçtik.
Demem şu ki; belki de herşey çok basit.
Yaratan mevlam bizi özene bezene yaratmış!
Takip edeceği yolu da insana bırakmış.
Ama insan bunları bırakmış.Sanki bilim adamı.
Arkadaş sen insanca insan gibi yaşa işte.Zaten ömrüne kaç kaldı bak saatine.
Elbette araştırılsın o ayrı.
Ama saçmalık da ne si?
Bırakın onu mizahhhhhhçılar yapsın.
….
Köye bilim adamları geliyor.
Ortalık kış.
Eve giriyorlar sıcacık.Bakıyorlar ” eee soba nirde?”
Te sonra bakaylar ki teee yukarda üç metre tepede be ya!
Bazen böyle dil sürçmeleri yaşıyorum, idare edin.
Köylüye bilimsel olarak binbir tarif sıralıyorlar.İşte yukarda olunca sıcaklık, kerpiçler tavan vesaire vesaire.
Köylü onlara saf saf bakiyyyy.
Sonra diyorlar.
” Bunu nerden akıl ettin?”
“Boru yetmedi laynnn!” Diyor.
Öyle ya.Şeher uzak.Emmin üç metre merdiven yapıyor.Baca orada!Oraya kuruyo zobaýı, dayııııı!
İşte bu kadar basit!
Belki herşey bu kadar basit.
Lütfen zorlamayın bu kadar.
Elbette bu geliş öyküsü var.
Kimi dinsel kimi tinsel takılır.
Ama ne garip; sonuca bir türlü varılmaz.
Hep kafa üstü çakılır!
Bu böyle sürer gider.
İzninizle yazı biter.
Eee bence,bendenizde gider!
Çav Bella.
Bu çavalar bela bela!
Rahmetli Orhan Veli yaşasaydı.
” Beni bu çavalar mahvetti?” Der miydi ki?