Yunus Emre ve Türkçe Yılı Açılış Etkinliği Yoğun Katılım ile Çevrim İçi Ortamda Düzenlendi
2021 yılının Cumhurbaşkanlığımız tarafından, “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” yılı olarak kabul edilmesinin ardından, Ahmet Yesevi Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesinin ortaklaşa düzenlediği “2021 Yunus Emre ve Türkçe Yılı Açılış Etkinliği olan “Ahmet Yesevi’den Yunus Emre’ye” başlıklı panel 9 Şubat 2021 tarihinde çevrim içi ortamda gerçekleştirildi.
Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Muhittin Şimşek’in moderatörlüğünde başlayan panelin açılış konuşmaları, T.C. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Prof. Dr. İbrahim Kalın, T.C. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam, T.C. Nursultan Büyükelçisi Ufuk Ekici, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal ve Ahmet Yesevi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bolatbek Abdrasilov tarafından gerçekleştirildi.
Açılış konuşmasını yapan Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Muhittin Şimşek, bu yıl düzenlenecek etkinliklerin çağımızın insanın ihtiyacı olan hoş görü ve barış iklimini yeşerteceğini, Ahmet Yesevi ve Yunus Emre’nin mefkûresinin uluslararası ortamda tanıtılmasına önemli katkı sağlayacağını belirtti. Tüm katılımcılara teşekkür eden Şimşek, sözü Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam’a bıraktı.
Çam konuşmasında, Ahmet Yesevi’nin ocağından yani Türkistan’dan başlayıp, tüm Anadolu, Balkanlar ve Orta Asya’nın üzerinden dünyaya yayılmış olan bu medeniyet ikliminin ve bu iklimin bir parçası olan Yunus Emre’nin hikâyesini anlatmak üzere önemli çalışmalar başlatıldığını dile getirdi. Konuşmasının devamında Çam, ” UNESCO tarafından bu yılın, Yunus Emre’nin vefatının 700. yılı vesilesi ile anma ve kutlama yılı olarak ilan edilmesi önemli bir gelişme oldu. Cumhurbaşkanlığımız öncülüğünde bu yıl “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” kapsamında gerçekleştirilecek olan çalışmalar dünya medeniyetinin Yunus Emre külliyatına önemli bir zenginlik katacak. Yunus Emre’nin evrensel mesajının dünyaya en iyi şekilde anlatılması için bu tür yılların ilan edilmesi önemli. Özellikle üniversitelerin böyle bir ortak paydada buluşması, yeni iş birliklerinin gelişmesine vesile olacak ve bu alandaki akademik çalışmalarımız da zenginlik kazanacak. Şimdiden yapılacak olan çalışmalar için herkese teşekkür ediyorum” dedi. Çam, düzenlenen etkinliğin Türkistan’da başlayıp Anadolu’ya kadar gelen ve evrensel mesajları ile İslam dininin zenginliğinin doğru bir şekilde anlatılmasını sağlayan Yunus Emre’yi hatırlatmak için güzel fırsatlar olduğunu belirtti.
“Yıl boyu etkinlikler devam edecek”
Yıl boyunca yapılacak olan faaliyetlerin tanıtımı paneli, Nur-Sultan Büyükelçisi Ufuk Ekici’nin konuşması ile devam etti. Bu etkinlikler çerçevesinde hem konsolosluk olarak hem de Kazakistan kurumları ile ortaklaşa çeşitli etkinler düzenleyeceklerini dile getiren Ekici, ” Bu etkinlikler vesilesi ile çeşitli şehirlerde yapılacak çalışmalar ile arı duru Türkçesi ile tasavvuf ehli halk şairimiz Yunus Emre’nin ismini yaşatmak ve geniş kitlelere tanıtmak mümkün olacak. Yunus Emre ve Hoca Ahmet Yesevi’nin eserleri günümüzde hâlâ manevi dünyamızı zenginleştirmeye devam ediyor.” dedi.
“Türkistan’dan Anadolu’ya uzanan önemli bir köprü”
Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal konuşmasında, Yunus Emre ve Ahmet Yesevi ile bütünleşmiş barış ikliminin tüm insanlığa iyi geleceğini ifade etti. Konuşmasının devamında Erdal, “Etkinliğe, Türkistan’dan Anadolu’ya uzanan önemli bir köprü olan Yunus Emre ile başlıyoruz. Kampüsümüzün adının Yunus Emre olmasından dolayı da bizim için bu etkinliğin ayrı bir yeri var. Biz de bu hoşgörü geleneğinin geleceğe taşınması konusunda elimizden gelen desteği vereceğiz. Ahmet Yesevi Üniversitesi bizim gönüldaşımız o nedenle rahatlıkla söyleyebiliyorum ki Anadolu Üniversitesi kampüsü sizin de kampüsünüzdür. Bu etkinliklerin, iki üniversite arasındaki ilişkilerin daha da güçlenmesine vesile olacağını umut ediyorum” dedi.
“Türk Dünyası için önemli bir adım”
Ahmet Yesevi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bolatbek Abdrasilov, Ahmet Yesevi Üniversitesi ile Anadolu Üniversitesinin düzenlediği bu etkinliğin çok önemli olduğunu söyleyerek Yunus Emre’nin vefatının 750. yılı sebebiyle ilan edilen “Yunus Emre ve Türkçe Yılı”nın tüm Türk Dünyası için önemli bir adım olduğunu ifade etti. Atayurttan anayurda uzanan dostluğun altın köprüsü olan Ahmet Yesevi Üniversitesinin yıl içinde bu faaliyetlere devam edeceğini söyledi.
“Yüzyıllar sonra bile Ahmet Yesevi’nin hikmetinden feyz almaya devam ediyoruz” T.C. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Prof. Dr. İbrahim Kalın, Ahmet Yesevi’nin açtığı yolun nesilden nesile devam ettiğini belirterek, sözlerine şu şekilde devam etti; “Ahmet Yesevî’nin açtığı yoldan giden Horasan Erenleri, onların yolundan devam eden büyük ulular, gönlün ve sözün ustaları Orta Asya’dan Balkanlar’a kadar kadim Mezapotamya coğrafyasını muazzam bir Anadolu coğrafyasına çevirdiler. Bu o kadar bereketli bir yolculuktu ki biz hâlâ yüzlerce yıl sonra Ahmet Yesevî’nin hikmetlerinden dersler alıyoruz. İnsan yaradılışsal olarak anlam arayışından kaçamaz. Hayata anlam katan şeyler ise şüphesiz geçici olanda değil kalıcı olandadır. Ahmet Yesevi’nin yolu da bize bunu işaret ediyor. Üniversitelerimiz iş birliği ile gerçekleştirilen bu etkinlikler dizisi de katılımcılara feyz olacaktır.”
Açılış konuşmalarının ardından panel konuşmaları, Ahmet Yesevi Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Bülent Bayram’ın moderatörlüğünde başladı. Panelde, şair-yazar Mustafa Özçelik, “Yunus Emre’nin Hayatı ve Düşünce Dünyası” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Yunus Emre’nin tarihi ve menkıbevi hayatından bahseden Özçelik, Yunus Emre’nin kültür dünyamızdaki yerini anlattı. Prof. Dr. Dossay Kenzhetayev ise “Ahmet Yesevî ve Yunus Emre’nin Düşüncesinde Vahdet-i Vücûd Anlayışı” başlıklı sunumunda Ahmet Yesevî’den Yunus Emre’ye uzanan tasavvuf yolundaki vahdet anlayışını bu iki değerli mutasavvıfın görüşleri üzerinde durarak anlattı. Kenzhetayev sunumunun ardından Dr. Mukhit Tolegenov, “Hoca Ahmet Yesevi ile Yunus Emre’nin Düşünce Sisteminin Benzerliği” konulu bir sunum gerçekleştirdi. Panel konuşmaları, Prof. Dr. Haşim Şahin’in, “Yesevi’den Yunus Emre’ye Türk Tasavvuf Düşüncesi” başlıklı sunumu ile son buldu.