Yüz Liralık Sövdüm !
Gazete çıkardığımız günlerdi. Dört yıla yakın sürmüştü. Haftalık ilçeler gazetesiydi. Dört yıldan beridir gazete bıraktığım köyün kahvecisinin tavrı bir garipti.Dedim ki herhalde morali bozuk. Çayı masama tak sesi eşliğinde müzikal bir biçimde koydu.Havayı yumuşatmak için N’aber,nasıl gazeteyi beğeniyor musun? Diye sorunca bizimkisi ‘ Hay,ben böyle gazetenin…. ” deyince apıştım kaldım. İyi de dedim,neden? Bana döndü, yakmaya çalıştığı sobanın yanından dedi ki’ Senin gazete yanmıyor!’
Bana göre yanlış olsa da ona göre doğruydu.Çünkü iki haftadır gazeteyi kuşe kağıda bastırıyorduk.Kuşe kağıdı yanar ama mavi bir alev çıkartır,söner. Sobayı tutuşturması zordur. Oysa ikinci hamur vs basılan gazeteler cevval bir şekilde soba tutuşturuyordu.
Durum anlaşılmıştı. Bizim gazeteler soba tutuşturma işinde başarılıydı. Sonra konuştuk. Dedi ki,’ Gazetene lafım yok, gelen giden okuyor işte. Ama benimde bu sobayı tutuşturmam lazım. Üç beş kuruş kazanıyoz zaten.’
Sonraki gidişimde bu kez sobasını güzelce yakacaktı artık. İki üç deste çıra götürmüştüm.Gerçi kuşe kâğıttan önceki gazeteler yanmıştı ama ben o eski sayıları da getirmiştim ona.
Gene gazete olayı
Yerelde gazete çıkarmak zordur. Hele haftalık ilçe gazetesi olunca daha da zor.Çünkü resmi ilan alamazsın bir ,ikincisi sayfana koyduğun reklamın parasını almak çok daha zordur.Bir reklam aldın,on kez para almaya gidersin!
Ulennnn almayayım şunun parasını deme şansın yok.Çünkü cebinde para yok.Onları alacaksın ki,diğer sayı çıkabilsin.İşte o tiplerden biri valla üç mü beş sütun mu reklam vermişti. Altı üstü yirmi lira o zaman. Ama iyi para bugüne göre. Bir yıldır alamıyordum.Git gel bıkmış ümidi de kesmiştim.Baktım karşıdan geliyor. Elinde yirmi lira bana sesleniyor. Abiiii şu yirmi lirayı . O an kafam attı.Arkadaş dilenci gibi hissettim kendimi.Yirmi lira borcum var odeyeyim demiyor,al yirmi lira diyor.
O kızgınlıkla sok o parayı cebine, senin benden seksen lira alacağın var! Dedim.Olur mu abi dedi bu sefer. Niye alacaklı oluyorum.Yirmi lira borcum var sana. Sen seksen lira alacaklısın diyorsun. Bu işte bir hata var deyince. Hata falan yok,çünkü sana yüz liralık sövdüm.Düş bu yirmi lirayı, kalır seksen!)))