Site Rengi

DOLAR 32,5748
EURO 34,8890
ALTIN 2.436,58
BIST 9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 30°C
Az Bulutlu
Eskişehir
30°C
Az Bulutlu
Çar 27°C
Per 21°C
Cum 25°C
Cts 23°C

Domates Biber Patlıcan

02.02.2021
A+
A-

1998’de Ecevit’e ABD tarafından verilen bir APO paketi vardı. Ecevit, ANAP+MHP ile koalisyon hükümetini kurmuştu. Ekonomik tablo iç açıcı değildi. Halkın beklentileri büyüktü. Enflasyon almış başını gidiyordu. Enflasyon kaşıkla verilenleri kepçeyle alıyordu. Ekonomi sürdürülemez hale gelmişti. Yeni bir program gerekiyordu. Aranan kan bulunmuştu: Kemal Derviş.

Dünya bankası başkan yardımcılığı görevini bırakarak, Ecevit’in isteği üzerine Türkiye’ye getirilmiş, Devlet Bahçeli’nin ve Mesut Yılmaz’ın onayı ile ekonomiden sorumlu devlet bakanı yapılmıştı.
Kendisi bile şaşırmıştı. Beklentisi merkez bankası ve hazineden sorumlu olmaktı.

Ekonomiden sorumlu bakan yapıldı.
Artık tüm yetkiler ondaydı. Öyle ki Ecevit, bir isteğini ikiletmiyordu. Bahçeli ve Yılmaz; Ecevit’i hiç kırmıyorlardı.
Program belliydi. Güçlü ekonomik program. Sözde yapısal reformlar yapılarak ülke düzlüğe çıkacaktı. Kamunun ürettiklerine zam yapılacak. Kamu çalışanlarına beklenti enflasyonuna göre zamlar yapılacak, toplu sözleşmelere sınırlamalar getirilecek, özelleştirmeler yapılacak.
Cumhuriyetin ekonomik kazanımları olan işletmeleri yok pahasına satılacak, kemerler sıkılacak, devlet bankaları özelleştirilecek, kamu arazileri satılacak, tarım özelleştirilecek ve üretime kotalar getirilecek,  küçük üretimdeki teşvikleri ortadan kaldırılacak.

Dahası da var.
Yeni düzene sözde, serbest piyasa ekonomisi diyorlardı. Her gün zam yağmuru ile karşı karşıya kalınıyordu. Adına da fiyat ayarlaması deniliyordu. Kemal Derviş her gün gazetelerin manşetlerinde idi. Popülaritesi yüksekti.

IMF yasaları parlamentodan
şipşak çıkıyor, para geliyordu. Dalgalı “kur” rejimine geçmiştik. Dövizi artık merkez bankası değil, piyasalar belirleyecekti.
Kemal Derviş ekonomik dizginleri ele alınca küresel sermayenin istediği 15 günde 15 yasa’ çıkartınca şaşırıp kalmıştık!

Bu zamlar altında ezilen işçi, emekli, dar gelirli bu gidişten memnun değildi. Borç içinde yüzüyordu. Geleceğinden endişe duymaya başlamıştı. Piyasada senetler, çekler patlıyordu. Bir esnafın başbakanlık önünde yazar kasa atması ile birlikte ilk işaret fişeği atılmış oldu. Bu olumsuz gidişe Devlet Bahçelinin erken seçimi gündeme getirmesi ne neden olmuştu.

Ecevit demokrat bir liderdi. Halkın sesine kulak veriyordu. Karar aldı. “Erken seçime gidiyoruz dedi.
Milletin önüne sandık kuruldu. Millet karar verdi. Ve 3 Kasım 2002 seçimleri… Altı ay önce kurulan AK Parti % 35’lik oy ile iktidara gelivermişti.
AK Parti çok akıllıca bir iş yaptı. Derviş’in ekonomik programıaynen uyguladı. Her seçimde seçim başarısını yakaladı.

Şimdi gelelim rakamlara…
Üniversite mezunu bir işçi emeklisi tavandan prim ödemiş…1999 öncesi tam 7 adet çeyrek altın veya 600 dolar alırken şimdi, 300 dolara düşmüş.
Yarı yarıya fakirleşmiş.
Bu en önemli bir gösterge…
Şimdi, AK Parti döneminde kim fakirleşmiş, kim zenginleşmiş? Varın kendi hesabınızı, kendiniz yapın..

YIL OCAK 2021
TÜİK’in enflasyon verileri açıklandı. Bu verilere uygun emeklilere ve memurlara zam yapılacak.
Halkın, pazar-market – gıda enflasyonu farklı.% 35’den aşağıya değil.
Yapılacak olan zam % 8.
Halk her geçen gün fakirleşecek. Hele, asgari ücretin genel ücret haline gelmesinden sonra, geçim sıkıntıları daha da şiddetlenecek.
İşsizlik daha da artacak. Dar gelirliler ve üretici köylü daha da perişan olacak.
Devlet desteğini kaybettiği için ürününü satıp geçimini sağlayamaz duruma gelen küçük üreticide tasfiye edilmişti bu süreçte…

AK Parti’nin iktidar döneminde, tarladan pazara gelinceye kadar bir dizi ara aşamadan geçen domatesin, biber patlıcanın, kabağın, maydanozun, marulun, patatesin, soğanın ekonomik krizin simgeleri haline gelişinin asıl nedeni aracıların yürüttüğü kötü niyetli rant faaliyetinden değil, tarımı çökerten düzenlemelere imza atılmış olmasındandır.
Bu lojistik zincirin her kademesi fiyatların artması demektir. Nedendir bilinmez hal yasası çıkartılmamıştır.

FAKİRLİK YOKMUŞ
Kuru ekmek yiyorlarsa karnı toktur.
Duyduk, duymadık demeyin! Bunları söyleyen AK Partili vekil.
Zira kendileri ejder meyvesi yenilen masalarda yemek yiyor.
Ne anlarlar fakirin halinden! Fakir dediğin, onlar için oy vermesi gerekli olan, kendilerine Ramazanlık kutuları sadaka olarak verilmesi gerekenler olarak değerlendiriliyor.
Bu nimetlere ulaşamamış olanların, ulaştıkları semt pazarları var. Akşamın karanlığında, ellerindeki poşetlerle Pazar artıklarından işlerine yarayacak olanları ayırıp kendilerine, çoluk çocuğuna rızık edenler var.
Midelerine girecek sıcak çorbaya hasretler.

AK PARTİ GERÇEKLERDEN KOPMUŞ
İktidar gerçeklerden çok uzaklaşmış.
Görmek istemiyor.
Duymak istemiyor.
Her biri yalan makinesi gibi, gerçekleri sürekli hep çarpıtılıyor.
TV haberlerinde ülkemdeki kuyruk manzaralarını izlemedik mi?
Onlar, terörist ilan edilmişlerdi.
Bu ülkede saman ithal edildi.
Fasulye, mercimek ithal edildi.
Mısır, arpa ithal ettik.
Edilmeyen ne kaldı ki!
Ey domates biber patlıcan! Ne hallere düştük!
Seni almak için kuyruğa bile girdik
Bizim nesil tüp gaz kuyruğuna girdi.
Çünkü doğal gaz yoktu.
Deterjan kuyruğuna girerdik.
Sana yağ kuyruğuna girdik.
Sigara kuyruğuna girdik.

BÜYÜMEDE SORUNLAR VAR
Ekonominin, yapısal sorunlar var.
Enflasyon sorunu var.
Dövizdeki sorunlar var.
Faizlerdeki yükseliş var.
Cari açık sorunu var.
Varlar o kadar çoğaldı ki.
İğneden ipliğe zam var.
Yeni ekonomi yönetiminin fazlaca yapabileceği bir şeyde yoktur. Onun için dışarıdan gelebilecek sıcak paraya bel bağlanmıştır.
*****
Allah razı olsun Reis’ten
Amma velakin, patates-soğan, domates, biber-kabak, patlıcan kuyruğuna gireceğimiz hiç aklımıza gelmezdi.
Hem de 2019un şubatında
Şimdi sırada deterjan var.
Aradan 2 yıl geçmiş, fiyatlar iki ye katlamış. Maaşlar yerinde saymış.
Ne yaparsın?
Geçim sıkıntısı kendisini iyiden iyiye hissettiriyordu.
Bu işler, PROMPTERDEN okuma ve “kuru sıkı hamasi laflarla” olmuyor. Olmadığı bir kez daha gıdadaki enflasyon rakamları ile ispatlanmış oluyordu..

GELİNEN NOKTA İÇ AÇICI DEĞİL
Hem Müslüman hem mütedeyyin hem de muhafazakârların 19 yıllık iktidarında geldiğimiz şu halimize bir bak:
Barış Mançonun şarkısı gibi
Domates, biber, patlıcan
FIRTINA öncesi sessizlikte ilk erken uyarı patlıcandan gelir.
Zira, karnıyarık, imambayıldı, patlıcan musakka, patlıcan oturtma yemeği meşhurudur.
Oturtması aynı zamanda darbe imasını da hatırlatır.
İnsanları, patlıcanın muhteşem yemeklerinden mahrum etmeyin!
Zira, ne de olsa terörist olma ihtimali var.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.