15 Temmuz 2016… Tam Sekiz yıl önce bugün..
15 Temmuz 2016… Tam Sekiz yıl önce bugün… O günün gündüzünden de birtakım emareleri olduğu sonradan anlaşılsa da hain FETÖ’nün ordu içerisindeki yapılanmasındaki askerlerin kalkışması 21:30 sularında İstanbul’da Boğaziçi Köprüsü’nü kapatıp Asya’dan Avrupa yakasına geçişi kapatması ile başladı. İlk bir saat sivil halk tarafından bir tatbikat olarak algılansa da askerlerin “Tatbikat değil, herkes evine!” uyarısı şaşırttı.
Sonrasında Ankara’da Milli Savunma Bakanlığı ve TBMM üzerinden alçak uçuş gerçekleştiren iki adet F-16 uçağı ve tankların sokaklara inmesi ile aslında herkesin kafasında bir şeyler şekillenmeye başlamıştı.
Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım canlı yayına bağlanıp “Evet bir kalkışma ile karşı karşıyayız ve en kısa sürede bu girişimin kimlerin tarafından gerçekleştirildiğini öğreneceğiz.” ifadesi ile darbenin bile fiilen ne demek olduğunu bilmeyenler silkelendi. Dönemin Genel Kurmay başkanı Hulusi Akar’ın kendi emir subayı Levent Türkkan tarafından esir alınması ve sözlü olarak “İsterseniz sizi Pensilvanya’daki hocamız ile görüştürebiliriz.” ifadesi ile açığa çıkan gerçek şuydu: Belki elli yıldır hizmet ve himmet mefhumları ile İslami değerleri adeta bir kostüm gibi üzerine giyen cemaat olgusu oluşturan hainler, devletin neredeyse tüm kurumlarında kana karışmış ve bu kalkışmaya teşebbüs etmişti. Kalkışmanın üçüncü saatinde Ankarada’ki özel harekat eğitim merkezinde eğitim gören 43 özel harekat polisi şehit edildi.
Sonrasında Cumhurbaşkani Tayyip Erdoğan CNN Türk canlı yayınında “Milletin iradesi üzerinde irade tanımıyorum ve milletimi il meydanlarına hava alanlarına davet ediyorum.” dedi..Tam o sırada teröristler TRT’ye çoktan çökmüşler ve silah zoru ile spikere, hafızalarımıza kazınan darbe bildirisini okutuyorlardı. Cumhurbaşkanı’nın uçağı ivedi Atatürk Havalimanı’na indi ama aynı anda yine kalkışmacılar, havalimanının kulesini ele geçirmeye çalışıyorlardı. Tankların üzerine yüreklilikle yürüyen sivil vatandaşlarımızı silah doğrultup hedef alıp gözünü kırpmadan öldüren hainler, o gece toplam 104’ü darbe girişimcisi olmak ile beraber, 300’den fazla sivilin hayatını kaybetmesine sebep oldular. Ama evet Sayın Cumhurbaşkanı yanılmamıştı. Milletin iradesi ile bu kalkışma sadece 15 saatte bastırıldı. Tankların üzerine gözünü kırpmadan yürüyen hanımlar bu devrin Nenehatunları gibilerdi. O gece ve o geceden sonra Eskişehir’de de tabii ki normal günler yaşanmadı. Dönemin il başkanı Dündar Ünlü ve ekibi 27 gün boyunca demokrasi nöbeti tuttu.
Bu ağır bir sorumluluk ve çok da külfetli bir iş aslında ama Dündar Ünlü isminin ünü tamamen kriz yönetebilme, hatta belki de krize mahal vermeme anlamında şüpheye mahal vermediği için müthiş bir dik duruş söz konusuydu. Sorumluluğu yüksek bir 27 gün… Tarihin her döneminde dünyanın her yerinde darbe girişimleri, muhtıralar olmuştur. Ama 2016 darbe girişiminin şehadet şerbeti içmeyi göze almış kahramanları tarihe unutulmayacak değerler olarak kazınırken, Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bu muazzez davaya il teşkilatlarinda da sahip çıkan tavizsiz ve soğukkanlı başkanların olması, attığı her adımı kaydadeğer olan ve bu krizi yönetirken, duruşu ile örnek olan isimler de en az aziz şehitlerimiz kadar bugün hala akil ve ehil siyasetçi olarak görülür.Dönemin AK Parti Eskişehir İl Başkanı Dündar Ünlü de bu zaferin mihenk taşıdır.
O geceyi de, o gecenin kahramanlarını da, o kahramanları organize eden, bir olan, iri ve diri tutan il başkanı Dündar Ünlü’yü de muhabbet ve özlem ile anıyoruz. Bugünden geriye dönük minnet ifadelerimi samimiyetle Dündar başkana iletirken, zor zamanların, zoru başarabilen memurlarını Mevla muazzam ayarlıyor ve sizi de buna memur kılıp ecrinden nasiplendiriyor. Allah bir daha cemaat olgusu kostümü giymiş, İslami değerleri ile üzerlerini kamufle etmiş, icazetlerini adeta bir görevlendirme addetip kendi milletine kurşun sıktırmaya kastedettirebilecek hainlere fırsat vermesin.
- Eskişehir ‘i de Dündar Bey gibi iyi insanlardan mahrum etmesin.