Nabi Avcı’dan Çarpıcı Açıklamalar

Yerel bir televizyon kanalında gerçekleştirilen programa katılan AK Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı, gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Eskişehir'in en temel ve insani beklentisi olan belediyecilik hizmetlerini alamadığını söyleyen Avcı, "Sokaklar problemli, imar sorunu diz boyu, trafik öyle. Belediyelerin kadroları yorgun ve heyecansız. Eskişehir'de belediyenin ve zihniyetin değişmesi lazım" dedi.

Eskişehir’e Çok Aşığım’ Demekle Olmaz

Avcı, Eskişehir’de temel ve insani belediyecilik hizmetlerinin yapılmadığını belirterek, “İstanbul’da, Ankara’da bu sorunlar büyük ölçüde çözüldü artık. Eskişehir’de halen yol, su, imar sorunları var. Keşke ortaya koyduğu projeler bizi mahcup etse. 20 senede Türkiye’de 3 Cumhurbaşkanı değişti, 4 Başbakan değişti. Sorunlar değişti, Türkiye değişti. Eskişehir’de bir zihniyet değişimine ihtiyaç var. Belediye kadrolarında yorgunluk, heyecansızlık var. Eskişehir’de çok hayati sorunlarımız var. Öyle sloganlarla filan bu iş olmaz. Burada projeleri konuşmalıyız. Trafiği nasıl çözeceksin kardeşim? ‘Eskişehir’e çok aşığım’ demekle olmaz. Eskişehir’i seviyorsan gereğini yap. Bu sorunların çözümü de var. Çözümün ne olduğunu da 31 Mart yerel seçiminden sonra göstereceğiz inşallah” dedi.

Çok Şey Değişti

'Sunucunun, AK Parti içkili yerleri, bale kurslarını kapatacak mı tartışmalarıyla mı gündemde olacak sorusu üzerine Avcı, “Öyle bir resim çizdiniz ki, beni 1994’teki yerel seçime ve o dönemde İstanbul’da benim de yer aldığım Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Tamam inşallah’ sloganıyla anılan kampanyaya götürdünüz. Çok enteresan. 1994’te, 24 sene önce, İstanbul’da seçim atmosferinde, aynı sizin dediğiniz gibi, bir tarafta çok ideolojik, özellikle o dönemde Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimi alabileceği görüldükten sonra şöyle söylemler çıktı. “Bunlar gelirse, belediye otobüslerini haremlik-selamlık yapacak”, “Bunlar gelirse belediyede çalışan tüm başı açık kadınların işine son verecekmiş” gibi insan aklını zorlayan, abuk sabuk tehditlerle kampanya yapan bir grup… Bunun karşısında, bugünkü AK Parti gibi bir kitle partisi değil, bir ideoloji ve kadro partisi olan Refah Partisi’nin kampanyasındaki unsurlar ise, çöp sorunu, Haliç’in kirliliği, ulaşım sorunu gibi çok temel insani ihtiyaçlar ve belediyenin sorumluluklarıydı. O dönemde tüm kampanyamız, İstanbul’un su ve çöp sorunları nasıl çözülecek gibi sorunlardı. Çünkü o dönemde çöp dağları patlıyor, insanlar ölüyordu. Teknik Üniversitesi’den bazı hocalar bu Haliç’i dolduralım, artık adam olmaz diyorlardı. Ama projeler hazırlandı kurtarmak için… Şehrin temel ihtiyaçları… Bir yanda bunlar var, bir yanda diğer şeyler” dedi.

Şehrin Temel İhtiyaçları Karşılanmıyor

Nabi Avcı, “Kardeşim şehrin temel ihtiyaçları karşılanmıyor, sokaklar problemli, imar sorunu diz boyu, trafik öyle… Buna karşılık ne yapıyoruz, iki de bir yabancı büyükelçi davet edip, Eskişehir’i övdürüyoruz. Dışarıdan kadın kollarını filan davet ediyoruz, “Eskişehir’e geldik, nefes aldık, burası Cumhuriyet vahası olmuş” diyorlar. Ama Allah aşkına bu bir günde söylenecek söz değil, 3 gün kalın. Şu kenar mahalleleri bir dolaşın, oradaki insanlarla da bir konuşun” diye konuştu. Avcı, “Sorunları konuşmak yerine “Cambaza bak” hikâyeleriyle vakit kaybetmeyelim. Eskişehir’de insanların artık bunları satın alacağını zannetmiyorum. Şu olur… Hatırlarsınız, kitle iletişim araçları üzerinden verilen mesajlar, genellikle fikir değiştirmez. Mesela bu programı izleyen CHP’liler, fikir değiştirip de, “Ben fikir değiştirdim, AK Parti’ye, Nabi Hoca’ya oy vereyim” demez. Neye yarar bu konuşmalar? Şuna yarar… AK Partililer, “Bak ne kadar doğru söylüyor, bizim söylemek istediklerimizi söylüyor” der, onun kanaatini pekiştirir. Karşı düşünce de olan da, bir yolunu bulur düşüncesinde devam eder. Sadece medenice tartışmanın yolunu açar. Kanaati oluşmamış insanlara katkıda bulunur. Ama zaten kanaati oluşmuş olanların düşüncesini değiştirmez. “Cumhuriyet’in yılmaz bekçisiyiz”… Bu birilerinin hoşuna gidebilir, öyle yapsınlar” dedi.

Bu Seçim Çok Önemli’ Demekten Yoruldum

“Bu seçim neden önemli?” sorusu üzerine de Nabi Avcı, “Her seçim önemlidir. 3-4 seçimdir, ‘Bu seçim çok önemli’ demekten yoruldum. Ama işin doğrusu, hakikaten öyleydi. Ne yapalım, Türkiye öyle bir ülke. “Ne yapalım, bu sefer de muhalefet alsın, bir de onları görelim” diyebileceğimiz bir muhalefet olsa… Ve sorunlarımız da emanet edilebilir nitelikte sorunlar olsa öyle diyelim, ama değil. Bu sorunları çözmek ciddi bir birikim ve tecrübe gerektiriyor. Emanet edilecek gibi değil. Keşke öyle olsa… Mesela Eskişehir’de, “Cumhuriyet’in yılmaz bekçileriyiz” diye değil de, su sorununu, ulaşım sorununu şu projelerle halledeceğim dese… Biz de desek ki, “Hayır o proje öyle olmaz” diyerek karşısına başka bir proje koysak. Veya keşke o ortaya koyduğu proje ile biz mahcup olsak, “Helal olsun” desek” dedi. Türk Dünyası Kültür Başkentliği sürecinde yapılan proje ve çalışmaların da konuşulduğu programda, “keşke belediye yapsaydı” dedikleri işlere de imza attıklarını belirten Nabi Avcı, “Ama ne yapalım yani, “Biz belediye değiliz” diyerek yapmayalım mı. Ajans ve vakıf olarak verdiğimiz sözler vardı” dedi.

“Bugünkü belediye kadrolarının yorulduğunu, artık patinaj yapmakta olduğunu kendileri de görüyor. Bir tazelenmeye ihtiyaç var. Mevcut büyükşehir belediyesi kadroları da, yarın AK Parti kadroları Eskişehir’in kronikleşmiş sorunlarını çözmeye başladığında, “Allah razı olsun” diyeceklerdir inşallah” dedi.

Eskişehir’de Çok Hayati Sorunlarımız Var

Nabi Avcı, “Kim gerçekten, bu şehirde önce benim gündelik hayatıma dokunacaksa, fayda sağlayacaksa o seçilmeli. Eskişehir’de bu çok önemli hale geldi. İstanbul’da, Ankara’da bu tür problemler büyük ölçüde çözüldü. İstanbul’daki vatandaş fantezilerle oy kullanabilir. Ama Eskişehir’de çok hayati sorunlarımız var. Öyle sloganlarla filan bu iş olmaz. Burada projeler konuşmalıyız. Trafiği nasıl çözeceksin kardeşim? Stadyumda maç oynandığında işte trafik kilitleniyor. Geçenlerde Türk Yıldızları gösterisi vardı, biz yetişemedik. Çözümü de var. Çözümün ne olduğunu 31 Mart yerel seçiminden sonra göstereceğiz inşallah” diye konuştu.

20 Senede 3 Cumhurbaşkanı, 4 Başbakan Değişti

Büyükerşen’in 20 senedir büyükşehir belediye başkanlığı yapmasına atıfta bulunan Nabi Avcı, “20 seneden söz ediyoruz. 20 senede Türkiye’de 3 Cumhurbaşkanı değişti, 4 Başbakan değişti… Sorunlar çok değişti, Türkiye çok değişti. İstanbul’da artık su sorunu, çöp sorunu yok. İstanbul şimdi havalimanını konuşuyor. Ankara’da TRT’de hava kirliliği anonsları dinliyorduk eskiden… “Astım hastaları, bebekler sokağa çıkmasın” diye anons yapılıyordu. Türkiye bugünlerden buraya geldi. Biz niye hala “yılmaz bekçileriyiz” laflarıyla konuşalım” dedi. Avcı, “Meseleyi biraz bu yorgunluklara da bağlıyorum. AK Parti durduk yere 3 dönem kuralını getirmedi. Milletvekillerinde de, belediyelerde de, diğer kamu görevlerinde de 3 dönem kuralı var. Bir ara ver, daha sonra dönebilirsin, ama bir bak dışarıdan neyi yaptın, neyi yapmadın… Bu CHP’nin kendi bileceği iştir. Belki onlar istikrar diye düşünüyordur, ama istikrar patinaja döndüğünde şehirler zarar görüyor” dedi.

'Oy Vermeseniz' Su Gelmez Dedin Mi Dedin

Nabi Avcı, “Eskişehir’in ciddi bir zihniyet dönüşümüne ihtiyacı var. Eskişehir’in problemleri çözülür. Önemli olan o zihniyet bariyerlerinin aşılması. 1930’lardan kalma sloganlarla imaj oluşturmaya çalışmak olmaz. İmar sorunumuz var, yol, su sorunları var. Cumhuriyet’in yılmaz bekçisi olmakla ne ilgisi var. Şimdi mahallenin adını vermeyeceğim, ama bir mahalleye gidip “Seçimde bize oy vermezseniz buraya su gelmez” dediniz mi demediniz mi? Dediniz ve halen diyorsunuz. Bu mahallelerin isimleri bende var” dedi.

Rehavete Götürmeyecek

“Önceki seçimler için, Eskişehir’de AK Parti adaylarını çok geç açıklıyor ve aday profilleri yeterince güçlü değildi tespitleri vardı” sözleri üzerine Nabi Avcı, “Sizin dediğiniz tespitler, AK Parti İl Başkanlığı tarafından da, AK Parti Genel Merkezi tarafından da yapılan tespitler. Bundan önceki seçimlerde, zamanlama bakımından geç kalınması da doğru, aday profili açısından da… Biraz şundan dolayı diye de düşünüyorum. “Türkiye genelinde esen rüzgar, bu adaylarla bize burayı kazandırır” yanılsamasını doğurmuş anladığım kadarıyla o dönemde. Ama yerel seçimlerin havası, genel seçimlere benzemez. Türkiye genelinde, söz gelişi, Recep Tayyip Erdoğan’dan kaynaklanan rüzgâr, genel seçimde işinize yarar, ama yerel seçimde insanlar ‘Ahmet’i, Mehmet’i seçmek istiyorum’ diyebilirler. O bakımdan, Numan Kurtulmuş’un Eskişehir’e geldiğinde vurguladığı şeylerden de biri buydu. Kimse Recep Tayyip Erdoğan’ın karizmasına sığınarak buralarda bir şey yapmaya kalkacağını zannetmesin, derken söylediği de buydu. Genel seçimdeki başarı da AK Parti’yi bir rehavete götürmemeli ve götürmeyecek” dedi.

Eskişehir’e Belediye Lazım

Avcı ayrıca, “Bir örnek vereyim. Eski stad yıkılıyor, Millet Bahçesi yapılıyor. Orada spor aletleri satan bir esnaf… Geçenlerde aradı. “Bu stadı yıktırıyorsunuz, çok toz çıkıyor, tozdan geçilmiyor, Büyükşehir ve Odunpazarı belediyelerine müracaat ettim. Arazöz göndermelerini, ıslatılmasını istedim” dedi. “İşte ne güzel söylemişsin, ne oldu” dedim. Büyükşehir’den dönüş olmamış, Odunpazarı’na yönlendirmişler. Dedi ki, “Odunpazarı Belediyesi’nden bana ‘Orayı Nabi Hoca yaptırıyor, git ona söyle, o ıslatsın’ dedi”… İş bu noktaya geldiyse tuz kokmuş demektir. Mesele belediye başkanı filan değil, Eskişehir’e belediye lazım. Eskişehir’e Büyükşehir Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi, Tepebaşı belediyesi lazım. Tepebaşı’nın borçları ne kadar biliyor musunuz? Ahmet beyi de severim, mektepten de ağbimiz, ama bir de doğrular var. Vatandaşları toplayıp oraya, buraya götürüyorsun, ama nereden çıkıyor bunun parası. Şu anda 210 milyon lira… Yıllık bütçesi 150 milyon lira olan belediyenin 210 milyon borcu olur mu? O geziler kimsenin kendi cebinden yapılmıyor. Eskişehir’de şeffaf, hesap verebilir ve temel sorunları çözmeye odaklanmış bir belediyecilik lazım. İstanbul’da bu sorunları Recep Tayyip Erdoğan çözdü. Eskişehir’in sorunları İstanbul’a göre daha küçük ve çözülebilecek sorunlar. Ama bir zihniyet değişimi gerekli” dedi. Avcı, “Sorun belediye başkanlarının kişiliğini aşan bir şey. Büyükşehir’i yöneten kadrolar derken, oradaki yorgunluk, heyecansızlık, kişilerden öte, ekiplerde bir şey var. Zaten bu psikoloji yukarıdaki adamdan aşağı doğru gider. Ama aşağının hali de yukarı yansır. Ekiplerde sorun. Odunpazarı Belediyesi’nden verdiğim örnekteki gibi. Muhtemelen Kazım Kurt’un bundan haberi yok, ama orada çalışan bir kişinin zihniyeti buna inmişse, burada ciddi bir sorun var demektir” diye konuştu.

Eskişehir’i Seviyorsan Aşıksan, Gereğini Yap

“Eskişehir’in daha da gelişmesini istemek ki, Eskişehir’i sevmektir, yoksa mevcut halinin kalmasını istemek mi… Siz Eskişehir’i seviyor musunuz?” sorusuna Nabi Avcı, “Eskişehir’i sevmekten kastımız, eğer “Eskişehir Venedik oldu” söylemleriyle yapılansa, ben öyle sevmiyorum. Eskişehir bir Türk şehridir. Çok sahi bir geçmişe sahip bir şehirdir. O özelliğini seviyorum, ama o özelliğinin sadece fiziki olarak değil zihniyet olarak örtülmekte olduğunu görüyorum. Bakıyoruz, birilerinin Eskişehir’i övdüğü şeyler, aslında övülecek şeyleri değil. Tam tersine, Eskişehir’de bir takım “kitch” unsurlar Eskişehir’in alameti farikası gibi sunulmaya çalışılıyor. Eskişehir’i sevmenin bin türlü yolu var. Eskişehir’i seviyorsanız, önce Eskişehirleri, insanı, insanlara hizmet etmeyi seveceksiniz. Taşbaşı’ndaki baharatçıları, Gündoğdu’daki insanları, gecekondularda oturanları da seveceksiniz kardeşim… ‘Eskişehir’e çok aşığım’… O zaman gereğini yap” dedi.

Keşke Yolu Yapsa Bizde Teşekkür Etseydik

Bu hafta sonu açılacak olan Eskişehir Şehir Hastanesi konusunda da Nabi Avcı, Büyükşehir Belediyesi’nin halen istimlak yapıp açması gereken yolu açmaması ile ilgili, “Tabii orada yol sorunu var. Bunu daha önce yeni stadyumda da yaşadık. ‘Orayı yaparken bana mı sordunuz” denilmesi şık değil. Devlet yönetiminde böyle cümlelerin yeri olmaz. ‘Siz benim istediğim yere yapmazsanız, ben de yolunu yapmam” demek olmaz… Atla, deve de değil. Şehir Hastanesi’nin yolu, Büyükşehir Belediyesi’nin imkanlarıyla yapılacak bir istimlakla halledilebilir. Bu düşünme biçimini tahayyül etmekte zorlanıyorum. Biz, gerektiğinde teşekkür etmesini bilen insanlarız. Temel atma töreninde beraberdik. Büyükşehir Belediye Başkanımızı da davet ettik, temelini beraber attık. Yolu yapılsa, açılışını da beraber yapsak, teşekkür etsek. ‘Ulaşım sorununu da Büyükşehir Belediyesi halletti, teşekkür ederiz’ desek.. Bu bana siyaseten zarar vermez. Zarar verse bile söylerim. Rakibine teşekkür etmekle insanlar küçülmez. Rakibine teşekkür etme fırsatı vermekle de insanlar küçülmez. Keşke öyle olsa… Neyse, 31 mart seçimine 5 ay kaldı. 5 ay sonra o sorun da tamamen çözülecek” dedi