Bağımlılık !!…

Geçmişten bu güne bağımlılık; ana başlıkları itibarıyla, uyuşturucu, sigara, alkol, fiziki kumar, vb. nesne bağımlılıkları ile anılmakta ya da genel itibarıyla bu şekilde anlaşılmakta idi.

Dil Derneği’nin Türkçe Sözlük Ara-Bul başlığı altında; “1-Bağımlı olma durumu, tabiyet. 2-Bir kimse ya da nesneye tutku derecesine varan bağlılık.” Şeklinde tanımlanmış. Günümüzde ise bağımlılık daha geniş anlam taşımaya başlamıştır. Nesne bağımlılığının yanı

sıra, ekran bağımlılığı, dijital dünya bağımlılığı, fiziki kumar bağımlılığın dışında dijital kumar bağımlılığı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kronik bir hal almıştır.

Yakın tarihte tüm dünyanın yaşadığı covid-19 salgını neticesinde bu tarihlerde yeni doğan ya da iki-üç yaşlarında olan çocuklarda aşırı ekran bağımlılığı ya da dijital bağımlılık oluşmuş bunun sonucunda da sıkça rastlanan konuşma güçlüğü, dikkat dağınıklığı ve özel öğrenme güçlüğü gibi sonuçlar doğurmuş ve özel eğitime ihtiyaçlar artmıştır.

Özel eğitimler ise ülkemizde ya Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullar ve Özel Eğitim Rehabilitasyon Merkezleri eliyle gerçekleştirilmektedir.

Eski Milli Eğitim Bakanlarımızdan Sayın Prof. Dr. Nabi AVCI’nın Eskişehir Türk Ocağı’nda vermiş olduğu bir konferansta okul öncesi çocukların dijital bağımlılık sayesinde dikkatlerini topladığı sürenin 23 saniye ile 27 saniye ile sınırlı olduğu bunun da televizyon reklamlarının süresi olduğunu ifade etmişti. Dijital dünyanın ne kadar etkili olduğunu gösteren çok can alıcı bir örnektir bu.

Ekran bağımlılığının dışında, son zamanlarda haberlerde, sosyal medyada gördüğümüz birçok ünlünün de adının karıştığı dijital kumar bağımlılığı da adeta salgın halini almıştır.

Polisiye tedbirler haliyle çok önemlidir, ancak bunun önüne nasıl geçilir, bunun için politika üretenler acilen bu konuya önemle eğilmelidir, aksi halde birçok insanımız kurban gidecektir

bu yolda, birçok insan sağlığından olacağı gibi, yıllarca çalışıp biriktirdiklerini bir anda kaybedecektir. Bu da yetmeyecek düştüğü bu girdaptan kurtulmak için kaybettikleri kazanabilmek amacıyla daha çok borçlanacak ve birçok ocak sönecek, kişilerin sonu ise malum.

Alkol, sigara, uyuşturucu bağımlılığı ise ayrı bir konu başlığıdır, nasıl bir bağımlılık ise yine haberlerde sıkça duyuyoruz, sahte alkolden şu kadar kişi hayatını kaybetti diyor haberler, bunlar sayı değil birer candır.

Kişi, ölüm tehlikesini bile bile nasıl böyle bir tercihte bulunur, sağlıklı bir düşünce ile buna verilecek cevap neredeyse yok gibi. Ailelere çok iş düşmekte bu konuda, sadece ailelere de bırakılmamalı, çevre, eğitim, sosyal yapı, Devlet hep birlikte seferber olmalı ki ancak kökten bir çözüm bulunabilsin.

Başlayıp da bırakmak çok zor, büyük bir irade ve istek gerekiyor bu melanetlerden kurtulmak için, çevreden görüyoruz ki bağımlı olduğu alışkanlıklarından kurtulmak için her defasında çaba gösterip de tekrar bulaşanları. En iyisi, en doğrusu en güzeli hiç başlamamak, bu da topyekün bir eğitim seferberliği ile çözülecek ve hallolacak bir mevzuu….

Sağlıklı, huzurlu günler  dileğiyle……