Allah Vergisi

Geçenlerde kalabalık bir arkadaş grubu içerisinde adeta meclisteymişiz gibi hararetli hararetli sohbet ediyoruz. Ee tabii halk meclisi neticede.
Birkaç dakika sustum ve şöyle bir izledim.
İçlerinden biri araştırmayı seven, her hastalığa ne iyi gelir bilen ciddi bir herbolog gibi…
Diğerine baktım.
Müthiş bir estetisyen gibi…
Diğeri ise tarihe hakim, siyasete hakim iyi bir gazeteci mübarek.
Ama hepsinin ortak özelliği ilkokul mezunu olmaları. Fakat bildikleri ve savundukları bilgileri müthiş satıyorlar.
Mimikleri, ses tonları, bakışları hepsi bilgi ile birleşince ortaya profesörler çıkıyor.
Ben öyle meslek gruplarında öyle gariban insan resimleri gözlemledim ki; teşhisi koysa hastasının gözüne bakamayan doktorları, bırakın müvekkilini kendini bile savunmaktan aciz avukatları,
Kendi gölgesinden korkan polisleri ve sakız bile satmaya muktedir olamayan esnaf olmaya çalışanları.
Bakınız sevgili dostlar!
Tabii ki eğitim şart ama asıl mesele kendi kimyamız.
Sanmayın ki toplama çıkarma ve tarih bilerek elimize verdikleri A4 boyutundaki afilli diplomalar çalışıyor veya sizi siz yapıyor.
Meziyet diye bir şey var. Bazı şeylerin eğitimi yok.
Kabiliyet ve yaradılış ile profesörlere taş çıkartanlara …
“Sen de kimsin!” demeyin lütfen…Bilmek değil bilgiyi satmak marifet.
Siyasetin de okulu var tabii ki ama iki kelimeyi bir araya getiremeyen, vizyonsuz ve çapı olmayan hiç kimsenin memlekete çok da faydası olmaz zaten.
Anca ah alır, bir de maaş..
Prof.Dr. olur ama öyle siliktir ki kimse ismini bilmez bile.
Bulunduğu bölgenin en iyi binalarını yapan müteahhittir belki ama pazarlamada sıfır ise yerinde sayar ve sadece bina yapar..
Ama gelin görün ki bir semt pazarındaki domates satıcısı bana göre en muazzam sosyolog, ekonomist ve esnaftır. Yani demem o ki elindeki diploma ile kimse kimseye tepeden bakmamalı.
Ve inanın gerçek vasıfları Allah verir.
Okuyunca olunmaz aslında, yaradılıştan vardır bazı şeyler.
Hani derler ya; ‘içinde olacak’
Sizin içinizde olsun, bir de diplomanı sun tabii. Memleket şaha kalksın.
Ama bence memleketin en büyük sorunlarından biri, kişiliğin karakterin değil puanının yettiği bölümleri okuyup meslek edinen ama aidiyetten uzak emanet şahsiyetler ile dolu.
Olmuş olmak için afilli vasıflara sahip büyüklerimizin yetersizlikleri altında çaresizlikle bekliyoruz.Allah sonumuzu hayretsin.
Allah versin…