Kalbur Lazım Kalbur
“Vallahi de bilerek, billahi de bilerek”
Hala şunu anlamamış olmak büyük gaflet inanın.
Ak Parti’nin özellikle büyük şehirlerde parti teşkilatı kadroları Chp li dolu.
Ama bunu bile bile planlaya planlayarak yapıyorlar.
İstanbul, İzmir, Eskişehir ve daha bir çok il.
Ak partili gibi gözüken Akp li zihniyet bitiriyor teşkilatları.
Uzağa gitmeyin yahu.
Eskişehir de bile şöyle bir bakın
Af buyurun kabak gibi ortada aslında.
Oysa taviz verilmemesi gereken şeyler olmalıydı.
Her Ak partiliyim diyene kapılar sonuna kadar açılmamalıydı.
Seni tanıyorum diyen herkesi evimize alıyor muyuz?
Ben seni tanımıyorum diyoruz değil mi?
Ama teşkilatlanma matematiğin de tamlama da hayati hatalar var.
İçimizdeki CHP liler bizim samimiyetsiz bir profil çižmemize sebep oluyor.
Bir de dava ne demek onu bile bilmeyenlerin aslında tamamen şahsi beklentiler ile sürüne sürüne geldiği ama dilinde dava insanıyız demesine de ifrit oluyorum.
Parti resmen şu işimi hallolsun da, aman ya beni işe koysun ya da oğlumu işe koysun kafasında insanlar ile dolu.
Siyaset ne demek, dava ne demek, hizmet ne demek diye sorsan bilen o kadar az ki.
Aslında karnını kim doyursa ona efendim diyecek tipler.
Kalbur lazım azizim.
Bize sıkı diş bir kalbur lazım.
İnanın küffar münafıktan daha samimi.
Zira rengi belli.
Bizim bize ettiğimizi bir başkası karşıdan edemiyor da biz ayamıyoruz.
Kurdun yaprağı yediği gibi içerden bitiriliyoruz.
Kök istediği kadar sağlam olsun.
Yaprağı olmayan ağacın gölgesi olmaz.
Bizim yapraklarımız üzerindeki kurtlardan kurtulmamız lazım.
Biri bizi silkelesin..