İktidara gelirseniz, hal ve hareketlerinize dikkat edin.
Kibirli olmayın, kendini beğenmişlik etmeyin. Size ait olmayan şeyleri almayın, güçsüzlere yardım edin ve ahlak kurallarına uyun. Unutmayın ki sonsuz iktidar yoktur.
Her iktidar geçicidir ve herkes, er veya geç, önce milletin ve nihayet Allah`ın önünde hesap verecektir.”
Bu sözler rahmetlik Aliya İzzetbegoviç’e ait.
Allahın önünde verilecek hesabı Rabbim mutlaka soracaktır.
Biz kendi adımıza ve kamu adına, Eskişehir’de iktidarda ki AK Partinin kendini vazgeçilmez zanneden kudretli Milletvekilleri ile Belediyeleri yöneten kibirli CHP’li seçkinleri eleştirmekten kaçmadık, korkmadık.
Güç ve iktidara sahip olanlar bizlerin vekaleti ile sahip oldukları size, bana, ona ait parayı harcıyorlar.
Bu güç ve harcanan paraları da sadece biz ve bir kaç iyi gazeteci (adam) hariç kimse de sormuyor.
Çünkü Eskişehir’de malum özgür basın susturulamaz tayfası,eski halkın kurtuluşcuları, belediyecilerle akşam sofralarını paylaşanlar ve en büyük grub olan özgürün basını Belediyeleri asla eleştirmiyorlar.
Eleştirememe nedenlerinden bir tanesi ideolojik diğer en büyük nedenini de Tepebaşı Belediyesinin 4 Milyonluk, Odunpazarı Belediyesinin 3.5 milyon liralık reklam harcamalarının içerisinde bulabilirsiniz.
Bunun içerisine Belediyelerin dijital baskı ve ağırlama giderlerini de ekleyebilirsiniz.
Geçen yazımda bilboardlar üzerinden reklam harcamalarının nasıl yapıldığını anlatmıştım.
Başka bir örnekte de Odunpazarı Belediyesi içerisinde bulunan 10 metrekarelik çay ocağının,Belediye çalışanının kendi içtiği çayın parasını ödemesine, üstüne Başkanlığında misafirleri için çayını, gazozunu kendisinin karşılaşmasına rağmen 2018 senesinde 1.5 Milyon liralık fatura kesmesini örnek göstermiştim.Özür diliyorum rakam 1.5 milyon değil, 1 milyon 650 bin Liraymış.
Eskişehir’de Belediyeleri eleştirmeyi bırakın, harcanan reklam parasına itiraz eden muhalefet partisinin İl Başkanını gömen gazete sahibi ve köşe de yazarını da gördük. Bu günleri gösteren Rabbime Hamdolsun….
Demokrat Parti İl Başkanı Hüseyin Özcan 1 Mayıs dolayısı ile Odunpazarı Bölgesinin her tarafını reklama boğan Odunpazarı Belediyesi ve Başkanına yönelik ” Reklama harcayacağın parayı esnafa, emekçilere ver” dedi.
Haksız mı???? Zaten sokağa çıkma yasağı var, bu kadar görsel reklamın ne anlamı var??? Boş sokaklara reklam ne güzel hayat….
Tabii ki Devletin parası ile bu kadar reklam harcaması mı yapılır diye sorarsan linç mekanizması da hemen harekete geçer. Peki Hüseyin Beyin sorusuna cevab nereden mi geldi………
Eski Ak Parti Milletvekilinin sucuk salam ve peynirci olan gazete sahibi oğlundan geldi. Beyefendi bu paralara yazık diyen muhalefet partisinin İl Başkanını 3-5 Billbord üzerinden çapsız siyaset yapmakla suçladı…. Vayyyyyy üç-beş bilboard…
Sucukcu medya patronunun malum yazısını ve önceki yazılarını okuyunca kendisini takdir etmemek mümkün değil.. Beyefendi özgürün basınının üstatlarının bir adım önüne geçerek Kazım Kurt’un Beyin hayatı boyunca duymadığı ve duyamayacağı övgüleri bir bir sıralamış.İnanın Can Ataklı, Yılmaz Özdil bu beyefendinin yanına yaklaşamaz. Kazım Kurt Bey para ile çıktığı Halk TV de bile böyle övgü alamamıştı. Beyefendi yazmış da yazmış onu yaptı, bunu yaptının üzerine bir tek Kazım Kurt Beyi Ortadoğu ve Balkanların en iyi Başkanı ilan etmemiş… Kazım Kurt Beyin icraatlerini kopyala yapıştırla överken bir hususu unutmuş.Artık Belediye sitesinden mi aldı veya kim göndermiş ise yazının fontunu, karakterini değiştirmeyi unutmuş….. Kendi övgüleri başka font icraatlerin içinden başka font.. Belli ki yazıya bir başka sihirli dokunuş olmuş… Değişik bir tarz…
Sucuk, salam ve peynirci olan gazete patronunun Kazım Kurt Beyi övdüğü kopyala yapıştırın içeriğine hiç dokunmuyorum çünkü hangi birini düzelteyim bilmiyorum… Belediyeyi 40 milyon kara geçirdi yazmış ki, bunun düzeltilecek, cevab verilecek hiç bir tarafı yok.Fakat 3-5 bilboard demesine bayıldım. Belli ki Belediyeden bilgi akışı hususun da sıkıntısı yok, bizim için öğrenebilirler mi kendileri acaba???? Kaç bilboarda, kaç günlük reklam verildi ve ne kadar baskı parası ödendi.Bunları da öğrenmişken Doların
4.TL olduğu 2018 yılın da kesilen 1Milyon 650 liralık çay ocağı faturasının içeriğini de yine bizim için öğrenebilirse kendisine minnet duyarız.
Sayın İl Başkanının reklam sorusunun nedenini tahmin edebiliyoruz, reklam parasının sorusuna cevabın da özgürün basınından değil de ters taraftan gelmesini nedenini de çok iyi biliyoruz fakat yutkunuyoruz.Demokrat Parti İl Başkanı Hüseyin Özcan gücü yettiği ölçüde Eskişehir’de ki düzene çomak sokar. Bu çomaklarını karşılığın da da kendisini itibarsızlaştırmaya çalışırlar.Kimi zaman Belediye Başkanı televizyona çıkar isnatlarda bulunur, fakat Hüseyin Beye cevap hakkı vermezler, kimi zaman da Bravda’da Ahmet abi,Kazım abiciler köşelerinden çakarlar.Kimi zaman Belediyecilerle akşam sofralarında oturan büyük büyük köşe yazarları, akşamın sabahın da o köşelerin de mutlulukla Hüseyin Beyi gömerler.Kimi zaman özgürün basınının şakacı üstatları alakasız resimlerin üzerinden “Gözüm hiç tutmadı” derler.Tabii ki şakadan……. Biz kırk kişiyiz kırkımızda birbirimizi biliriz. Eskişehir de ki oluşturduğunuz düzeninizin çarklarını nasıl dağıttığımızı da hep beraber yaşayıp göreceğiz.Al gülüm ver gülümün bittiğine herkes şahit olacak..
Özgür basın susturulamaz tayfası, halkın kurtuluşcuları, akşam sofralarında belediyecilerle dostluk tazeleyenler, özgürün basınından oluşan Bravda’ya yeni katılan Şarküteri(Sucuk, salam, pastırma, peynir) patronu olan aynı zaman da gazete patronu ve köşe yazarını tebrik ediyorum….Sizlere Bravda’da bir ömür boyu mutluluklar diliyorum.
Kazım Kurt Beyin Avukatı değilim diyen fakat gönüllü Avukatlığına talip olan Şarküteri ve gazete patronu Beyefendinin babası olan Ak Parti’nin eski Milletvekili Fahri Keskin’i muhabbetle anıyorum. Tertemiz bir Milletvekilliği yaptı namusu ile geldi namusu ile köşesine çekildi. En çok da Sayın Milletvekiline üzülüyorum maalesef hayat böyle bir şey…