Kendi Haber Siteni Kendin Yap
Şimdi önüne gelen bir haber sitesi açıyor. Sözde yazarlar, sitelerinde yer alıyor..
Olsun. Teknoloji var. İnternet var. Wikipedia var..
Hiç bilmiyorsan, “Just copy and paste” yaparsın.. Çok kısa zamanda çok büyük düşünür ve yazar kadrosunda veya fihristinde yerini alırsın.
Olsun!.
Demokraside çeşitlilik iyidir. Ancak, internetten fazlaca “intihal” yapılmazsa çok daha anlamlı olur..
Yazılı basının, “tekelci” anlayışı teknoloji tarafından kırılmış oldu. Neydi o kendi kendilerini gazeteci ilan eden, afralarından tafralarından yanından geçilmeyenler kibir budalaları.
Şimdi hepsi “OUT”.
Onları Ne okuyan var ne yazan..
Neymiş efendim, “ 212” kategorisindelermiş miş. 212 dedikleri yasa 4 ocak 1961’ de çıkartılmış bir yasa.. O günden bu güneköprülerin altından çok sular gelmiş geçmiş. Şimdi haliyle hiçbir pratik değeri yok. Çünkü yasayı uygulama işlevi “işverenin iki dudağı arasında” kalmıştı.
Gerçekten bu yasa demokratik hakları ve örgütlenme özgürlüklerini güvence altına almasına, sağlamasına rağmen, bu durum ne işverenin ne de devletin işin geliyordu. Alın şimdi o yasayı bir işe yarıyormuş gibi “temcit pilavı”gibi kullanın…
Birde, basın iş kanunu var. Evlere şenlik. O da,hava cıva. Yıllarca prim öde, bir basın kartını bile alamadan emekli ol. Böyle gariplikler de var bu ülkede..
Acaba? gazeteciyim diyen kaç tane eğitim ile ilgili akademik eğitim almış gazetecilik, iletişimci, basın yayım, medyacı var ki.
Dedik ya, o günden bu güne o kadar çok teknolojik zaman geçti ki gazeteciliğin bir anlamı da kalmadı..
Alt alta sıralasam, gazetecilik konusunda eğitim almamış o kadar çok insan var ki.
Detaylara girersem doktora tez konusu olur.
Al takke ver külah sarı basın kartına sahip olanlar bunlarla bu düzende övünüyorlar..
****
Diğerleri, Kenan EVREN döneminde okur–yazarlık belgesi alanlarda sarı basın kartı var.Gazetecilik te, Akademik eğitim almış, yükseklisans yapmış, bir daha farklı bir sosyal bir dalda lisans eğitimi almışsın..
Vallahi hava, cıva. İllada “212” lik kategorisinde olacaksın.
ORTA ÇAĞ ANLAYIŞININ BASIN KRALLIKLARI YIKILDI
İşte, dijital DEVRİM bu orta çağ– anlayışının krallıklarını yıktı. Koftiden gazeteci süsü verenlerin “Vesayetlerini” çöpe attı. Onun için hiçbir gücü kalmadı. Şimdi, sosyal medya ve internet haber gazeteciliği çok daha ön plana çıktı.
Batıda ise, teknolojinin gelişmesi ile birlikte “yurttaş gazeteciliği” çok daha gelişmişdurumda. Biz, işte bu kategorideyiz. Onun için okurlarıma çok teşekkür ediyorum.
Fikirler kadar zikirler de önemli..
ANBAR VE GEL GİTLERİ..
Yakından bildiğimiz bir isimdir ARİF ANBAR. Çeşitli gazetelerde çalışmış. Odunpazarı Belediyesinde Kazım Kurt’un halkala ilişkiler ve medya sorumlusu olarak ta görev yapmıştı. Canı sıkılınca bilinmeyen bir nedenle ayrıldı. Sorunun temelinde Özel kalem Md. Şenol ile problemleri olduğu biliniyor. En son, Özgür’ün medyasındaydı. TV’de her sabah canlı yayımlanan KISA DÖNEM program da yaptı. Mektepli. Soner Yüksel’ de öyle MEKTEPLİ. O da, odunpazarı belediyesinde çalışmıştı.
Olmadı. Sonrası bir internet sitesinde çalışmıştı.
O da olamadı.
“U” dönüşler açık kapı politikasının gereği “U” dönüşlerdir. Dönmeyen biz kaldık..
Nede olsa erik dalı oynama kabiliyetinde değiliz!
****
Herkes biliyor. Sonra tekrar “U” dönüşü ÖZGÜR MEDYA gurubuna olmuştu. Olur, böyle şeyler. İyi de oldu. ES TV biraz toparlanmaya başladı sayesinde.
Haberler biraz daha izlenir hale geldi
Zaten iki tane TV, vede birkaç tane yazılı basın kaldı. Tirajlarını yazmayayım. Eh! biraz ES TV’ deki canlı yayımlanan politik tartışma programları izlenir oldu.. Soner Yüksel’in sunumuyla haberlerde izlenmeye başlayınca ES TV biraz toparlanır gibi oldu bu pandemisürecinde.
Süha Muzafferin tanımıyla BRAVDA’ nın Ali BAŞ, bir proje olarak getirildi. Büyükerşen’in bu konuda kendisine desteği büyük oldu.Büyükerşen’in en sevdikleri arasında yer alır.Kendisinden arzu edilen, umut edilen, istenilen performansı veremedi, çok kötü bir yönetim modelini uyguladı. İşe, tasfiye edileceklerin listesi ile başladı. Tasfiye yolunu seçti. Şimdi silbaştan tekrar başa dönüldü.
Özgürde, daha önce söylediklerini unutarak Soner Yüksel’i tekrar TV’ nin başına getirmekle yükürdüğünü yalamış oldu..
ALİ BAŞ’ a genel yayın yönetmenliği birkaç numara büyük gelmişti. Tabii bu genel yayım yönetmenliğinin kamuoyunda havası varda, halk arasında hiçbir itibarı yok. Gerçi bu gurubun hiçbir itibarı kalmadı. Bu konuda ne? Yeterli bir akademik eğitimi, ne de pratiği vardı. Birkaç yıl öncesinde tasfiye edilenler şimdi, tek tek yuvaya döndürülmeye çalışılıyor.
İkna turları başlamış bile..
*****
SAĞLI SOLLU HABERLER..
Arif ANBAR şimdi internet haberciliğine el atmış. SAĞLI SOLLU haber sitesini kurmuş.
Kendi işinin patronu. Arif’i ilk fark eden isimlerden biri meğerse “Hakkı Kutlu” imiş. Yıllar önce, müneccimlik yaptığı dönemlerde kendisini de överek bakın ne demiş.. “bu şehrin gelecekteki en önemli bir iki gazetecisinden biri olacaksın”!
Hayırlı olsun!
Ah! Hakkı ah!. Ne oldu bu Serkan Kumaş’ a,sarı Ergun’dan haberin
varmı?
Gazeteci denilince akla, hemen onun adı gelir.
İNTERNET HABERCİLİĞİ…
İnternet haberciliği ve gazeteciliği hızlı bir şekilde konvansiyonel haber ve gazeteciliğin yerini alıyor. Yakında, TV’ lerin de başına bunlar gelecek. Şimdi afralarından, tafralarından geçmeyen tesadüfen medya sektöründe patron olmuşlar. Ellerindeki demode olmuş teknolojilerini satmak için kapı kapı dolaşacaklar merak etmeyin!..
Bundan sonra stüdyo ev TV dönemi başlayacak. Az kaldı havalarının sönmelerine.
Geçen gün sakız aldım. İçinden mai çıktı. Meğerse “mani” liymiş. Açtım okudum. Bakın ne diyor.
Dalgalandım da duruldum.
Koştum ardından yoruldum.
Yüzlerce yazı yazdım da ahhhh!..
En son sitemi kurdum..
En son sitemi kurdum.
AYNI TAS, AYNI HAMAM
Daha neler kurulacak?
Kanal 26’ ya bakıyorum “aynı tas aynı hamam”. Tam bir muhafazakâr. Değişen hiçbir şey yok.
Kardeşim Biraz para harca. Alternatif politik birikimleri olanlarla, eli ayağı düzgün tartışma programlar hazırla. Yerel ve bölge Haberlerinidaha aktif sun. Hani! Bölge koordinatörün gerçekse? Biraz ilçelerle ilgilenilsin değil mi? KJde, bölge koordinatörü yazmakla bu işler öyle olmuyor Ey ilhan beyler, ey! Yaşar beyler. Akıl hocalığına soyunmuyorum ama biraz hava durumunu sunuyorum..
Program çeşitlenmelerine gidin. İnsan, birkaç miligram ilerler değil mi? Kendi kanalının fragmanını reklam olarak döndürüyorsunuz. Haber sitesinde de hiçbir numaranız yok!
Biraz paraya kıyın profesyonelleri çalıştırın..
Bilirim iç paranız olmadı. Farkındayız..
Yok. Yok Allah’ım yok..
Aynı keman, aynı makam.. Mithat Körler’ de olmasa.
Arife günüden önce ve arife, bayramın birinci günü. Bakıyorum kanallara kanal 26 bu kez Yılmaz hocanın konuk olduğu hayat okulu programında. Sonrasında baktım. Arşivden kullanılan bir program. Hayat okulu..
Alttan da alt yazılar geçiyor..
Mübarek ramazan bayramınızı kutlarız..
Cin fikir. Normal zamanda kimse açmaz bakmaz ama, Yılmaz Hocanın konuk olduğu programı koyunca hem Ramazan kutlaması mesajı verenler memnun, hem de izleyenler de 2008 yılında 72 yaşında olan Büyükerşen’in performansını bir kez daha izlediler..
Aradan 12 yıl geçmiş Hoca performansından bir şey kaybetmiş değil.
TV! ler artık bayramlar, özel günlerde olmasa nerden para kazanacaklar. Bu çark nasıl dönecek..
Program yapımcısı kimdir bilemem!.
Kaç adet böyle programı vardır onu da bilemem.
Bu kez, ”Çarkı iyi döndürmüşler”, Yılmaz hocayı hatırlayıp onun konuk olduğu programı arşivden çıkartmak akıllıca bir iş. Tabii arşivde başka kalanlar var mı bilmiyorum. Şehrinhafızasının bir bölümü onlarda..
Bir bölümü de öbür tarafta!
Gelelim Süha Muzaffere. Yazıları çok dikkat çekiyor ve takip ediliyor..
Fahri Keskin’de araştırmaya başlamış bile. Başkaları da merak ediyor?
Hiç telefonla onu, bunu arama. Gazetende zaten muhabirler, köşeden yazan gazeteciler de var. Sen bu topa girme.
Biz kim kimdir biliyoruz efendim.
Rahatsız olma, Of Aman!
Sayın eski mebusumuz..
Aramıza hoş geldiniz, beş gittiniz..
Adabımızdan birçok konuyu gündeme getirmiyoruz.
Siz asıl işiniz olan uzmanlığınıza dönünüz efendim.
Peynir, sucuk, pastırma ekşimik ve dahi inşaat..
Bakın ŞAPALIM ‘ ın sesi soluğu kesildi..
Yazık onunda 1 ton altını gitmiş..
Gerçi bu ülkede miyavlamak moda oldu ama her kedi SİYAM kedisi gibi miyavlayamıyor.
Sen de böyle böyle!
Metin Basmacı’ dan selam var. Sağa dön uygun adım marş..
Adres, KUŞADASI..