Demiryollarla Ördük, Eskişehir’i Bir Baştan, Bir Başa
2012 yılarınsa sıhhiye de kaldırım refüj düzenlemeleri yapılıyordu..
Yılmaz Hoca’da hemen her gün yapılan işleri takip ediyordu. Vatandaşların bazıları hocaya tepki gösteriyordu..
Tepki gösterenlerin başında Uğurlular geliyordu. Basri uğurluda hocayı eleştiri yağmuruna tutuyordu.
Neymiş efendim araçlarını nereye park edeceklermiş falan filan..
Ah kardeşim ah! Yahu dönel kavşağa araç park edilir mi? Biz park yaparız..
Suçlu Büyükerşen..
Yolları daralttı..
Yahu yollar park yeri değil ki? Sen konutların kapalı parklarını farklı amaçla kullan sonra bunları söyle..
TRAMVAY KANAL 26’IN ÖNÜNDEN DÖNÜŞ YAPIYOR..
Kanal 26’ TV canlı olarak çekimleri yayımlıyorlardı. Hatta Hocanın bazı konuşmaları aynı anda kamuoyuna yansıyordu.
O günlerde Hoca yapılan çalışmalarla bölgenin daha değerli olacağını söylüyordu ama kimse hocanın ne söylemek istediği ile ilgilenmiyordu!
Hoca diyordu ki, biz bu hatta Tramvayıgetireceğiz! Proje çalışmaları yapılıyor.
Eskişehir’i Demirağlarla öreceğiz.
Kanal 26 TV’ da ANA haber bülteninde veriliyordu.
Ama nafile.
Bir kısım basın var gücüyle de hocaya saldırıyordu.
Saldıranların birkaçı da işin ilginç tarafı Eskişehirli değildi. Şimdiki deyimle trollük yapıyorlardı..
Ömürlerinde ne bir şehirle ilgili yayın okumalıkları var ne de UMP’ yi okumuşlukları var.
Vazgeçtim onları. Hocanın Melis’te ve basın toplantılarında yaptıkları konuşmaları izlese mesele kalmayacak..
Birçoğu da Sakarya caddesinden Tramvay mı geçermiş? Zaten daracık. Hoca hayal kuruyor! Diyorlardı.
Zır cahil yazarlar, biraz araştırma yapsalar, İTÜ’nün hazırladığı satırbaşı raporları okusalar yine mesele kalmaz..
Belki şunu söyleyebilirler. Bize o raporla verilmedi. Yahu o zaman Büyükşehir belediye meclisinde kurulan Ulaştırma komisyonu başkanlığını yapmış Olan AK partili Çifteler belediye Başkanı METİN Özen. Ondan isteyebilirlerdi.
Çünkü Sakarya Cad. sinden tramvay geçmeyecekti. Gazi Yakup satar, Caddesi en uygundu. Anıt parkın 2.kapıdan GAFFAR Okan caddesi, sıhhiye kavşağı ve Kanal 26’ dan önünden dönüş ve harman sokak ve zihinsel engelli gündüz yaşam hizmet merkezi şimdilik son durak..
KANAL 26 artık tramvayda bedava reklamı olacak. Yahut Sıhhiye kavşağı..
Hocaya artık methiyeler düzerler..
Fark etmez!..
Ondan sonra hedef çevre yolunu atlayarak, Sütlüce-Esentepe- Sakin tepeye Teknoloji üniversitesine – modüler olarak hatları uzatılabilecek bir ulaşım ağını kurabilmek…Bundan böyle burada yaşayan insanlar Kumlubel-Opera-Şehir Hastanesi hattı ile Şehir hastanesine rahatlıkla gidebilecek..
Bu hizmete Büyükerşen’in vizyonu sayesinde kavuşacaklar. Elbette ona destek veren AK Parti büyükşehir meclis gurubun ada teşekkür etmek gerekir. Bugün, şikâyet ettiğimiz Halk otobüsleri artık yok. Onların oluşturdukları avanta –çeteleri yok.
İşte o günlerden bugünlere geldi Eskişehir toplu ulaşımı…
Ulaşımda çok ciddi ulaşım kalitesi arttı..
Bazıları Trafik ile, ulaşımı birbirine karıştırıyor..
Ne diyelim..
Demir yollarla ördük, Eskişehir’i bir baştan, bir başa..
Hedef doğru ise gerisi teferruat..
LAKİN!
Büyükşehrin son meclis toplantısı.
Meclisi yöneten AK Partiden, CHP’ ye dikeygeçiş yapan Mustafa Önder. Sıra borçlanma gündem maddesine geliyor.Belediyenin yatırım ve cari harcamalarda kullanılmak üzere 10 yıl vade ile 60 milyon lira nakit kredi çekmesi maddesinde görüşülürken AK Parti meclis üyesi Orhan Durmuş söz alıyor.
Tartışma başlıyor.
Orhan Durmuş, borçlanma politikalarınıeleştiriyorlar.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin veBelediyenin ortak olduğu şirketlerin yatırım ve cari harcamalarında kullanılmak üzere yurt içi bankalardan kredi kullanması ile ilgili maddeye AK Parti’li meclis üyeleri ret oyu vereceklerini söylüyorlar.
Karşı oy gerekçelerini açıklayan AK Parti Meclis Üyesi Orhan Durmuş, “Öncelikle belediyenin borçlanmasının şirketleri kapsıyor olmasını doğru bulmuyoruz. Şirketlerin meclis denetimine tabi olmamasından dolayı kredi aktarımı doğru değil. Kredi cari harcamalara kullanılacak. Yatırım için kullanılacak olsa destek verirdik. Belediyenin 773 milyon lira iptal edilen ödeneği vardı. İptal edilen ödeneğin diğer cari harcamalara kullanılabilirdi. Bu tür cari harcamalar için kullanılacak kredilerin 10 yıl vadelendirilmesi doğru değil. En azından görev süresi boyunca, bir dahaki yerel seçime kadar i siyasi açıdan da daha doğru ve etik olacaktır” diyor.
Diyor da söylediklerini dinleyen mi var?
CHP’ sözcülerinin de AK Partinin borçlanma politikalarını, hangi gerekçelerle nasıleleştirdiyse, bu kez Büyükşehir meclis’ inde AK Parti sözcüleri benzer gerekçelerle eleştiriyorlar.
Eleştirilerinde şirketlere aktarılacak paralarda var. Dedikleri şu.
Borçlanma yetkisini alıyorsunuz, kredikullanıyorsunuz ama, şirketlere aktarılan ve akıbeti konusunda denetleyemiyoruz.
Şunun şurasında belediye seçimlerine 2.5 yıl kaldı. Kredinin alınması altı ay sürer. Geriyekalan iki yıl gelen belediye borç batağına saplanıp kalacak. Süresi 10 yıl olunca İki belediye başkanlık dönemini de kapsıyor.
Gelecekte seçilecek olan belediye başkanlarınızın elini kolunu bağlayacaksınız!
Kullandığınız kredinin bir de kamuya toplam da maliyeti var. Şu an kredilerin faizleri yüksek. Bu maliyetler eninde, sonunda vatandaşa yansıyacak. Bir taraftan da Eskiden aktarılan paralar var.
Bu borçlanma politikaları doğru değil..
Anlaşıldığı kadarı ile, bütçe yönetimi ve Mali disiplini kaybolmuş durumda.
Sık sık borçlanma yetkisi istemek, bundan kaynaklanıyor. Gerçi bu durum bütün Belediyeler için geçerli..
Eleştireler de haklılık payı yok değil. Ancak bu eleştiriler yıllardan beri yapıla gelmekte.
Çözümü bulacak olan belli..
AK PARTİ TBMM’ Sİ GURUBU.
Böyle söylemlerle olmuyor bu işler. Belediye gelirler kanunu çoktan ömrünü tamamlamış. Çelişen maddelerle ve Hukuki boşluklarla dolu.
AK Parti iktidar partisi. Yasalarda değişikliklerin yapılma zamanı geldi de geçti.
Bu güne kadar çözüm getirebilmiş değiller. Ya bu işi kavrayamamışlar ya da gerçekten böyle gelmiş böyle gider anlayışındalar.
Borçlanmalarda süreler seçim dönemi ile sınırlandırılmalı ve Meclis te üçte iki oy karar şartı aranmalı.
Belediye başkanları kafasına göre borçlanmamalı ve şirketlerin bütün işlemleri Meclisin denetimine açılmalı.
Şeffaflık budur..
Ama maalesef AK Parti bunu bilerek ve isteyerek yapmıyor. CHP li belediyelerde bundan kaçınıyorlar. Çünkü birçok işler ve işlemler şirketler üzerinden oluyor.
Borçlanma gerekçesi, Meclis üyelerine ayrıntılı bir biçimde nedenleri ile birlikte verilmeli ve düzenlenmeli..
Meclisin görev –yetki ve alan sorumlulukları hiçbir boşluğa meydan vermeyecek şekilde düzenlenmeli..
Büyükşehir meclis üyesi seçimleri ayrı düzenlenmeli ve seçimle ilgili kriterler getirmeli.
Bunu kim yapacak? İktidar olan AK Parti..
Peki, neden yapmıyor, şimdiye kadar neden yapamadı sorusunu samimim olarak cevaplamak gerekmiyor mu?
Büyükerşen ve Ahmet Ataç’ın katılmadığı oylamada neredeyse borçlanma yetkisi “RET”ediliyordu.
Durumu, AK partiden CHP’ ye geçen Mustafa Önder kurtardı. Oylamada eşitlik çıktı. Böyle durumda başkanın oyu demokratik biçimde iki oy sayılıyor..
Zira, Mustafa Önder’in oyu “İKİ” oy sayıldı. Eğer cumhur ittifakından bir meclis üyesi gelip oyunu kullansaydı yetki verilmemiş olacaktı.
Kıl payı geçti. Hayırlı olsun!
Demek ki artiz Mustafa bu işi biliyor. Boşuna mılistede 3.sıradan meclis üyesi yapıldı..(Artiz sözü Büyükerşen’in Mustafa Önder için söylemiş olduğu sözdür, bana ait değil)
Burun farkıyla Yılmaz hoca borçlanma yetkisini aldı.
60 milyon TL..10 yıllık bir borçlanma..