Baronlar

Yaşamının son günlerini hastanede geçiren İran”lı yönetmen Abbas Kiyarüstemi kendisini ziyarete gelen Solmaz Nobaharinin  ağzından dökülen  Sadi-Şirazi’ ye ait;

“Bir ömür daha lazım, çünkü bu ömrümüzü sadece umutlanmakla geçirdik” 

Dizelerinden sonra gözlerinden akan yaşı siler.Sadece bir hayatımızın olduğu gerçeğini anlamak için Kiyarüstemi gibi hayatın kıyısında olmamıza gerek yok.Maalesef bütün ömrümüz umut etmekle geçiyor.

Fakat insanları tanıdıkça bütün umutlarımız tükeniyor.

Çok uzun süredir  para ve mikro Milliyetçiliğin mayaladığı  siyaset ve medya baronlarının kontrol ettiği   bir yapının kötülüklerine  karşı mücadele ediyoruz.

Bunları mayalayan para kendilerinin ve babalarının olsa umurumuzda olmaz fakat para millete ait Belediyenin parası..

Bu yapı ile  Eskişehir’in barış ve hoşgörü ortamı kum saati gibi.

 Biri dolarsa diğeri boşalır.

Bu örüntünün  siyaset tarafını Odunpazarı Belediyesini yöneten mikro milliyetçi yoldaşlar medya tarafını da Ö.F.D kontrol ediyor.

Bunların son kurbanı olan AK Partinin  Odunpazarı Meclis üyesi Murat Özcan  kendisine yapılan  saldırının merkezini hedef olarak  enteresan bir tweet attı.

Yeni sahibi ABD’de yaşayan bir iş insanı.

Kapitalizmin merkezinde ticaret yapan bir iş insanı için yerel basın en son yatırım yapılacak bir alandır.

Çünkü bu trajlar ve reklam gelirleri ile kar etmeyi bırakın ayakta kalmanız bile zordur.

 Bu iş insanının yatırımı çok ilginç. Demek ki parası çok. Onun için bizi ilgilendirmiyor. ………

Hayatın gerçeklerine uymaya işler olunca aklıma hemen   Eskişehirspor’un reklam ünitelerini alan ADARGA geliyor.

Şirket İstanbul’da kurulmuş .Sadece Eskişehir’de Odunpazarı Belediyesine iş yapmış ve beş sene sonra da  merkezini Ö.F.D’nin şirket ve basım merkezine taşımıştı…..

Devam edelim. Murat Özcan hakkında ki iddia önce Ö.F.D’nin gazetesinin İnternet sitesinde yayınlanmıştı.

İlginçtir ki  İnternet sitesindeki iddia Ö.F.D’nin basınında değilde el değiştiren gazetenin önce bir yazarı tarafından “AK Partili bir Meclis üyesi diye” haber yapılmış.

Daha sonra Odunpazarı Belediyesinin her taşın altından çıkan Özel Kalem ve Basın Müdürü Şenol Durur kadın muhtara şiddet uygulamaktan ceza alınca, onun gönüllü Avukatlığına savunan bir köşe yazanı tarafından Murat Özcan’ın adı kamuoyuna servis edilmişti.

Dikkat ederseniz hep enteresan iş ve ilişkiler……..

Tesadüfler, tesadüf gibi durmuyor….?????

 Sizin gibi soralım.Gazetenin genel yayın odası Odunpazarı Belediyesi içerisinde mi?????

Biz doğruları yazdığımız için çok sevilmiyoruz.

AK Parti içerisinde daha öncesin de   okuduğunu anlamakta zorluk çektiğini düşündüğüm bir grup vardı.

Artık öyle düşünmüyorum…….

Bunlara göre niye  hep Kazım Kurt’u eleştiriyormuşuz, Yılmaz Hocayı ve Ahmet Ataç’ı neden  eleştirmiyormuşuz……

Hiç kimse yazamazken;

 -Yılmaz Hoca’nın eşinin üstünden yaptığı Gecekonduyu kim yazdı,

Kalabak suyu rezaletini kim yazdı,

 Belediye Hizmet alanını Otel olarak peşkeş çekildiğini kim yazdı??????

Gelelim Ak Parti’nin (!)  Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a.

AK Parti’nin Tepebaşı İlçe Başkanının, AK Parti Tepebaşı Meclis grup Başkanının bir gün olsun Tepebaşı Belediyesinin hizmetlerini eleştirdiğin okudunuz mu,gördünüz mü??????

 Belediyenin faaliyet raporları ile ilgili bir çalışmalarını  gördünüz mü, okudunuz mu??????

İndir, kaldır…..

Ahmet Ataç’da Diş Hekimi olmanın avantajı olarak yüzüne estetikle gülen bir ifade oturtmuş mutlu mesut geziyor.

Bu durumun hesabını bize soracağınıza AK Parti’nin Tepebaşı İlçe Başkanı ve Meclis grup Başkanına sormanızı tavsiye ediyorum.

Bu soruların nedeninin iyi niyetli olmadığını düşünüyorum.

Ak Parti içerisinde siyaset yapıyorsanız tarafınız net ve açık olmalı.

Kazım Kurt’u veya Ahmet Ataç’ı çok seviyorsanız Chp’ ye geçersiniz.

 Onları orada da daha rahat savunursunuz

AK Parti yide  Truva Atı gibi de kullanmamış olursunuz….