ZATEN UFACIK BEYİN LÜTFEN ELLEMEYİN
Bildiğiniz gibi somon balıkları binlerce km zorlu yol katedip doğdukları yere nesillerini sürdürmek için geliyor ve orada ölüyorlar.Sanırım somun balıkları da, yaşamak için onlarca yol buluyor,yiyor, içiyor ve kah başkalarından kah kendinden kaçarak” doğduğun yer değil doyduğun yer” felsefesini yaşam boyunca güdüyor.Ancak sonuçta bir ölüm haberinde şunu görüyoruz;Filanca şahıs falanca tarihte feşmekan yerde vefat etmiştir.Cenazesi memleketi olan filanca yerde toprağa verilecektir.Bu kez felsefe” doyduğun yer değil doğduğun yerdir memleketin”.Dikkat ederseniz bazı istisnalar dışında sanırım çoğu bu şekilde sonlanıyor.Somon balıkları ve somun balıkları! Ha bir de şu var.Somon balıkları da yaşamak için somun tüketirken, somun balıkları da yaşam için somun yiyor! Yani somun somunu yiyor.Ama tam tersine birbirini .Kendisine bir çok özellik yükleyerek adeta yarışarak tüketiyor ömrünü.Ama somon balıkları öyle mi? Hepsi aynı.Somun balıkları ise hepsi ayrı.Hadi felsefi bir yazıyla bitirelim.Ayrıların aynılığı, aynıların ayrılığı!….
Harflerle çok oynadığımdan yakınıyorlar,bırak bunları artık diyorlar. Kabul. Çünkü oynarken kavga çıkıyor. Olan bana oluyor. Sesli harflerle sessiz harfler üzerime yürüdüler. Allah’ dan araya imla kuralları girdi de ucuz kurtuldum.Hatta ünlemin noktası kırıldı. İki nokta üst üste, alt alta geldi benim yüzümden.Soru işareti ben tarafsızım havasında gene.
Bundan sonra harflerle oynayıp sovuk espriler yapmam artık. Biraz rakamlara takılıp sayısal espri üretmeye çalışacağım.
Eee iyi de burası harf doldu diyorsunuz. Tamam. Onlar espriye karşı. Onun için gene bir araya gelip bu yazıyı oluşturdular.
Yoksa espri olsaydı. Harfler çoktan firar etmişlerd ve bu sayfa bomboş olacaktı.
Neyse asgari müşterekte anlaştık ya!