Site Rengi

DOLAR 34,5424
EURO 36,0063
ALTIN 3.006,41
BIST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 1°C
Karla Karışık Yağmurlu
Eskişehir
1°C
Karla Karışık Yağmurlu
Paz 1°C
Pts 3°C
Sal 5°C
Çar 6°C

KİM BU ZORBA MÜDÜR

19.01.2023
A+
A-

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan “Şiddetin insandaki öfke duygusunun kontrol bozukluğu ile ilgili olduğunu kaydeder. Ona göre Narsisizmi yüksek olan kişiler eleştirildiği zaman karşısındakine şiddet uygular. “Şiddet uygulayan kişinin özgüveni yoktur. Şiddet zayıflık işaretidir”
Psikiyatrist Prof. Dr Tarhan’ın kayıtlara geçen yukarıda ki “Zorba” profilini daha geçen gün yazdım.
Medyada her gün gördüğümüz şiddet olaylarının failleri bu zorbalardan oluşuyor.Piyango her an herkese çıkabilir.

Yakın zamanda bu piyango iki gazeteciye ama özellikle Kazım Kurt’un ve mikro milliyetçi yoldaşlarının hedefinde olan bir gazeteciye vurdu.
Şiddet eylemini gerçekleştirdiği ve tehditler savurduğu iddia edilen kişi Eskişehir’in meşhur simalarından.Meşhurluğu memur maaşı ile elde ettiği “Köşk”ünden, ikiz villadan ve hangi taşı kaldırsanız altından çıkmasından geliyor.

Bana özellikle yakınlarımdan çok soru geliyor”Hoca Kazım Kurt ve mikro milliyetçi yoldaşlarından neden bu kadar rahatsızsın”Kazım Kurt’un şımartığı ve kontrolü altındaki bu grubun Eskişehir’in başına büyük bela olduğunu ve bunlar güçlendikçe daha büyük bela olacaklarının derin endişesini taşıdığım için rahatsızım.

Tekrar yaşandığı iddia edilen zorbalığa dönelim. Gazetecilere piyangonun vurduğu mekan bu sonradan türedilenlerin kapısından geçemeyecekleri “Kör Kamil” olarak bilinen içkili restaurant.

O gece, yoldaş müdür ile bir zamanların iyi bir gazetecisi olan köşe yazan-çizen ile sulandırılmış ateş suyu içerek kadehlerini karşılıklı tokuştururlar. Hemen aaaaaa demeyin.. Bunda ne var ki… Belediyenin basın şeyi ile bir gazeteci kadeh tokuşturamaz mı????

İşleri biter ağızlarının kenarını silerler ve masalarından kalkarlar. Bir zamanların iyi gazetecisi mekandan çıkarken, bozuk sicil sahibi yoldaş müdür aynı yerde fakat başka masada oturan iki gazetecinin masasına gider.

Masaya gitme nedeni belli ki olay çıkarmaktır.Çünkü sert erkeğin gittiği masada oturan gazetecilerin her ikisi de bu şahıstan hiç hoşlanmaz. Özellikle gazetecilerden bir tanesini hasım kabul eden yoldaş müdür ve yancıları her kötülüğü yapıyorlardır.

Ateş suyu şişede durduğu gibi durmaz. Bizim sert erkek yoldaş müdür kontrolünü kaybeder. Gazeteciye vurmak için masada ki sandalyeyi kapar çalışanlar elinden alırlar. Sandalye olmayınca masadan şişe alır amacı gazetecinin kafasına geçirmektir.Onu da elinden alan çalışanlar sert erkeği dışarı atarlar. Fakat kontrolden çıkan sert erkeği durdurmak mümkün değildir. Cesareti tavan yapan yoldaş müdür mekanın dışından gazeteciyi aşağıya davet eder ne yapacaksa……….

Neyse ki gazeteciler ilkel dürtülerinin kontrolündeki alkollü yoldaşın saldırılarını püskürtürler ve geceyi kazazıs belasız atlatırlar.Kime nerede, ne zaman nasıl bir şiddet uygulayacakları bilinmeyen ilkel dürtülerinin kontrolünde ki kişilerle ile aynı toplum içerisinde yaşamak böyle bir şey.

Kazım Kurt’un kontrol ettiği bu yoldaşlara karşı bugünlerimiz çok iyi günlerimiz.Siyaset dünyasında, basında, yönettikleri belediyede Kazım Kurt ve yoldaşlarını eleştiren,onlara muhalif olan hatta onların yanında olmayan herkes kendine dikkat etsin.

Sokaklarda kadına saldıran kendilerine muhalif gazetecilerin üstünde baskı kuran. Onlara fiziki şiddet uygulamaya yeltenen bu tipin kendisini, akrabasını, onunu, bununu, şununu Eskişehir’in başına bela yapan kişi Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’dur.İnsan annesini, babasını seçemez ama kimle yol yürüyeceğini seçebilir. Kazım Kurt’ta bunları seçmiş.Öyle adama böyle yoldaş, öyle başkana böyle müdür.

Bu şahısın geçmişine, siciline, bugün yaptıklarına baktığınızda bir sıkıntı olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. Bu gibi kişilere karşı “Şiddet Tekelini”elinde bulunduran Devlet meşruiyetini ortaya koymak zorundadır.Kanun örümcek ağı gibidir. Fakat bu şahıs çekirge misali bu ağdan hep kurtulmuş…

İddia edilen polis kayıtlarına giren yaralama ve yaralanmaları olmuş yırtmış. Pankart asmış 18 yaşından küçük diye yine yırtmış. En sonunda Eskişehir sokaklarında ağzı-yüzü kızıl çaputlarla gezdiği için ve halkların demokratik kongresi için yasadışı yürüyüşlere katıldığından dolayı Kazım Kurt’un beğenisini kazanmış. Oda yetkisini kullanarak sınavsız memur yapılarak ödüllendirilmiş.

2016 Yılı 15 Temmuz kalkışmasına kadar işe alımlarda güvenlik soruşturması yapmayan devletin sayesinde 2014 yılında hayatın zıplamasını yapmış. Bunlar durmazlar devam etmiş. Sokakta kadın dövmüş yırtmış. Yetmemiş sosyal medyasından Chpnin meclis üyeleri dahil orada burada yazanlara ayar vermiş. O da yetmemiş özel görüşmeleri yayınlamış ceza almış fakat cezası ertelenmiş yine yırtmış. Bakıyor ki ne yapsa zıplıyor bizim sert erkek en son Eskişehir’in en eski ve nezih mekanında insanların üstüne sandalye ve şişe ile saldırmış. Eminim ki yine yırtacak.Fakat sert erkeğimiz emin olsun ki istediği kadar zıplasın bir gün zıplayamayacağını yaptıklarından yırtamayacağını hep beraber göreceğiz.

Zıp zıpdan daha vahimi, insanların can güvenliği için toplumdan ve sokaklardan ayrıştırılması gereken bu şahısın el üstünde tutulması. El üstünde tutanlardan Kazım Kurt’a böyle bir yoldaş ve müdür çok yakıştığı için normal kabul ediyorum.

Ama bu kişi ile aynı masada rakı içen Erman Gölet’i, Chpnin İl Başkanı Recep Taşel’i şaşkınlıkla izliyorum.Koskaca Cumhuriyet Halk Partisi bu ve bunun yanındaki gibi tiplere kaldı ise saygı duyduğum bütün Chpli dostlarıma yazıklar olsun.

Chp İl Kongresinde delege yaptıkları belediye çalışanları ile akrabalarına isimleri çizdirilen Ahmet Ataç ve Yılmaz Hocaya bu yapılanları hazmettikleri için ayrıca yazıklar olsun.

Bir yazık da bir zamanlar gazeteci olarak büyük saygı duyduğum Vedat Alp’e.Chp de yöneticilik yapan bir gazetecinin üstelik kardeşi “Şehit” olmuş bir kişinin “Lice’ de direniş var” diyen bu tip adamlarla ne işi olabilir ne paylaşabilir.Oturup rakı içtiğiniz kişiye bakın lütfen…..Çok merak ediyorum bu tip meslektaşlarınıza sandalye ve şişe ile saldırırken ne düşündünüz…… Bir gün o saldalye ve şişenin sizede dönebileceğini hiç mi aklınıza gelmedi.
Bravda da bu tipler ile sıkı-fıkı olan bir sevgi kelebeği “Beeeeen inannnnmıııyoorum” ilanını bekliyorum.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.