Murat Özcan Sizi Çok mu Korkuttu !

Eskişehirde kendilerini “Gazeteci veya gasteci……” olarak takdim edenleri görünce Gazeteci olmadığım için Allah’a şükürler ediyorum.Tıp Fakültesini bitirdiğiniz de Tıp Doktoru ünvanını kazanırsınız.Hukuk fakültesin de “Hukuk” kuralları öğretilir. Aldığınız diploma Avukatlık mesleğini yapmak için yeterli olmadığından barodan ruhsat alarak o mesleği yapabilirsiniz.”Meslek”kabul edilen ünvanlar için akademik aşama kimi zaman da üstüne mesleki sertifikasyon şarttır.Gazetecilik mesleğine hazırlık içinde akademik seviyede eğitim veren okullar vardır.Eğitim mesleğin tekniği ve etiği üzerinedir.Gazetecilik mesleğinin tek sertifikasyonu mesleki ve insani “Ahlak ve etik ” üzerinedir...Bunlar yoksa Akademik seviyede “Gazetecilik”ile ilgili bölümü bitirdiğiniz zaman “Gazeteci” olmazsınız sadece üniversiteyi bitirmiş olursunuz…Bu köşede akademik ve uluslararası standartlarda ki medya etiği doğrultusunda “Gazetecilik”nasıl yapılmalı sorusuna çok cevap aradım bulamadım. Bu sorunun cevabını belki de “Gazetecilik nasıl yapılmamalı” örneğine bakarak bulabiliriz…..

Eskişehir’in köklü gazetelerinden bir tanesi yakın geçmişte el değiştirdi. ABD’de yaşayan veya yaşamış Eskişehirli olmayan bir İş insanı;Reklam gelirleri sınırlı, günlük 500-600 tiraj yapan yerel bir gazeteye yatırım yapıyordu..…Bu satın almayı eleştirme hakkımız olmamasına rağmen, hayatın olağan akışı dışında olduğu iddia edilebir. Gazete kurulduğundan itibaren merkezde kalmaya dikkat ederken el değişikliği sonrası yeni yönetimi ile birlikte Odunpazarı Belediyesi’nin yarı resmi yayın organına dönüştü.Öyle bir dönüşüm ki Kuzey Kore lideri Eskişehir de ki gazetenin yayın politikasını görse Kazım Kurt ve Odunpazarı Belediyesini yönetenleri kıskanır.Yayın politikarı kendi içerisnde çok tutarlı ve basit.Kazım Kurt ve yoldaşlarını her şartta savun.Onların sevmediklerine de saldır…..Örnek mi istediniz..

Kadına şiddet en aşağılık kriminal suçlardan bir tanesidir.Gazete yöneticisi hanımefendinin tweetlerine baktığınızda onun da böyle düşündüğünü zannedebilirsiniz…Fakat,ama,ancak kadına uyguladığı şiddet mahkeme tarafından tescillenen ve ceza alan kişi Odunpazarı Belediyesinin Özel Kalem Müdürü olunca durum değişiyor.Hanımefendi “Ben inanmıyorum”diye tweet attı.Bırakın kadının beyanının esas olmasını şiddet eylemi şahitli ispatlı sokak ortasında, herkesin içerisinde gerçekleşti.

Aynı müdürün giydiği gömlek üzerine yaşanan tartışmalara cevap için manşet attılar.”Gömlek sadece 600 TL”…….

Savunma görevlerini üstün gayretlerle yaparken,hücumu unutmadılar.Belediye Başkanı Kazım Kurt’a rakip gördükleri kim varsa acımasızca saldırdılar.

Kazım Kurt’un Büyükşehir Belediye Başkanlığı için rakip gördükleri Ahmet Ataç Chp içerisinde büyük hedefleri.

Kazım Kurt Büyükşehir olmaz ise Odunpazarı Belediyesi için kendilerine rakip olabilecek kim varsa düşman muamelesi yapıyorlar.

AK Parti’nin Odunpazarı ve Büyükşehir Belediye Meclis Grup Başkanı Murat Özcan’a hiç bir sınır tanımadan sürekli saldırı halindeler.Pandemi döneminde Kazım Kurt’un yandaşı Anadolu Gazetesinin internet sitesinde kaynağı olmadan bir haber yayınladılar.

İstikbal Gazetesi de Anadolu Gazetesi’nin haberini kaynak alarak Murat Özcan’a “Stokcu”isnatında bulundu.Bu arada eş zamanlı olarak sosyal medyadan köpürttüler.Düşünülmüş,tasarlanmış bir organizasyon olduğu iddia edilebilir.

Hiç durmadılar.Kendine gazeteci diyen bir kişi kendi sosyal medyasından”Aslen Trabzonlu olan Murat Özcan’a Eskişehirden oy çıkar mı “diye tweet attı…..O kişi Odunpazarı Belediyesini yönetecek kişinin “Aslen nereli”olduğu ile eğer çok ilgileniyorsa.Şuan Odunpazarı Belediyesi’ni “Aslen nereli”olanlar yönetiyor onu da sormalı.

Şimdi de Murat Özcan’ın 30 Ağustos ile ilgili verdiği reklama takmışlar.Murat Özcan’ın benim Avukatlığıma ihtiyacı yok.Tanıdığım, bildiğim Murat Özcan’ın Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk’e duyduğu hürmet ve sevginin zekatı “Kobenede katliam, Lice’de direniş var”diyen Kazım Kurt’un yoldaşlarına ve yazana yeter artar bile.

Basın meslek ilke,ahlak ve etik kurallarını geçiyorum.Görülüyor ki hepsi hikaye. Bütün fren mekanizmalarını terk ettiren bu adanmışlığın motivasyonunu çok merak ediyorum.

Murat Özcan sizi ne kadar çok korkutmuş !!!!Tabii ki gölgelere sormuyorum.Gölgelerin sahiplerine soruyorum.