Olmadı !!!
“Suskunluğum ne kadar sürer bilinmez. Ne kadar dilersen o kadar susulur. Fakat kırgınlık bilinmez.zamanı çabuk dolar. Herkes bir gün unutulur.
İsterdim…Hakikaten bugünü hiç yaşamamayı hatta unutmak isterdim. Biz Abhaz ve Çerkeslerde misafir çok önemlidir.
Hatta misafiri ağırlamak için her an hazır odamız, ikramlıklarımız vardır. Misafiri ağırlamak ibadet gibidir.Misafirin yanında kendi sorunlarını anlatmak hatta misafir ile tartışmaya girmek büyük ayıptır.
Milliyetçilik yapmak değil maksadım kimse yanlış anlamasın. Türk Kültüründe de hayran olduğum bir söz vardır ki,
“Halı üstünde hatır yıkılmaz”
Efendim bugünlerde artık yüksek sesle kurduğum şöyle bir cümle var ki,
“Bir şeyler değişsin diye gayret ediyoruz, umud ediyoruz ama inanın bize de yazık yeşerttiğimiz umuda da.
Siyaseten herkesin umudu illa ki var.
Allah umduklarından âla eylesin.
Herkesin bu memleket için kaygıları var.
Allah cümlemizi selamete çıkarsın.
Ben bu yazıyı birileri okusun diye değil,
Birilerinin yüreğine dokunsun diye yazıyorum.
Kaç yaşımıza kadar yaşarız bilinmez.
Bir saat sonra ne olacağımızı bilmiyoruz.
Bakınız TBMM kürsüsünde konuşma yaparken bile son nefesini verebiliyor insanlar.
Önemli olan başımıza ne geldiği değil,
Bizim nasıl tepki verdiğimiz..
Keşke yaşımızın olgunluğu yaşadıklarımızdan edinmemiz gereken istifadeler ile yek vücut olsa bizde.
Keşke anlık ve gereksiz ihtiraslar ile gönül yıkmasak.
Keşke halı üzerinde hatır yıkmasak.
Keşke değil ev sahibi olup taşı yutmak zorunda kalsak da misafiri incitmesek.
Milletin milliyetçiliğin değil daha ziyade insanın gönlünü haksızca, fütursuzca kırmasak.
Keşke ağzımız konuşmanın hakkını verirken, daha önce beynimiz düşünmenin hakkını verse..
Şunu sakın unutmayalım ne olur,
Kimse ile Cami Avlusunda tanışmadık ama bir sela ile Cami Avlusunda ayrılabiliriz
Çünkü hiç kimse en azından benim neznimde,
Serveti ile ya da bilgisi ile hürmete şayan değildir.
Tavır ve davranışları ile ASİL olur.
Biz bugün kendimize yakışanı yaptık.
Saygıda kısır etmedik.
Lakin gelin görün ki,
Müsbet kanaatimiz yerle bir, hatrımız halı üzerinde kalırken, hayal kırıklığımız kucağımızda,
“Bunu da gördük ya” diyerek uzaklaştık.
Ne diyelim herkes kendine yakışanı yaptı..
Kuytu köşede ne işe insan Baş köşede de o olurmuş.
Neydi bir söz vardı,
“Lanet olsun içimdeki insan sevgisine.
Yine yanıldı….