Efsane Valimiz,Hanefi Demirkol’un ardından !!

İnsan tabiatında var olan sevmek ve sevilmek duygusu inkâr edilemediği gibi bir insanı insan yapan değiştirilemez faktörlerden biri olduğu için insanının doğduğu yerin pek önemi yoktur. Sevdiği ve Sevildiği yer insanın köyü, kasabası, şehri memleketidir.

Kimden söz ettiğimi anlamışsınızdır. Bir Eskişehir sevdalısı bir Mülkiyeli rahmeti rahmana kavuşan dost bir insandan Hanefi Demirkol’dan söz ediyorum. Aslı Kahraman Maraşlı olmasına rağmen bir Eskişehir sevdalısı. İstanbul Üniversitesi Hukuk fakültesi mezunu. Bayrağımızın göklere çekili olduğu her yerde Kangalda, Gemerek’te, Nusaybin’de kaymakamlık yapmış bir sürede mülkiye müfettişi olarak görevlendirilmiş.

Eskişehir’de ilk Valilik deneyimini yaşarken Eskişehirliler onu oda Eskişehirlileri pek çok sevmiş. İlk yaptığı iş Eskişehirspor’a el atmak olmuş onun döneminde Eskişehir’in göz bebeği futbol takımının idman yapabileceği bir tesis yokmuş. Zeki ve cesur bir mülkiye amiri olarak sorumluluğu üstlenmiş futbol takımına daha sonraları kendi adının verileceği, çöplükten modern ölçeklerde bir tesis kazandırmış.

Eskişehir’de görev süresi dolunca ayrılışı hüzün ve gözyaşlarıyla dolu olmuş ama vatana hizmet aşkı onu Hatay’a daha sonra Ordu’ya sürüklemiş. Emekli olduğunda kalbi Eskişehir sevdasıyla atıyor şehrin adı geçtiğinde içi titriyor sık sık eski dostlarını ziyaret bahanesiyle Eskişehir’e geliyor o dönemde İstanbul üniversitesi tıp fakültesinde görev yapan kızı Prof. Dr Mübeccel hanıma Eskişehir’den bir hasta gelir ise ona özel ihtimam göstermesini tembih ediyormuş.

Üstün karakteri, becerikliliği ve fikir üstünlüğü kaderini çizerken yolu bir kez daha Eskişehir’lilerin sevgisinden geçerek çoğunluğun övgüsünü kazanmış. Kader onu siyasetin güvenilmez alanına sürüklemiş. 20 nci dönem Refah partisi Eskişehir Milletvekili seçilmiş ama o siyaseti aklının en derinliğindeki eğilimiyle sürdürmek niyetiyle, yüreği Vatan sevgisiyle deli gibi çarparken Ankara’ya koşmuş.

12 Eylül diktatörlerinin etkisi geçmek üzere iken Milletin vekili olmuş olmasına ama Türkiye coğrafyasını Türkler yönetemezler ahmak ve despotik düşüncesinin intikam ve öfke dolu dönemine denk gelmiş. Demokrasiye balans ayarı vermek isteyen Millet iradesinden yoksun Cunta özentileri karşına çıkmışlar.

Mektepli bir Mülkiyelinin bir anda eylem adamına dönüşmesini tarihler hiç yazmazken, vatanın ve demokrasinin geleceğinden içi içini yerken sorumluluk sahibi bir adam olarak sırat köprüsünün başında sessizce beklemiş.

Millet iradesini arkasına alan Refah partisi sivil despotlar tarafından 1998 yılında kapatılırken Hanefi Demirkol sadece askeri gücün sözünün geçtiği karşı çıkanların ısırıldığı sıkıntılı dönemde Refah Partisi Genel Başkanı rahmetli Necmettin Erbakan’ın hep yanında olmuş.

Sevgili Valimizi-Vekilimizi- Eskişehir sevdalımızı rahmetle anmak için sayfalar dolusu kitaplar yetersiz kalır. Biz ona birkaç satırla veda etmek istedik. Aziz hatırası Türk gençliğine yol gösterici olsun önünde saygıyla eğiliyorum.