Psikolog Yelda Öge: ‘Hayâlleri Oyun, Hayatları Savaş’
Savaş, terör ve iç karışıklık gibi durumlarda en çok çocukların etkilendiğini anlatan Uzman Psikolog Yelda Öge, travmatik olaylara maruz kalan çocuklar için neler yapılabileceğini anlattı.
Dünyada hala süregelen iç savaşlar insanları doğdukları, büyüdükleri ülkeden göç etmeye zorluyor. Evlerini, işlerini, sevdiklerini bırakmak yetişkinler için bile yeterince zor iken çocuklar bu durumdan daha çok etkileniyor. Henüz savaşın ve terörün ne demek olduğunu dahi bilmeyen minikler, bu acı tecrübeyle yüzleşmek zorunda kalıyor. Hala Orta Doğu ülkelerinde süren olaylar, çocukları yuvalarından koparıyor. Kaos ortamlarının yetişkinlerde de olumsuz sonuçlar oluşturduğunu aktaran Uzman Psikolog Öge, "Çocuklar bizim kadar bilişsel yetileri gelişmediği için bizim kadar iyi algılayamayacaklardır ve bu yüzden olaylara farklı anlamlar yüklemeye daha mahkumdur çocuklar. Özellikle savaşın ya da terörün mağduru olan çocuklara yetişkinlerin ve çevrelerindeki uzmanların yaklaşım şekilleri son derece önemlidir. Özellikle ebeveynlerin bu gibi durumlarda çocuklar üzerinde daha koruyucu ve çocuğu güvende hissettirmesi gerekiyor. Aynı zamanda çocuğun algısında olan savaş ya da terör olayının neyi ifade ettiğini anlamaya çalışmamız gerekiyor. Bu durumda çocuğa gerçekçi ifadelerde bulunmalıyız, gerçekçi bilgiler vermeliyiz” dedi.
“Çocukların konuşma dili oyundur”
Özellikle 3 ve 6 yaş arasındaki çocukların savaşı ve ölüm algısını çok iyi kavrayamayacaklarını ifade eden Öge, çocukların davranışlarında, beslenmelerinde ve uyku düzenlerinde de belirgin değişimlerin meydana gelebileceğini söyledi. Öge, “Süreçle baş edebilmek için ebeveynlerin sık sık çocuğuyla birlikte oyunlar oynaması gerekiyor. Çocukların konuşma dili oyundur, travmatik yaşantıları oyun aracılığıyla ifade ederler” diyerek profesyonel bir destekten yardım almanın ve yapılacak oyun terapilerinin de faydalı olabileceğini aktardı.
“Çocuğumuzu yalnız bırakmamalıyız”
Savaşa ve teröre maruz kalmış çocuklar üzerinde sevgi ve ilginin önemini özellikle belirten Öge, “Çocuk, anne babayla birlikte uyumak isteyebilir ya da yanında var olan ebeveynine sığınmak isteyebilir, onunla uyumak isteyebilir. Bu süreç onu daha bağımlı hale getirebilir. Aynı zamanda çocukların duygularında da değişimlerin meydana gelebilir, öfke problemleri yaşayabilirler hatta sorumluluk almada ve kendi başına işlerini yapmakta dahi zorlanabilirler. Çocuğumuzu yalnız bırakmamalıyız. Bu süreçte öneri olarak, bir oyuncak ayı genellikle travmatik durumlarda çocuğun yanında olması için fayda sağlayıcıdır. Bu tarz bir oyuncakla çocuğun güven ilişkisi ya da herhangi bir battaniye gibi kendi nesnesini sürekli olarak yanında bulundurmasına fırsat tanımalıyız” ifadelerini kullandı. Özellikle çadır ortamlarında yaşam koşullarının daha zor olacağını söyleyen Öge, “Çocuğun zaman zaman sormuş olduğu sorulara bir oyunla birlikte cevap vermek, onun mutlu olabileceği farklı bir yöne dikkatini çekmek, bir bilmece gibi sorular sormak o alandaki kaygısını ve travmasını bastırmasına yardımcı olabilir” diyerek sözlerini sonlandırdı.