Site Rengi

DOLAR 34,5424
EURO 36,0063
ALTIN 3.006,41
BIST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 16°C
Karla Karışık Yağmurlu
Eskişehir
16°C
Karla Karışık Yağmurlu
Cts 1°C
Paz 2°C
Pts 4°C
Sal 5°C

28 Temmuz Dünya Hepatit Günü

15.08.2019
A+
A-

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, hepatit konusunda farkındalığın mutlaka artırılması ve öncelikle risk gruplarına geniş anlamda test uygulanarak hem ulusal hem de lokal eradikasyon programların hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. 
ESOGÜ Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü ile ilgili bir açıklama yaptı. Kartal, yaptığı açıklamada, “Halk sağlığı için küresel bir tehdit olan viral hepatitlerin anlaşılması ve farkındalığın artırılması amacıyla 2010 yılından bu yana her yıl 28 Temmuz ‘Dünya Hepatit Günü’ olarak anılmaktadır. Viral hepatitlerden hepatit B ve C kronik hepatite yol açmakta, siroz ve karaciğer kanseri gelişme riski oluşturmaktadır. Her yıl dünyada 1.34 milyon kişi viral hepatite bağlı nedenlerle ölmektedir. Hepatitlere bağlı ölümlerin yüzde 96’sı bu iki etkenle ilişkilidir. Hepatit B’den korunmak için en etkili ve güvenilir yöntem aşılamadır. Ülkemizde Hepatit B aşısı 1998 yılından beri her yeni doğan bebeğe ücretsiz olarak doğum yapılan hastanelerde ve aile hekimliğinde uygulanmaktadır. Risk taşıyan yetişkin bireyler de aşılanmaktadır. Hepatit C’nin aşısı yoktur. Bu nedenle hepatit C enfeksiyonundan korunmada en etkili yol virüsün kazanımına yol açan davranışlardan kaçınmaktır. Günümüzde kronik viral hepatitlerin tedavisi bulunmakta, mevcut ilaçlar ile virüsün çoğalması baskılanarak karaciğer hasarı önlenebilmekte ya da yavaşlatılabilmektedir. Tedavi olunmazsa hepatit B olgularının % 25’inde siroz hatta karaciğer kanseri gibi ciddi karaciğer problemleri gelişmektedir. Kronik HCV enfeksiyonu günümüzde yeni ilaçlarla nerdeyse tam olarak tedavi edilebilmektedir. Kronik viral hepatiti olan olguların tanımlanması, tedavi edilmesi ve çevresindeki insanların korunması ancak hastaların tanımlanması ile gerçekleşebilir. Dünyada viral hepatiti olan 325 milyon insanın 290 milyonu bu durumdan habersiz yaşamaktadır. Bu hastaların bulunması hepatitlerin ortadan kaldırılması hedefinde en kilit noktayı oluşturmaktadır. Bu nedenle 2018 yılı dünya hepatit günü farkındalık mesajı ‘Kayıp milyonları bulmak’ üzerine odaklanmıştır" diye belirtti. 

‘Hem ulusal hem de lokal eradikasyon programların hayata geçirilmeli’
Kartal, bu kapsamda küresel stratejiler yanında ulusal hatta lokal eylem planlarının da olması gerektiğini anlatarak şunları kaydetti; 
"Hekimler sağlık kuruluşuna hangi sağlık problemi ile başvurduğuna bakmaksızın risk grubundaki bireylere test yapmalıdır. Toplumun, bireyin bilinçlenmesi ve risk taşıyanlara test yapılması konusunda talepkar olması da önemlidir. Yine mahkumlar, uyuşturucu kullananlar gibi bazı risk grubundaki bireylerin kitlesel taramaları önerilmektedir. Sağlık personeli, Hepatit B taşıyıcısı anneden doğan bebekler, Hepatit B taşıyıcısı kişilerin aile bireyleri, HIV ya da HCV ile enfekte kişiler, çok sayıda cinsel eşi olanlar ve para karşılığı cinsel ilişkide bulunanlar, kan ve kan ürünleri kullananlar, hemodiyaliz uygulanan kişiler, uyuşturucu ilaç bağımlıları, cezaevinde kalan tutuklular, toplu halde bulunulan yerlerde yaşayanlar, berberler, kuaförler, manikür-pedikürcüler, itfaiye personeli, askerler, polis memurları, kazalarda ve afetlerde ilk yardım uygulayan kişiler Hepatit B için risk gruplarıdır. HCV-pozitif kişilerin aile bireyleri, ülkemizde 1996 yılından önce kan ve kan ürünü almış ya da organ nakli yapılmış kişiler, uyuşturucu ilaç bağımlıları, HBV ya da HIV ile enfekte olanlar, karaciğer fonksiyon testinde açıklanamayan anormallikler, hemodiyaliz uygulanan kişiler Hepatit C için risk gruplarıdır. Sonuç olarak hedefimiz öncelikle viral hepatitlerden korunmak olmalıdır. Korunma hususunda en öncelikli konu ise kendi sağlığı ve çevresindekiler için önlem alınması gereken, virüs ile enfekte olduğunu bilmeden yaşayan milyonlarca kişiye ulaşabilmektir. Bunun için farkındalık mutlaka artırılmalı ve öncelikle risk gruplarına geniş anlamda test uygulanarak hem ulusal hem de lokal eradikasyon programları hayata geçirilmelidir.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.