Âh Bu Darbelerden Neler Çektik!

Geçtiğimiz günlerde 28 Şubat perde arkası anlatıldı.
Hemen belirteyim.
Her türlü silahlı, silahsız ve sivil, askeri darbelere ilkesel olarak karşı çıkıyorum.
Lanetliyorum. 
28 Şubat bal gibi bir darbedir…
Kim ne derse desin, Necmettin Erbakan’a karşı yapılmıştır.
Nokta.
28 Şubat’ın en önemli mihenk noktası üniversite kazanan, inancından dolayı türban takan genç kızlarımızın hak mahrumiyetleri…
Neler çektiler!
Ne zulümler gördüler!
Kimisinin eğitim hayatı bitirildi!
İkna odaları bile kuruldu.
Onlar gerçek mağdur.
Bu deneyimlerden geçtiler.
Ricat yok, yola devam!
Bunları yapanlar çeşitli maskeler takarak aramızdalar.
Maalesef..
Ne Batı Çalışma Grubu’na ne de bu işin çıban başlarına bir şeyler yapılabildi?
Yeni nesil mütedeyyin – muhafazakâr kızlar bunların birçoğunu bilmiyorlar. Sadece kulaktan dolma aktarımlarla durumu idare ediyor bu genç kızlar.
Onlar kendilerini bilebildikleri aşamada avuçlarının içindeki oldukça pahalı olan markalı “mobil” cihazlarla, tıpkı başörtülü ya da olmayan hemcins akranları gibi aynı küresel kültürel-endüstriyel örüntünün anaforuna kapıldılar.
Twitter, Facebook, YouTube, Instagram… Ve elbette “Selfie”
Yani kısacası dijital kapitalizmin oyuncakları ile oynar oldular.
İşte “Z” kuşağının poostmodern takvası artık moda görüntülerinde yer almaya başladı.
Bu sosyal kültürel iklimde geleneksel değil de tesettür moda akımının reklam öncülüğünü yapıyorlar. Bu sektör oldukça gelişti. Kapitalist tesettür moda ikonlarının ve üreticilerinin çok iyi bir pazarları var.
İyi de para kazanıyorlar…
Ne ablalarının ne annelerinin giyimlerini beğeniyorlar. Sadece giyim kuşamla da sınırlı değil. Artık onların da kuaför salonları var.
Tesettürlü makyajlar var.
Bazen işi abartıya kaçırıyorlar.
Laik kızlar bile yanlarında çok soft kalıyor hatta muhafazakâr kalıyorlar.

New-Age Müslümanlık…
“Anneme göre benim bu örtünme şeklim haram hocam! ‘Böyle örtüneceksen açık gez daha iyi’ diyor bana!..”
Anne, doğruyu söylüyor ama tınlayan kim?
Z kuşağının muhafazakârlığı da böyle!
Ne diyeceksin!
Allah selamet versin.
İşimiz örtüye, kaldıktan sonra işi bitmiş.
Kapitalizm de, her türlü numara var, nasıl anlatacaksın?
Ne annesi ne babası biliyor ayrıntıları…
Belli ki yememişler, yedirmişler kızları iyi eğitim alsınlar diye…
Hep bu internet…
Gavur icadı değil mi zaten…
Bilerek, Müslümanların ahlak yapısını bozmak için icad etmişler.
Baksanıza bozulan hep biz Müslümanlar olmuyor muyuz?
*****
Yaşları 18’i geçen mütedeyyin genç kızlarımıza bir bakın. Sanki hepsi birbirlerini kopyalar gibi.
Nasıl tarif edeyim ki. Yazarken bile ciddi sıkıntı çekiyorum.
Artık, kara çarşaflar içine kamuflaj olmuş, bedeninin göstermeyen, pardösü yerini şık bir daracık bluz, ceket, jean-kot pantolon, ayağında oldukça pahalı marka spor ayakkabılar..:
Dostlarla konuşmalarının birinde, bu durumu çok daha geniş bir şekilde dile getirdiğimde muhafazakar –mütedeyyin bir arkadaşım lafı yapıştırdı bana: Ya hu İskender bazılarına da yakışıyor!
Ey Müslüman mütedeyyinler; bu durumdan hiç sıkılmıyor musunuz!
Z kuşağının tesettürlü Müslüman genç kız görüntüsü maalesef bu!
Peki erkekleri?
Ooo, onlar da caz eşliğinde erik dalı oynuyorlar, oynatıyorlar..:

Nasıl oldu, neden oldu; bunun sosyolojik olarak anlaşılması lazım.
“Allah’ın emri” ni hayata geçirme yolunda “dinsiz” addedilen bir “laik rejim”e karşı verilmiş bunca mücadeleden sonra gelinen nokta burası mı olmalıydı?
Sorunun bam teline kim basacak?

Ey dindar veya dindar geçineler!
Sakın “dinbazlık” yapmayın ve imanınızı bir gözden geçirin e mi?
Zira haram içinde yüzüyoruz.
Bu kuşağa da mı “laikler” giydiriyor yoksa?
Yaaa 28 Şubat’tan nereye geldik?
Şimdi tanklar yürümüyor ama daha tehlikesi kapitalist tüketim alışkanlıkları ruhumuzu çalıyor. Farkında olalım.
E mi?