Ahmet Sivri’den Rant’a isyan !
AK Parti’nin Büyükşehir Meclis Grup Başkanvekili Ahmet Sivri, Büyükşehir Meclisi’nde yaptığı konuşmada, “Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğunda olan ana cadde ve bulvarlardaki billboardların yanına ve karşısına, Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyeleri ile logosuz, kime ait olduğu belli olmayan kişiler tarafından reklam panoları yerleştiriliyor” diyerek, “Bu reklam panolarına kim izin veriyor?” sorusunu yöneltti.
Her yerde mantar gibi çoğalan reklam ünitelerine ses çıkarmayan, gözlerini kapatan Ayşe Ünlüce Hanım ile yan koltuklarda oturan Ahmet Ataç ve Kazım Kurt, bu reklam ünitelerinin kime ait olduğunu ve neden sessiz kaldıklarını çok iyi biliyor. Özellikle Kazım Kurt bu konuda sessizliğini koruyor. Belediye başkanlarının cevap veremeyecekleri ve cevap vermekten çekinecekleri, sessiz işgal gücü olan o şirketi ve arkasındaki gölgeyi Eskişehir’de herkes tanıyor.
Geçmişte, Eskişehir’i sessizce işgal eden bu şirket ve onun arkasındaki gölge adamla savaşan, milletin parasının hesabını Odunpazarı Meclisi’nde soran Meclis üyeleri Murat Özcan, Yüksel Yoldaş ve Yeşim Arslantaş, ağır iftiralara ve hakaretlere maruz kaldılar. Hatta bir tetikçiye “Murat Özcan Trabzonlu, Eskişehirliler ona oy verir mi?” diye yazdırdılar. Ama onlar direndi…
İşgal gücü ADARGA isimli şirketi ve arkasındaki gölgeyi büyük uğraşlarla ortaya çıkardık. Gölgenin, Odunpazarı Belediyesi ile olan iş ilişkilerini gözler önüne serdik.
Eğer yalan ve sahte belgelerle uydurulmuş bir iftiraya uğrarsanız, ne yapmanız gerekir? Hukuka başvurursunuz. Hakkınızda isnat edilenler belgeye dayanmıyorsa ve iftira atılıyorsa, elinizdeki gazete veya televizyon ile “Haber Ötesi, aşağılık, haysiyetsiz bir iftiracıdır. Namussuz iftiracı!” diye karşılık verirsiniz.
Peki, o ne yaptı? Bizi ekonomik olarak boğmak için elinden gelen her kötülüğü yaptı. Birkaç kişiyi halimizi hatırımızı sormak bahanesiyle aracı olarak gönderdi…
ADARGA isimli şirketin arkasındaki gölgeyi ve bu gölgenin Odunpazarı Belediyesi ile iş ilişkilerini ortaya çıkarmakla suçladığı “Haber Ötesi”ndeki yazıları yazdırmakla itham ettiği Odunpazarı Belediyesi çalışanı Aydın Zorlu Başaran’ı hedefine aldı. Basın ahlak ve etik kurallarını hiçe sayarak saldırılar gerçekleştirdi. Hâlâ, “Defterini dürdüm” sözünü bize mi yoksa Aydın Zorlu Başaran’a mı söylediğini anlamış değiliz. Eğer kastettiği biz isek, o ancak pijamasını dürer…
Bütün bunları neden mi tekrar yazıyorum? Çünkü tıpkı Murat Özcan, Yüksel Yoldaş, Yeşim Arslantaş ve Aydın Zorlu Başaran’ın başına gelenler gibi, şimdi de AK Partili Meclis Üyesi Ahmet Sivri, cesaretinden dolayı hedef alınabilir.
Ahmet Sivri, Eskişehir’i işgal eden ve kamunun mallarının üzerine çöken bu güce karşı açık ve net bir tavır alıyor. Mecliste yaptığı konuşma sonrası her türlü şantaj, tehdit ve iftiraya açık hale geldi. İnşallah, AK Parti, geçmişte Meclis üyeleri Murat Özcan, Yüksel Yoldaş ve Yeşim Arslantaş’ı yalnız bıraktığı gibi Ahmet Sivri’yi yalnız bırakmaz.
Geçmişe tek bir istisna ekliyorum. O da Av.Pınar Turhanoğlu.
Her platformda kendilerini çağdaş,bizi de kadın düşmanı yobaz gösteren aşağılık insanların Yeşim Arslantaş’ı itibarsızlaştırma çirkinliğine karşı Pınar Turhanoğlu’nun isyan ettiği eklemek gerekiyor.Onu savunan Pınar Turhanoğlu’nun da aynı çirkeflikle saldırıya uğraması işgal gücünün kötülüğüne başka bir örnektir.
Milletin parasını ve menfaatlerini korumanın sonucu iftiraya uğramak olmamalıdır. Bir dizide geçen şu söz akıllara geliyor: “Kırmızı ışıkta duran insan enayi yerine konulmamalıdır.”
Hiç kimse olmasa bile, “Haber Ötesi” olarak cesaret sahibi Ahmet Sivri’nin yanındayız.