AK Parti’de Kongreye Adım Adım Giderken

AK Parti’de ilçe kongreler süreci başladı, bitti. Şimdi sırada il başkanlığı ve yönetimleri ile büyük kongre delege adayları seçilecek.
Parti tüzüğüne ve programına bakarsanız sözde demokratik yarış olacak. Eskiden, AK Parti Genel Merkezi kimin üye, kimin delege olacağını belirliyordu. Genel merkezin direktiflerine aykırı bir durum olur ise delegelikler iptal edilebiliyordu.

‘AK Parti’de üye olmak ayrıcalıktır’ diyor bazı AK Partililer. Şehrin kalabalık bölgelerinde üyelik yazım stantları açıldı.
Öyle bir baktım… Parti eskiden dolup taşardı, şimdi giden bile yok… Ancak cenaze namazlarında, cami avlusunda bir araya gelir oldular… Parti yöneticileri, yeni yüzler arıyorlarmış… Öyle diyorlar!.. Sen ne yapıyorsun, oturuyorsun. Armut piş, ağzıma düş.. Herkes Reis Tayyip Erdoğan bir çıkar, işi bitirir anlayışında.
Eğer öyleyse size ne gerek var?
Birileri partinin taşeronluğuna mı soyunmuş; taşeronluk dönemi de çok gerilerde kaldı.

Yapmayın muhteremler, yapmayın. Bu zihniyetle politika üretmezsiniz. Oylarınız neden aşağıya gidiyor sanıyorsunuz?
Halktan koptunuz. CHP’de böyleydi. Tuzu kurular, efendi rolünde. Attıkları zaman mangalda kül bırakmıyorlardı. Şimdi de AK Parti’de böyle çalışma bakımından… AK Parti git gide, CHP’lileşiyor, CHP’liler de AK Partilileşiyor.
Bu millet size kırmızı halılar üzerinde yürümeyi de nasip eder, altınızdaki makamları almasını da bilir.
Somut örnek mi?
Bakın belediye seçim sonuçlarına. ‘Ama mama’ demeden analiz edin..

Evet; AK Parti çok farklı bir parti AMA!
Beğenirsiniz, beğenmezsiniz!
Kısacası üzerinde taşıdığı bir MUHAFAZAKÂR MİSYON var.
Amacı iktidar olmak… Girdiği ilk seçimde oldu da…
Aradan geçen 18 yıl.
Şimdiki amacı kitleleri kontrol etmek. Bunun için Cumhur-hükümet modelinde MHP ile kol kola. Birbirlerine mahkûm. Yoksa yürütmede % 50+1 bulamazsınız.
Baraj bu.
AK Parti’nin kanatları altında “OYLARI KONSOLİDE” etmek.
Yani; “Cumhur İttifakı’nda” ne olursa olsun safları sıklaştırmak. Belediye seçimlerinde başarılı olmasa da bu mesajları veriyorlar.
Demokrasi-hukuk devleti mi dediniz?
Pandemi döneminde?

Suskun üyeler…
AK Parti’de acıları bile içine atmış, ‘partime zarar gelmesin’ diye susmuş, susturulmuş; ‘aman Tayyip Erdoğan’a bir şey olmasın’ diyen bir seçmen kitlesi var.
AK Parti’de umutla bir şeyler bekleyenler de yok değil… Bunu son derece makul görmek lazım. Onun için normalde hiç itibar göstermeyecekleri insanların ağız kokusunu çekiyorlar yıllardır.

Seçmen kaybediliyor…
31 Mart belediye seçimlerinde acı gerçekle karşılaştılar.
Pompalanan umutlar yerle bir oldu. Değerlerini unuttular. Öyle dava falan diyen de kalmamış… Hiç birinden  eser yok…
Gerçi bu durumu içine sindirememiş birçok insan var. ‘Neden kaybettik?’ sorusunu bile soramıyorlar.
Ancak partinin dışındaki karargâhlarda sohbet arasında konuşuyorlar. ‘Aman duyulmasın!’
Sözde AK Parti’de ‘değişim’ olacaktı. ‘Metal yorgunluğu’ olanların yerine ‘durmak yok koşmaya devam’ diyebilen kadrolar gelecekti. Ezberler bozulacaktı.

Değişimin, reformların öncüsü olacaktı!
Onun için partinin organları yenilenecekti. Yenilenme, kongrelerde olacaktı. Peki, genel merkezlerin belirlediği yönetimler değişimi nasıl gerçekleştirecekti?
Şimdi il kongre zamanı. Üyelikler, delegelikler… Oldukça uzun bir süreç… Kulisler devam ediyor.. Sözde tüzükte yazılan parti içi demokrasi adına… Bakalım, birden fazla başkan adayı çıkabilecek mi, ezberler bozulacak mı?
Parti içi demokrasi işletilecek mi?
Hiç inanmam ama; bekleyip göreceğiz.

Üyelerde bıkkınlık var!
AK PARTİ’de gerçeğin içinden verilen örnekler bile artık kanıksanmış… Nasır tutmuş vicdanlarınızı hiçbir söz, hiçbir kelime, hiçbir dil yumuşatamıyor. Tüm üyeler bireysel çıkarları için lojistik payanda politikalara mahkûm sanki.
Yıllarca, bir umut uğruna,  tükettiler ömürlerini. Bir baktılar ellerindekiler de avuçlarındakiler de gidivermiş.
Kendilerini kandırılmış gibi hissediyorlar.

Ey yüce Türk milletinin asil evladı! Bir beş yıl sonra da aynı şeyleri, aynı cümlelerle ve aynı sığlıkla tekrar etmemek için, vicdanımızla düşünme zamanı gelmedi mi artık?
Artık, kandırılma!