Site Rengi

DOLAR 34,5424
EURO 36,0063
ALTIN 3.006,41
BIST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 1°C
Çok Bulutlu
Eskişehir
1°C
Çok Bulutlu
Paz 2°C
Pts 3°C
Sal 4°C
Çar 7°C

Anket ve Atama Demokrasisi

08.05.2024
A+
A-

12 Eylül anayasasının 19 kez değişmesine rağmen; hala daha demokratik bir anayasa arayışların sonucunda,partiler mutabık kalırsa anayasa sadece 20.kez değişmiş olacak. Çünkü anti demokratik yönetilen siyasi partilerden,demokratik bir anayasayı tesis etmesi beklenemez.Hangi ülke de,anayasa 40 senede 19 kez değişir ve o anayasa hala anti-demokratik olarak görülebilir. Temsili demokrasinin ve demokratik yönetim şeklinin tanımı çok basittir.Vatandaşlar kendi yetkilerini,seçtikleri temsilcilerine devrederek yönetime katılırlar.

Modern demokrasilerde halkın siyasete katılımının aracı ve çoğulcu siyasetin de temel unsuru siyasi partilerdir. Acaba siyasi partiler,Anayasa değişikliğini gerçekleştirecek,halkın yetkilerini devrettiği Milletvekillerini demokratik yollar ile mi belirliyor???? Siyasi partilerde demokratik yönetimin tek yolu,üyelerinin siyasi katılımını sağlamaktan geçer.Partilerde siyasi katılım, üyelere oy hakkı tanıdığınız ön seçimle olur.Bizde siyasi partiler ön seçim yapmadığı için;üyelerin yönetime katılmak için yetkilerini devredeceği milletvekilini,meclis üyesini,Belediye Başkanını seçme hakkı yoktur.Onlar yerine kararı genel başkanlar,yakınları,genel merkez elitleri karar verir.Hatta aile üyeleri bile devreye girebilir.Olmaz demeyin,çok örneğini gördük.Üyenin fonksiyonu,atanan “Temsilcilerin” seçimi için noter görevidir.

Türk siyasi partileri askeri cuntanın 24 Nisan 1983 yılında kanunlaştırdığı “Siyasi Partiler” kanununa göre yönetilir.Kanunun Parti adaylarının tespiti başlıklı 37.maddesinde “Siyasi partiler, milletvekilliği genel veya ara seçimlerinde, adaylık için müracaat eden ve adaylığı uygun bulunanlar arasından, adayların tespitini; serbest, eşit, gizli oy, açık tasnif esasları çerçevesinde, tüzüklerinde belirleyecekleri usul ve esaslardan herhangi biri veya birkaçı ile yapabilirler.”Der ve ekler

“Ön seçim ya da aday yoklaması yapılmayan yerlerde, siyasi partilerin merkez yoklaması veya diğer usullerden biri veya bir kaçı ile aday belirleme yetkileri saklıdır.”

Uzun kanun metninin meali “Ankara’dan istediğini,istediğin yere ata.”

Her hangi bir siyasi partiden,partilerin daha demokratik yönetimi için “Siyasi Partiler Kanununda”değişiklik isteğini duydunuz mu? Hayır……Duyamazsınız!!!!!!

Bu sistemde, siyasi parti üyeliğinin futbol kulübü taraftarlığından farkı yoktur.Yönetime katılma hakkının olmadığı yerde insanlar neden siyasi parti üyesi oluyorlar onuda anlamakta zorluk çekiyorum.

Son seçim sonuçlarına bakıyorsunuz.Matematiğe göre oyunu arttırarak 1.parti olan CHP’nin aslında,göründüğü kadar oyunu arttırmadığını görüyorsunuz.Seçimi net şekilde kaybeden AK Parti de her ilde aday tercihleri,teşkilatlar ve genel merkezin yanlış yönetimleri tartışılıyor.Diğer yandan sandığa gitmeyen milyonlarca insan..

Bütün bu göstergeler insanlarımızın mevcut siyasi sistemden duyduğu rahatsızlıkları işaret ediyor.İnsanların yönetime katılma haklarını sadece “oy” vermeye endekslerseniz umutları tüketirsiniz.

Siyasi partileri demokratikleştirmeden,Türkiye’de ki siyasi tıkanıklıkları,siyasi krizleri aşmasının yolunun olmadığını insanımızın anlamasını diliyorum…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.