Site Rengi

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir °C
Eskişehir
°C
°C
°C
°C
°C

Ayakkabıları diğer çocuklarınkine hiç benzemiyordu. Kapkara rengi vardı.

İlkokula başladığının ilk günüydü.
Ama nedense herkes ona bakıyordu.
Garip bir durumdu bu.
Diğer çocuklar aynı giyinmişlerdi.Bazılarınında giysileri farklıydı.
Çocuklar etrafına toplanmıştı.
Kimi yakasına bakarken kimi de biraz solup gri renge dönüşen giysisine bakıyordu.
” Boynunda ki o ip?”

Diye sordu çocuğun biri.
” Silgi ” diyemedi.
Ayakkabıları diğer çocuklarınkine hiç benzemiyordu.
Kapkara rengi vardı.
” İyi de omzundaki ne öyle?” Dedi gene çocuğun biri.
” Annem parça kumaşlardan dikti ” diyemedi.
İyi de hep onlar konuşuyordu.
O ise susuyordu.
Ne oluyordu?

Sanki herkes değişik giysileriyle ve konuşmalar yapıyor anlamadığı oyunlar oynuyordu.
Okulun etrafında bir sürü otomobil vardı.
Bir de minibüs !
Oysa o yayan gelmişti.
Anne ve babası niye yoktu onun yanında?
Herkesin anne babası oradaydı.
Tam Kemalettin Tuğcu romanı gibiydi durum.
Çocuklar onun elindeki bir tarafı kırmızı bi tarafı mavi kaleme bakıyordu.
İyi de o sarı yapraklı defter?
O neydi öyle?
Saman gibi!
Birden sanki uçmuş başka bir aleme konmuştu.
O sanki mini mini bir kuşmuştu.
Pencereye değil okula konmuştu!
Birden küçük bir kız çocuğunun kendisine hızla koştuğunu gördü.
Öylece kaldı kaçamadı.
Hadiiii yanında ki kadında ona bakıyordu.
Sanki onu tanıyordu!
Belki de hiç tanımıyordu.
Sonra o kız çocuğu birden ” dede dede!” Deyince çevresine baktı.
İyi de dede yoktu.
Kız çocuğu ” annanne dedem gene uyumuş galiba?” Deyince kadında ” o hep öyledir.Yıllardır hayallerde yaşar” deyince o Yaşar’ ı hatırlıyor gibiydi.
Sonra bir ses duydu.
O ara biri onu dürttü kolundan
” Astral seyahat yolcularından 380 numaralı Yaşar Arda adlı öğrenci yolcumuz.63 yılından artık günümüz 2025 yılına geldik! Uyanın lütfen.Aaaa oluyor mu hiç böyle?”
Ama bu indiği araç ne cip ne otobüstü ne de uçak?
Garip bir araç.
İlkokula başladığı yıldı bu.
İyi de niye şimdi çocuk değildi.
” Üzülme dede.Sen dermişsin ya.Bi gün yaşlanacağım.Hiç büyüyeceğim diye.Sen gene o çocuksun bence” diyordu kız çocuğu.
Sen kimsin kızım diyemedi.
Yoksa alzaymır mı olmuştu.
Yok yok 63 de kalzaymır olmuştu.
Geçmişe bir yolculuk yapmıştı.
” Dede üçüncü sınıfa başladım ya!” Deyince torunu olduğunu anladı.
Yukarı doğru baktı.
Astral seyahat yolcuları geçiyor mu diye.
Torunu “akşama resim yapar mıyız dede?” Dedi.
Yaşının yetmişe geldiğini hiç düşünmek bile istemiyordu.
Ama yaşam işte buydu paşam! Dı olay.
Sadece içinden ” vay be dedi.Meğer hayat küçük bir Öykü’ ymüş”
O ara bir kız çocuğu ” Öykü hadi koş ders başlıyor ” diyordu.
Altmış küsur yıl öncesine gitmişti.
O kadar.
Hayat işte bu.
Bi bakıyorsun.
Yaşadığın an kadar.

Bir gün derler ki
” Yaşar, sana bi ömür biçti seni beni Yaratan.İyi kötü yaşadın.Buraya kadar!
Alın yazısı bu”

Ha bu yazı mı?

Buraya kadar.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.