Bir Siyaset Virtiyozü
Mesela, Recep Tayyip Erdoğan’ın nereden geldiğini, nasıl geldiğini. Futbolculuğuna, maçlarına kadar bilir. Baklava Hikayesini ondan dinleyin. Güzel anlatıyor.
Genç partiden milletvekilliği adaylığını yazmadım. Devlet Bahçeli’ye danışmanlığını yazmadım.
Başka bir zaman diliminde inşallah yazarız.
AKP’ye kaç kim bilir kaç kere davet edilmiştir. Kapısına gidip tavaf edenler onu, DSP’ ningenel başkan yardımcısı olan Dilara Tambova’ Büyükşehir Belediye Başkanlık teklifi de götürmüştür kendisine.
Anlaşılmıştır herhalde. DEDELEK’İN nasıl bir fonksiyonel bir siyasetçi olduğunu.
Eskişehir için nasıl bir “dava adamı” olduğunu birileri yazar inşallah.
Dedelek’ i dinliyorum gözüm kapalı.
Biliyorum yazıyı okuyanlar ne saydırıyorlardır bana..
BİR SİYASET VİRTİYOZÜ
Yani, birikimlerini, etkin kullanma mesafesinde herkese koşan bir yanı da vardır…
İşin organize yeteneğini, “senkronize bir şekilde” yerine getiren bir siyaset virtiyözüdür.
Böyle bir hüneri var.
Peki, bu yetenek ve birikim yukarıdan “huni” ile kafasının içine mi akıtılmış.
Elbette, Hayır!.
Siyasal bir lisans eğitimi mi almıştır, hayır. Peki, iletişim mi okumuştur, hayır!
Okuyanların hepsini ben dâhil “elli kere cebinden” çıkartır.
Kendisini yetiştirmiş ve pratikte siyaset meydanından gelmiştir. Şansıda yaver gitmiştir. Fakat, şansını biraz kendi oluşturmuştur.
Elbette, DEDELEK’ i Parti içinde seveni olduğu gibi sevmeyenlerde olur. Bu doğaldır. Belki bu yazıyı okuduktan sonra bazı aklı evveller şahsıma yönelik olarak amma da yalakalıkyapmış yargısında bulunabilir.
Benim niyetimi bilirler.
Asla ve kata böyle bir yapım yoktur.
Ancak, bazı değerleri de buruşturup atmayalım ve Şehrin önemli insanları ve hafızamızda nasıl bir yer etmiş bilelim.
Dedim.
Bu günün milletvekillerine baktıkça 1994 lerdenberi mebusluk görevni yapanlara haksızlık yapıldığı düşüncesindeyim..
Birilerinin anılarında kalmasın elbette.
Dedelek’ in “politik şeytanlara havada nasıl takla” attırdığını biz en azından bir kısmını bilmekteyiz.
İçindeki umut, hiçbir zaman sönmeyen ateş gibidir Dedelek. Böylesine bir ilgi ve desteği vardı kamuoyunda.
Yaşamın her anında kalplere dokunmayı da bilmiştir ve samimi “Kuvvacıdır” bir bozkurtturve Atatürkçüdür.
Politik fikirleri farklı olan herkesle görüşür, tartışır ama tek bir kusuru vardır. Hep “o” konuşacaktır.
Öyle der.
****
Hükümet kurulma aşamalarında kilit rol üstlenmiş ve koordinatör milletvekilidir. Erbakan hocadan tutunda, görüşmediği lider yok gibidir. DYP’ nin politik kıskaca alındığı dönemler, ANAYOL hükümetinin sarsıntılı dönemleri.
Cumhurbaşkanı Demirel.
Tansu Çillerin savunduğu illa da Refah partisi ile koalisyon kurulmasının gündemde olduğu günler..
Ankara’nın göbek taşında Mehmet Yazarbeklenti içinde. Görev bekliyor. Takım elbiselerini giymiş kulis yapılıyor.
Ankara’nın eğlence merkezleri kulis yapanlarla dolup taşıyor.. Sözde, “HÜR” demokrat partide hazır. Cindoruk ise, Demokrat Türkiye partisini kurmuştur 1997 yılında.
İŞLER İYİYE GİTMİYOR BAŞKANIM.
Dedelek, kendisine göre işlerin iyiye gitmediğini Tansu Çillere söylüyor ve basına yansıyan demecinde, ‘Arka bahçeye izin yok. 8 yıllık kesintisiz eğitimin bir inkılap niteliğinde olduğunu belirterek İmam hatipleri Refah’ın arka bahçesi olmaktan çıkaracağız” diyor.
Doğru Yol’un önemli isimlerinden Tevfik Diker, Şinasi Altıner, Yaşar DEDELEK ve İrfan Demiralp birlikte DYP’ye elveda diyor, soluğu ANAP’ ta Mesut Yılmaz beyefendinin yanında alıyorlardı.
Koalisyon hükümetinin savrulması, 28 Şubat’tan sonra, istifa ederek ANAP saflarına katılmış, Mesut Yılmaz onu bu fedakârlığından dolayı Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirmiştir.
Ecevit ile koalisyon hazırlıklarını protokollerin hazırlanmasında Hüsamettin Özkan ile birlikte mesai harcamıştır..
Hele ANA SOL– D hükümetinde tam bir elçilik görevi yapmıştır.17 Nisan 1999 üçü bir arada yapılan seçimlerde siyasal tablo parçalıdır. ANAP ve DOĞRU YOL partisi hızla oy kaybederken, MHP ve DSP önemli çıkışlar yakalamıştır.
57. Anasol +MHP ile birlikte koalisyon kurulmuştur artık. Sözde Türkiye’nin önü açılacaktır.
(devamı yarın)