BÖCEKLERİN TINISI
Mevsimler karışmıştı.Böcekler bir vardı,bi yoktu. Böcekler iyi ki buradayız.Bizi yiyen yok.Aklına India Jones filmi geldi.Adamlar canlı canlı böcek yiyordu! Hep birden irkildi böcekler. Gazetede böcekler insanlara alternatif yiyecek olabilir yazıyordu.Bizi de yiyecekler bunlar,insanlar kendi kendilerini yesinler diyordu biri.Diğerleri,farklı söyle o zaten tarihten bu yana olagelen bir olgu diyordu.Hepsi buna kızıyordu.
Böceklerin en akıllısı diye nitelediği tahtakurusu,yazara kızıyor,elli binden fazla çeşidimiz olduğu halde adama kafasına niteliği takmış,nicelik olarak bizi hesaptan saymıyor.Akşama görür o.Tamam şimdi çoğumuz kış olduğu için burada değiller ama hele bahar gelsin böcek neymiş görür o diyordu.Sonra yazarın rüyasına girmeye çalıştılar.Ne de olsa sanal yaşam modaydı.Eee rüya da sanal bir yaşamdı.
Her ne kadar yazarın rüyada da olsa,arkadaş tamam yazayım ama sizin adınızı duyan bir garip oluyor.Midesi kalkanlar var deyince böcekler hep bir ağızdan korkak yazar sen de,sana ne ?sen yazmana bak deyince yazar biraz zor olmasına rağmen işte bu yazıyı yazmak zorunda kaldı.Çünkü böcekler,zehirli iğneleri,ve bilumum korunma silahlarını yazara yöneltmişlerdi.
Böceklerden birisi bu yazıyı okudu.Hoşlarına gitmedi.İşi aceleye getirdin galiba.Neyse bu ilk deneme olsun.Bu yazının üçüncü kısmına da ilave yapacaksın.Başka çaren yok dediler kibarca tehditvari bir şekilde