CHP’de Tek Liste Talebi ve 2020 Kongre Yılı
Yeni yıl siyasi partiler için kongre yılı olacak gibi gözüküyor. Malum olduğu üzere Cumhuriyet Halk Partisi’nde Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe kongreleri tamamlandı. Her iki ilçede de belediye başkanlarının desteklediği adaylar Av. Atilay Dalgıç ve Rahmi Çınar koltuklarını korudular.
Mart ya da nisan aylarında AK Parti’de de ilçe kongreleri yapılacak. Sonbaharda da il kongresi yapılacak. AK Parti’de Volkan Doğan ve İbrahim Yılmaz Kaynarca’nın belediye başkan adaylığı için istifa etmesi sonucu yerlerine Av. Ali Acar ve Hakan Çizmelioğlu atanmıştı.
Bakalım kongrelerde yeni adaylar çıkacak mı? Aslında mevcut il başkanının her iki ilçe başkanından çok da hoşnut olmadığı âşikâr ama Ali Acar’ın genel merkezde bir lobisi olduğu da göreve geliş biçiminden anlaşılıyor. Kulislerde Odunpazarı’nda devam edileceği ama Tepebaşı’nda Hakan Çizmelioğlu’nun yerine alternatif arandığı; şayet genel merkezin ikna edileceği bir aday bulunamazsa yönetiminin kalibresi artırılarak Çizmelioğlu ile devam edileceği konuşuluyor.
Aslında parti içi demokrasi en çok İyi Parti’de işliyor. Önce mahalle delegeleri seçildi. Sonra ilçeler belirlenecek, ardından kongreler takvimi hızla başlayacak. Eski il başkanı Ramis Tunca yeniden İyi Parti il başkanı adayı olmak için girişimde bulundu ama yanılmıyorsam mahallesinde delege seçilemedi. Tunca ile birlikte hareket eden birçok isim de kendi mahallelerinden delege seçilemedi. Mevcut il başkanı Av. Mehmet Ektaş şu an avantajlı gözüküyor. Ektaş, İyi Parti’nin Tepebaşı Kurucu İlçe Başkanı olması hasebiyle de delege tabanına hakim gözüküyor. Malum siyasette mühür kimdeyse düdük de ondadır.
Asıl çadırın karıştığı yer CHP… Çok bilinmeyenli bir denklem var yerel iktidar partisinde. 23 Şubat’ta yapılacak il kongresinde alfabetik sırayla; Abdülkadir Adar, Ali Ünal, Metin Tomsuk ve Recep Taşel resmen aday oldular. Yarış Adar ile Taşel arasında yaşanır. Eski Vekil Zeki Ünal’ın oğlu Ali Ünal, Recep Taşel lehine Tomsuk da Adar lehine çekilir, derken; Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen iki tweet birden atarak “Tek Adaylı Kongre” talep etti, dolayısıyla çadır karıştı. Belki 10 yıldır ilk defa Kazım Kurt’la, Yılmaz Hoca karşı karşıya geldi. Odunpazarı Belediye Başkanı Av. Kazım Kurt, Recep Taşel’i destekliyor. Bunun kanıtı da Taşel’in ilk görüşmeyi CHP Odunpazarı İlçe Başkanı ile yapması. Yılmaz Hoca da Abdülkadir Adar’ı… Ahmet Ataç sanki bu yarışta saf dışı oldu, derken emelli beden eğitimi öğretmeni Metin Tomsuk’un adaylığı kafaları karıştırdı. Aslında CHP’nin ulusalcı ve klasik sol ayağını temsil eden Tomsuk, ‘Kazım Kurt’un izni olmadan aday olmaz’ diye kanı da boş değil.
Abdülkadir Adar‘ı rahmetli Selami Vardar’ın başkanvekilliği yaptığı dönemden tanırım. Tâ ortaokul yıllarımdan yani… Kırım-Tatar Cemiyeti’nde hatrı sayılır bir yeri var. 1999’da Yılmaz Hoca‘nın rakibi biri DSP’nin, diğeri CHP nin büyükşehir adayı idiler. Bundan önce de Baykal döneminde CHP il başkanlığı yaptı. Sanki Adar’ın adaylığını Ataç da destekler gibi geliyor.
Recep Taşel; sanayici kökenli bir CHP’li, tam bir sosyal demokrat. ET0 ve ESO yönetim kurulu üyesi olarak müteaddid defalar görev yaptı. Yapı kimyasalları üzerine üretim yapan fabrikasını kısa bir süre önce kapattı. Özgür medyanın yerel TV’sinde 2-3 aydır programlara çıkarılması da piarını artırmak içindi sanırım. Şimdi benim itirazım Yılmaz Hoca’nın attığı tweette verilen mesaja: Zaten yanıt veren, RT’ye yorum yapan birçok sosyal demokrat isimde aynı itirazı yapıyor. Siz ‘tek adam rejimi’ diyeceksiniz ama kendi partinizde çoklu aday yarışına karşı olacaksınız.
Elinde tek rey hakkı olan delegeye, ‘sen bu işten anlamazsın, gider eline yüzüne bulaştırıp yanlış kişiyi seçersin’ deyip, adeta hocalık varyasyonuyla fırça çekme ve hizaya getirmedir. Bırakın Cumhuriyet Halk Partisi üyesi ve delegesinin yakasını, hür iradesiyle örgütün başkanını seçsinler. Bırakın belediye başkan adayını meclis üyesine bile karıştırılmayan parti tabanı bari il başkanını seçsin. Hoş o delege lisesinin de belediye makam odalarında hazırlandığı da bilinen gerçek . Buna rağmen sizin sözünüzden çıkmayacak çıkmayacak üye ve delegeye söz hakkı veriyor(muş) gibi yapıverin.
Zaten kim il başkanı olursa olsun, partiyi o yönetmeyecek ama hiç olmazsa kısa süre de olsa tiyatroya alkış tutun, derim.