Dava Adamı Deva’ya Davi Olur mu?
Devayı başkasında neden ararlar biz bilemeyiz bu durumu belki onlar daha iyi izah eder. Ancak 2023 seçimleri için her bir oyun değerli olduğu gerçeği ortadayken, ‘giden gider kalan sağlar bize yeter’ anlayışı hani biraz kibir kokar. Kim gitmiş? Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi’nin eski idari ve mali işler müdürü Ahmet Seçkin’in Deva Partisi Tepebaşı İlçe Yönetimi’nde görev aldığı söyleniyor. Şimdi 11 yıl AK Parti iktidarı döneminde idarecilik yapan ve ani bir kararla 2018’de istifa eden Ahmet Seçkin’in bu kararı almasında neler etkili oldu, bu durum araştırmaya değmez mi? Her bir oyun kıymetli olacağı 2023 seçiminde ‘biz bize yeteriz’ mi demeliyiz? Bu arkadaşı istifa sürecine hangi olaylar zinciri getirdi biz bilmiyoruz. Ancak kendileriyle ilgili iddiaların karşılık bulmadığı gerçeği de ortadadır. Müdürlüğü döneminde servise kaçak kat çıktı iddiaları vardı ve bu durum araştırıldığında bu katın kaçak bir kat olmadığı, işin gerçeğinin yemekhane ve mutfak olarak kullanılan bölümün taşınmasıyla atıl kalması sebebiyle, hastanenin kendi imkanları ve bu ilde herkesin bildiği ve tanıdığı hayırseverlerin oda yapması suretiyle VIP bir katın yapıldığı gerçeğiyle karşılaştığımızı ifade etmek isterim. Bahse konu kattan binlerce hasta, özellikle bu ilin üstdüzey insanlarının istifade ettiğini öğrenmiş bulunmaktayız. Yine kendisinin özel bir hastanenin yöneticisi olduğu ve hastanenin zarar ettiği bilgisi ulaşmış ve bu bilginin akabinde o dönemdeki hastanenin yönetim kurulu başkanının genel müdürü bizi aramış ve Ahmet Seçkin’in hastaneye zarar ettirmediği; bilakis cirosunu %35 oranında artırdığı ve bu hastanenin bu sayede değerinde satıldığını ifade etmişlerdir. Ayrıca hastanenin hekim kadrosunun büyük bir bölümünü tamamlamıştır diye bilgi vermişlerdir.
Dönemin Tepebaşı İlçe Başkanı İbrahim Kaynarca’nın kardeşinin firmasına yapım işleri veya başka ihaleler verilmiş bilgisinin doğru bilgi olmadığı anlaşılmış, Ahmet Seçkin’in 11 yıllık görev süresi boyunca 1 kez iş aldığı ve başkaca işi hak etmediği ilgili birimlerden teyit edilmiştir. Bu 1 iş bir pazarlık usulü değil, herkese açık bir alım yöntemiyle gerçekleştirilmiş. Bulunduğu makam ve mevkiyi kendi çıkarları ve ikbali için kullanmayı alışkanlık haline getirenlerin aslında kamu yöneticiliği sakat ve arızalıdır. Her kim olursa olsun gerçek vatanseverlik milletin parasını kendi parasından üstün tutmak ve o nispette gayret gösteren insanları arayıp bulmak, bulduğunda da yitirmemek diye düşünüyorum. Ülkenin içinden geçtiği kritik dönemde gidene ‘güle güle’ demek yerine Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı gibi fert fert bu milletin gönlünü kazanmak en doğru adımdır diye düşünüyorum. Cumhurbaşkanımızın Beyoğlu Belediye Başkanlığı döneminde başlayan gayretinin İstiklâl Caddesi’ndeki meyhanelerden başladığını ve hiç kimseyi ötekileştirmediği bir anlayıştan geldiğimizi unuttuğumuz an her şeyi kaybettik demektir. Kazanılacak kim varsa kazanmak, her gün bir üzerine koymak dileğiyle…