Dilara Tambova’dan Gündeme dair Açıklamalar

 DSP Parti Meclisi üyesi ve eski Genel Başkan Yardımcısı Dilara Tambova yaptığı açıklamada şunları söyledi.
Önümüzdeki yerel seçim sürecinin, çok zor ve sancılı geçeceğini ve muhalefetin de bu vaziyete karşı hazırlıklı
olması gerektiğini defaten dile getirmiştim. Bu hafta başında, Adana Büyükşehir Belediyesine yapılan
operasyon, endişemi haklı çıkarmışken; başkaca siyasi operasyonların da habercisi olabilir. Zira iktidar, bu
seçimleri almak ve ülkemizi; kendi ilkel ideolojisine göre şekillendirmeye ve bu ülkede, muhalefet olgusunu
ortadan kaldırmaya her zamankinden çok daha yakındır. Buna mukabil! Bir türlü aymayan ve tehlikenin farkına
dahi varamayan bir, muhalefet gerçeğiyle de karşı karşıyayız.
Ne yazık ki! Son günlerde ülkemizde, yönetememe sorunu baş göstermiş; iktidar, ekonomiyi ve toplumu;
muhalefettekiler ise partilerini yönetemez olmuşlardır. Bir tarafta, istifalar ve ihraçların rutin hale gediği, diğer
tarafta ise bir iç uzlaşının ve huzurun sağlanamadığı siyasi yapılar mevcuttur. Üzülerek belirtmeliyim ki! Siyasete,
ilk hamle olarak el öpmekle başladığınızda, bir daha dik bir duruş sergilemeniz, oldukça zordur. İster nezaket
için olsun, ister minnet, isterse oy için, asla duruşunuzdan ve yolunuzdan taviz vermemeli; hiçbir kişiye ve güce
karşı da herhangi bir angajmanınız ve beklentiniz olmamalıydı. Mesela! Birilerini ürkütmemek adına; Atatürk’e
baş kaldıranlarla empati kurmak yerine, net olarak onların karşısında olmalıydınız. Bunu yapamadıysanız eğer
en azından parti içinde, özgül ağılığınız ve net karalarınız olmalıydı.

Yetkili ve ilgili kurullarınızda, demokratik tartışılmalar çok anlamlı; lakin siz de tamamen bağımsız, karalı ve son
sözü söyleyen kişi olmalıydınız; zira siyasette, iyi bir liderlik için altın kural, hür ve ilkeli olmaktır. Eğer değilseniz
her zaman yönlendirilir ve herkesin taleplerine icabet etmek durmanda bırakılırsınız. Bu da sizi! İlkesiz ve de
güçsüz kılmaktadır ki! Bu şekilde, büyük bir tarihin sembolü ve temsilcisi olan bir partiye, lider olmaktan da
oldukça uzaksınız.
Önümüzde, çok kritik bir seçim süreci olduğunu dahi idrak edememiş, hala çift başlı bir yönetim görüntüsü
sergileyen ve Ankara Genel Merkezden değil de adeta, İstanbul Büyükşehir Belediyesinden yönetiliyormuş
izlenimi veren ana muhalefetin durumu, ciddi bir endişeye mahal vermektedir. Zira seçime 3 ay kalmış ve
başarısı tescillenmiş olan büyükşehirlerde dahi henüz aday isimleri telaffuz edilememektedir.

Oysaki bu seçimler, belki de tarihimizin en önemli yerel seçimleri olacaktır. Zira iktidar partisi, her geçen gün,
ülkemizin cumhuriyetle kazanmış olduğu bütün değerleri yok etmekte ve Sn Erdoğan, hemen her konuşmasında
Atatürk dönemini tek partili faşist dönem diye adlandırmakta ve karamaktadır. CB’lığı seçiminden sonra yerel
seçimleri de kazanması durumunda, önümdeki süreçte muhalefetin ve de ülkemizin toparlanması çok daha zor
olacaktır. Ne yazık ki masa çerçevesine sıkıştırılmış olan muhalefet partilerinde, bu konuya dair bir hassasiyet
görülmediği gibi çeşitli gerekçelerle de sürekli ayrışmaktadırlar. Zira kazanmaya en yakın olduğumuz bir
dönemde, bu ayrışmalar ve de aymazlıklar, muhalefet adına büyük bir kayba dönüşebilir.
En yakın müttefik, İyi Parti ve Sn Akşener’de kendi yolunu çizmiş; lakin o da küçük çaplı da olsa siyasi
operasyonlara maruz bırakılmıştır. Sn Akşener, CB’ lığı seçimlerinde kazanacak aday ilan ettiği ve Sn
Kılıçdaroğlu’na rağmen, ısrarla arkasında durduğu Sn İmamoğlu’nun, bugün! Kendi partisini etkisi altına alması
karşında, ciddi bir hayal kırıklığı ve hezimet yaşamaktadır. Başka bir partinin belediye başkanı üzerinden; o
partiyi dizayn etmeye çalışmak ve genel başkanını itibarsızlaştırmak, en hafif tabiriyle etik ve ahlak dışı bir
davranıştı. Şimdi bu malum şahıslar! Kendilerini, bütün partilerin üzerinde görüp, her partiye siyasi operasyon
yapmaya başlayınca, siyasetin, ilkeli ve de belli bir disiplin içinde yapılması gerektiğini hatırlayıverdiniz.
Kimsenin! Mensubu olmadığı bir partiye ayar vermeye hakkı yoktur. Ve unutulmamalıdır ki! Siyasette her
vefasızlık ve ilkesizlik er ya da geç karşılığını bulacaktır. Liderler de bu bilinçle hareket etmeli, kolaycı ve faydacı
siyasetten vazgeçip; değerler ve ilkeler üzerinden, siyasi saygınlığı ve güveni yeniden tesis etmelidir.
Saygılarımla
Dilara Tambova