Dillerinde Düşürmediğimiz Laf “Demokrosi”..
DİLLERİNDE DÜŞÜRMEDİĞİMİZ LAF “DEMOKRASİ”..
SÖYLEYİNCE KEYİF ALIYORUZ.
Demokrasi bizlere, beş numara bol geliyor..
Daha doğrusu “demokrasiyi” hiç mi hiç bilmiyoruz.
Sadece, bildiğimizi sanıyoruz.
Kendimize göre demokrasi..
Hem de en ilerisinden.
Seçim zamanı sandığa gidiyoruz o kadar.
Oyumuzu kullanıyoruz.
Bazılarımız geçersiz oy kullanıyor.
Bazılarımız sandığa bile gitmiyor.
İradesini belirtmiyor.
Demokrasi bu değil.
Demokrasi diye, bas bas bağırıyoruz.
Yürüyüşler yapıyoruz.
Hak aradığımızı sanıyoruz.
Ama, kırıp döküyoruz.
Demokrasi nedir bilmiyoruz?
Demokrasi tramvaydır, istediğimiz durakta ineriz dediniz mi “ takkiye” yapmış olursunuz.
Demokrasimizde “takkeli” olur.. Eskiden Harbiyeli, Tıbbıyeli, Mülkiyeli üçlemesi vardı. Şimdi bunları hatırlayan yok..
Yeni moda takkiye yapabilecek meziyetlere sahip olmak yeterli. Bunlar varsa liyakat sahibisiniz demek..
Aslında biz DEMOKRAT değiliz.
Sonra bas bas günlerce bağırıyoruz.
Ülkede demokrasi yok diye!
Bu kadar ikiyüzlülük olur mu?
Toplum olarak, demokratik düşünceye yatkın değiliz.
Olmaz.
Demokrasiden anladığımız bu.
Son zamanlarda herkes bir “role” soyunur oldu.
Dikkat! Ettiniz mi bilmem?.
Hiçbir sorumluluğu bulunmayan fakat , her yerden ,her kareden başını uzatıp etkili olmak isteyen, yeni bir türler çıktı ortaya..
MUTASYON’ lu tipler..
Kimisi, mafya, suç örgütü lideri.
Kimisi, yazar, çizer, kimisi sözde iş adamı.
Kimisi, üst düzey ne demekse memur.
Kimisi, sendikacı.
Kimisi, Gazeteci ekâbirlerinden.
Merak etmeyin bunlar eskiden de vardı?
Vesayetçi sistemde, maşalllah ganiydi.
Atatürk zamanında, İsmet İnönü zamanında, Süleyman Demirel zamanında, Kenan Evren zamanında, Özal zamanında da vardı..
Şimdi de öyle..
Biz bunlara “hariçten gazel” okuyanlar diyoruz.
Şimdi,, Bu sayı her geçen gün hızla artıyor..
Eskiden sınırlı sayıda idi.
Şimdi ise sosyal medya maşallah.
Komplo teorileri ekranda uçuşuyor.
Ne çok gazel çeken varmış!
Partilerin il başkanları, böyle çapsız olursa,hariçten gazel okuyanlar elbette olacaktır.
Artık alıştık.
Böyle böyle alıştırdılar.
Siyasi yapı gerçekten çökmüş.
Toplumsal refleksler çökmüş.
Anayasa çökmüş.
Adalet çökmüş.
Hukuk çökmüş.
Ekonomik yapı çökmüş.
Gençler işsiz.
Okuyan işsiz.
Okumayan işsiz.
Mesleği olan işsiz.
Üniversiteli işsiz.
Yazık çok yazık.
Siyasilerin palavralarından, yalanlarından vallahi bıktık.
Yarınlara ümitle bakamıyoruz.
Tepkiler anlamını yitirmiş.
Senaristler o kadar çok çoğalmış ki maşallah!.
Hamdolsun herkes politika analisti, olmuş.
Güvenlik uzmanı olmuş.
TV ekranlarını sırasıyla tavaf ediyorlar..
Aslında izleyicilere “format” atıyorlar.
5. kol faaliyeti.
Subiliminal mesajlar..
Sakın bu tiplere, şaşırıp kulak vermeyin.
Bu tipler geçmişte de vardı, şimdi de mutasyongeçirmiş hali ile varlar..
Siz, üretmezseniz başkası sizin adınıza senaryo yazar ve oynatır.
Başrol önemli değildir.
TEPEBAŞINDA HAYAT VAR ya?
Rol yapın yeter.
Ne demokrasisi?
Simülasyon merkezine gittim Tepebaşın’ da..
Her şey yalan oldu.