Enflasyon Raporu..

ENFLASYON RAPORU..
Nisan ayı enflasyonu yıllık 17.14 enflasyondakiartış devam ediyor. Enflasyon rakamları son 2 yılın zirvesinde..

Enerjimizi ithal ediyoruz. Petrol fiyatlarında ve enerji fiyatlarında bir yükseliş görebilir.

Hammadde ve yarı mamul maddelerde dışa bağımlıyız ve dış ticaret açığı veriyoruz.

TUİK raporuna göz attığımızda durum hiç açıcı değil..

Temel gıdadaki fiyat artışları karşı önlem alınamıyor..

Üretici fiyatlarda ki artış % 35 i geçti. ÜFE aylık bazda 4.37 arttı.

ÜFE neden önemli?

Üretici fiyatlarındaki artış bir süre sonra tüketici fiyatlarına yansıyor. ÜFE’nin çok yüksek seyretmesi, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde tüketici fiyatların artışın süreceğinigösteriyor.

Zaten hiçbir zaman enflasyon hedefini tutturamamış bir merkez bankası ve AK Parti var..

Ücretler gerçek enflasyon kadar artmamış. Her geçen gün dar gelirlilerin satın alma güçleri azalmış.

Orta direk ortada yok. Ya çok zenginler ya da çok fakirler. Böyle olunca demokrasinin orta direği yok olmuş durumda.

Bu bilinçli bir politikadır..

Bu politikalar enflasyon, işsizlik demektir.

Fakirleşmek demektir.

Yoksulluk demektir. İşte Enflasyon bu türlü vergidir. En çok işsizleri ve dar gelirlileri etkilemektedir.

Olan fakire oluyor, işsize oluyor, dar gelirliye oluyor, 3-5 yerden çeşitli nam altında maaş alan, yönetim kurulu üyeliklerinden huzur hakkı adı altında ücret alanlara bir şey olmuyor.

UİK ten ENAG hakkında suç duyurusuna bulunduğunu açıklamıştı. ENAG enflasyon araştırma gurubunun adı. Ekonomist prof.Dr.Veysel Ulusoy’un başkanlığında  enflasyon ile ilgili fiyat değişimlerini ve bununu gelir guruplarına göre dağılımını hesaplamalarını yapıyor ve bunu kamuoyu ile paylaşıyor. ENAG 2020 yılının enflasyonunun % 36.73 bulmuştu..

Bende % 35 bulmuştum..

BU KAFAYLA ENFLASYON HEDEFLERİNİ TUTTURAMAZSINIZ..

Merak etmeyin yılsonu belirlenen enflasyon hedefi yine tutmayacak. En az % 20 rakamları göreceğiz devletin resmi rakamlarında. Piyasanın enflasyonu ise % 25’ ler civarında olacak. Yazın bunu bir kenara.

Dar gelirli hane halkın enflasyonu ise en az % 30 olacak..

İşte Türkiye’nin enflasyon röntgeni bu.

KRİPTOLARDAN UZAK DURUN..

Gündemde kripto para tartışması vardı. Bilinmeyen bir şey değil. Bu aslında kısa zamanda zengin olmak arzusu ile yanıp tutuşanları tuzağa düşürerek bir türlü dolandırıcılığın günümüzdeki adı.

Karşılığı yok. Güvencesi yok.

Adı üstünde sana.

Yani somut olarak elle tutulmuyor, gözle görülmüyor..

Mahrem imamlar gibi.

Şimdi, buralara para yatıranlar yandım anam diyorlar. Neden miyavlıyorlar ki? Paralarıyatırırlarken devlete mi sormuşlar şimdi kurtar bizi diye devletten medet umuyorlar.

Var mı böyle bir dünya.

Yok.

O halde miyavlayın bakalım. Belki aklınız başınıza gelir. Kumarhaneye giren donsuz çıkar..

Bunu un utmayın… Zira haramın katmerlisi.. Bu işlerden çok ama çok uzak durun.!.

Bizden söylemesi.

TARTIŞILAN TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI BİLANÇOSU.

REZERVLERİMİZ.

Ne oldu bu paralara?..

Geçen on günden beri tartışılan konu buydu..

Akıllara kazındı..

Tartışılan Türkiye Cumhuriyet merkez bankası bilançosu.

Rezervlerimiz.

İşin ucu, Taaa Beraat Albayrak’a kadar uzanıyor..

İşin tadı tuzu kaçınca, Beraat Albayrak twitterüzerinden bakanlıktan istifa edince piyasalar bir anda karışıyor. Demecinde “at izi, it izine karıştı diyor”!

Ama bizler anlayamadık acaba ne demek istedi. Umut ederiz ki bir gün açıklar..

Burası çok önemli..

Her kafadan bir ses çıkmaya başlıyor..

Damat nerede?

****

7 kasım 2020 tarihinde Murat Uysal’ın yerine,Merkez bankası başkanlığına Naci Ağbalgetirildikten sonra Berat Albayrak’ın istifa etmesi anlamlı..

Murat Uysal döneminde dolar kuru % 49 artmıştı.. Nedeni de belli.. Düşük faiz politikaları. TL hızlı bir şekilde değer kaybetmişti. Piyasalar yanıyordu. Ekonomik kriz dünyadan kaynaklanan bir kriz değildi. Hem yerli, hem de milli bir krizdi..

Ekonomik politikada yapılan inanılmaz hatalar bu krizin temel nedeni olarak gösteriliyor… Kısacası bu kez kriz teğet geçmemişti.

Ekonomi artık belirsiz bir dönme girmişti.

Daha da anlamlısı Berat Albayrak’ ın yerine getirilen Lütfi Elvan kucağında birçok sorunlar yumağını buldu.

En önemlisi, Merkez bankası başkanı olan Naci Ağbal’ın merkez bankası deneyimi yok.. Ona rağmen, piyasalar tarafından temkinli olumlu karşılandı. İzleyeceği para politikaları kısa ve orta vadede olumlu karşılandı.

Naci Ağbal TL’ nin değerinin dibe vurduğu ve TCMB rezervlerinin tükendiği bir noktada göreve getirilmişti.

TCMB’ nin, SWAP ile yut içi ve yurt dışı bankalardan ödünç rezervler hariç tutulduğunda net rezervi yaklaşık eksi 48 milyar dolara gerilemişti. TCMB sını politika faizini reelenflasyonun altına çekince cari açıkta ve enflasyon ile birlikte döviz kurlarının da kontrolden çıkmasına neden olmuştu. Andemi kaynaklı sorunların ve ekonomi yönetimine ilişkin genel hoşnutsuzluğun yanına bir de negatif faiz olgusu da eklenince, yabancı sıcak para dediğimiz kısa vade fonlar ülkeyi büyük oranda terk etmişlerdi. Göreve gelmeden önce dolar 8,57 ile zirveyi görmüştü.

Ağbal 19 Kasımda başkanlık ettiği para politikası kurulu toplantısında politika faizini % 10.5 tan % 15’ a çekmişti. 24 Aralıkta % 15 den 5 17 yükseltti.

18 Marttaki toplantısında ise, enflasyon ve döviz kurlarındaki artışın etkisiyle, politika faizini % 17 den % 19 ‘ a çekildi. Dolar kuru 6.85 e kadar gerilemişti. Piyasalar bunu olumlu bir sıkı duruş politikalarını devam ettirileceği algısı oluşmuştu.

Piyasalarda 8.57 ye kadar çıkan dolar bir anda tepetaklak gitmeye başladı. Dolar 6.90 larakadar geriledi. politika Faizi  % 17’ lere, ikinci etapta % 19’ lara getirildi..

Piyasada denge oluşmaya başlamıştı. Ağbalgörevde 132 gün kalmıştı.22 Ocak 2021 de tarihinde Cumhurbaşkanın konuşması var… Ne diyor? Şimdi bizim arkadaşlar da bana kızıyor biliyorum ama kusura bakmasınlar. Eğer ben bu ülkenin başkanıysam Cumhurbaşkanıysam ben bunu anlatmaya devam edeceğim. Çünkü ben yüksek faizle ülkenin kalkınacağına inanmıyorum deşmişti.

*****

Sonrası malum. Naci AĞBAL daha mürekkebi kurmadan görevden alınıvermişti..

Bağımsız bir merkez bankası olma ihtimali bu sistemde ham hayal. Nedeni söyleyeyim. Bizde henüz demokratik hukuk devleti ilkesi pek benimsenmemiş. Sağcısı, solcusu, muhafazakârı fark etmez. Hani reformlar yapılacaktı..

Ben bu şarkıyı, 20 yıldan beridir sürekli dinliyorum. Aynı tas aynı hamam.. Sadece arada bir varyant değişikliğine gidiyorlar. Bu güne kadar Bir arpa boyu yol alınamadı. Kimse gerçek olan yapısal reformlara değinmiyor..

Muhalefet de dahil..

Hani muhalefet diyor ya! Nerede bu 128 milyar dolar. Ne oldu bu paraya.. Bence yanlış yapıyorlar. Hepsinin dakika dakika kimlere ne zaman ne kadar, hangi fiyattan satıldığı kayıtlar altında.

Bunu söyleyen CHP li İlhan Kesici..

Bunu söyleyen Eski DSP genel başkanı. Sadece para yer değiştirmiş. Devlet paraları kimlere ne kadar satıldığını biliyor. Sadece bu işlemleri hazine üzerinden yürütülmüş..

Eğer “insider trading” varsa, işte o zaman en büyük ahlaksızlığın ötesinde bir iş yapılmış demektir..

Bu bir nevi haksız kazançtır. Bu her zaman soruşturulur. Suçlular er geç cezalandırılır çünkü bu ekonomik “ihanettir”..

Naci Ağbal bu durumu yaptığı sunumda zaten açıklamış.

Eksi 48 milyar dolardayız!.

Daha anlaşılmayan ne var? Fotograf bu..

Ne demiş Sayın Cumhurbaşkanımız; “yer değiştirdi”.

****

Hani ikide bir 3600 gösterge diye bağıranlar var ya..

Neden bağırıyorsunuz?

Maaşınızı hiç sekmeden alıyorsunuz ya..

Eğer bir para verilecekse ilk önce üreticilere, emekçilere verilmeli değil mi?

Siz üreticiminsiniz? Üreten misiniz? Değilsiniz.

Bizim hazine bu kadar zengin mi?

Haaa şunu söyleyebilirsiniz. Kamuda bir değil, iki değil,3 değil. Bir çok yerden maaş alanları eleştirebilirsiniz..

Kamuda şeffaflığı savunabilirsiniz.

Etik değerleri savunursunuz..

İşte o zaman bu gösterge zımbırtısına sıra gelir. Öyle hem şoför mahalli, hem de beş köfte..

Demokrasiyi savunmadan, hukuk devletini savunmadan, hakkı adaleti savunmadan istemek olmaz..

Öyle bir dünya yok..

Bunu bilin..