ESKİŞEHİR YERELİNDE HUKUK ve ADALET ARIYORUM
Perşembe günü Eskişehirspor’un kupa maçını izlemek için Atatürk Stadında tribünlerdeydik.
Gözlerimiz seçim zamanı localarda fındık-fıstık eşliğinde ateş suyu sıvısı tüketen Odunpazarı Belediyesi’nin yoldaş Başkanlarını aradı.Ama yoklardı.
Birincisi seçim yoktu.İkincisi büyük rant aracı olan Odunpazarı Belediyesinin Reklam üniteleri Eskişehirspor üstünden Ö.F.D’nin şirketlerine teslim edilmişti. Ö.F.D ile mikro milliyetçi yoldaşlar sağ Eskişehirspor selamet halindeydi.
Eskişehirli’yim fakat bütün hayatım burada geçmedi. İşimiz dolayısı ile bulunduğumuz yerler veya bu yerlere 2-3 saatlik noktalar Eskişehirspor’un en uzak deplasmanları oluyordu.Her şart altında bu maçları kaçırmazdık.Çünkü Eskişehirspor bize Eskişehirin havasını, kokusunu getirirdi. Eskişehirspor sahaya çıktığında Eskişehire, sevdiklerimize, arkamızda bıraktıklarımıza duyduğumuz özlem tavan yapar kimi zaman gözlerimizden yaşlar süzülürdü.
Sahaya çıkanlar bizim için futbolcu değildi, onlar özlem duyduğumuz anamız,ocağımız, doğduğumuz, beraber büyüdüğümüz mahallemizin çocuklarıydı.Maç bitmesin isterdik.Bedenimiz Eskişehirden çok uzaktaydı fakat ruhumuz Hamamyolunda, Adalarda, Doktorlar Caddesinde gezerdi.
Bütün bunları Eskişehir’li olmayan,üstüne nepotizmi(Akraba kayırmacılığı)düstur edinen sonradan zenginleşmiş villalı mikro milliyetçi çakma yoldaşlar anlayamaz.
Benim gibi insanlar için Eskişehirspor’un hangi ligde olduğu, kimle oynadığı önemli değildir. Eskişehirspor bizim için sadece bir futbol takımından ibaret değildir. Eskişehirspor bu kentin namusu ve en büyük değeridir.
Namusumuza helal getirenleri günlerce yazdık. Belgeleri ortaya koyduk. Eskişehirspor ve Odunpazarı Belediyesi üzerinden kimlerin ne rant elde ettiğini Cin Ali kültürlülerin bile anlayacağı cümlelerle anlattık.
Üstüne Odunpazarı Belediye Başkanının, kendi Meclisinin Kararına uymadığının belgesi ortaya koyduk….
Peki ne oldu koca bir hiç……
Önce olayı sulandırdılar. Eskişehirpora yardım etmiş de, niye savunulmamış da vs vs vs vs.
Varsa eğer biraz vicdan neyin yardımı. Belediyenin bütün reklam ünitelerini, kaldırımını, sokağını 15 Yıl boyunca sadece 4 Milyon Lira karşılığında Ö.F.D’ye devrediyorlar buna da Eskişehirspora yardım ismini veriyorlar.
Sonra gündem değiştirmek için Ak Partili bir Meclis üyesine iftira attılar.
Eskişehirli’yi duyarsız ve sağırlaşmış hale soktular. Tebrik ediyorum.
Tekrar soruyorum ve hiç bıkmadan sormaya devam edeceğimden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Hukuk ve hukuk devleti nerede.
Biz yaşarken, gözümüzün önünde gerçekleşen. Belgeleri, bilgileri kamuoyuna sunduğumuz iddialar araştırılmaya hiç mi muhtaç değiller……..Yazık çok yazık……..
Malum Odunpazarı Belediyesinin malı-mülkü, Ö.F.D’nin şirketlerine ihalesiz, ilansız gizli kapaklı devri devri için Eskişehir Spor Eğitim Vakfı kullanıldı.
Bu topraklarda vakıf kültürü Osmanlı ve İslam tarihi ile yaşıttır.Bu kültür Cumhuriyet zamanında da devam etmiştir. Vakıfların idaresi ve korunması hususundaki hassasiyet ve toplum için ürettiği değerler hep korunmuştur. Vakfiyelerde,
vakıfın şartlarını amacına aykırı olarak değiştiren, vakfın iptal edilmesi veya yok olması ve
yahut eksiltilmesi için uğraşan, vakıf mallara müdahele eden veya kötüye kullanan, vakıf yönetiminde dürüst olmayan, üstlendiği vakıf hizmetini gereği gibi yapmayan, görevin ifasında taraf tutan, vakıf rûhuna aykırı davranan herkes, beddualara ma’ruz kalmıştır.
Kanuni Sultan Süleyman’a ait tarihsiz vakıf senedinin 201-204. sayfalarında aşağıda ki beddua yer alır.
“Her kimesne ki, şerâit ve davâbıtının ihtilâline kasd ederse- şer’i, şeriften hurûc ve tecâvüz etmiştir. Ve şöyle kimesne ki, Hazret-i Hak ve
Cevvâd-ı m utlak’a i’tikad edup ve inzâl-î Kütüb ve ba’s-ı rüsülü m uhakkak bilup” diye başlayan uzun bir bedduası vardır. Özetle
“Her kim vakfın şart ve kurallarının bozulmasına yönelirse, şer-i şeriften(İslâm hukukun-
dan, adaletten), çıkmış ve haddini aşmıştır.Her kim ki bilumum mezkûr vakıflara bizzat zarar vermeye niyet eder veya Allah’tan
çekinmeyip zarar kasdeden bir kimseye yardım eder veya destek olursa ve vakıflarda bazı hususların noksanlaştırılmasına ve bozulmasına
bizzat veya dolayısıyle sebep olursa, muhakkak ki âhirete Allah’ın gazabiyle döner, onun
varacağı yer de Cehennemdir.
Her halleri mazbut olmayıp, kusurlu olarak Rahmân olan Allah’ın rahmetinden uzak olsun ve bağışından kovulup, mahrumiyet vadisinde peşi peşine gelen ikablar ve rüsvâylık yollarında münâve- ben azaplarla azap olsunlar…. ”
Amin, amin, amin