ESKİŞEHİR’DE LİSTE BAŞI TELAŞLARI ve DEMOKRASİ YALANLARI

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’a rahmetli babasından miras kalan reklam ajanları onun tarafından yandaşı ve candaşı Ö.F.D’ye fındık fıstık parası karşılığı hediye edildiği artık herkesin malumu.Bugünlerde o Reklam ajanlarını milletvekilli aday adaylarının resimleri süslüyor. Bu süslemeler Ö.F.D’nin harman zamanının geldiğinin müjdecisi. Yoldaşlar, kankalar kumbaranız bereketli olsun.Nedense bu Kumbarayı dolduranların içinde AK Parti’nin  hamisi aday adayları da var.Değerli Milletvekili aday adayları kendilerini tanıtma gayreti ile Ö.F.D’ye ciddi bir kaynak aktarıyor ancak milletvekili adayları demokratik bir usulle tespit edilmiyor.

Türkiye teoride “Temsili Demokrasi” ile yönetiliyor.Buna göre halk kendi adına kararları verecek temsilcileri kendisinin seçmesi gerekiyor iken; Pratikte lider ve onun yakın çevresi halkı kimin temsil edeceğine karar veriyor. Bütün yargı ve düşüncelerimden bağımsız olarak söylüyorum “Lider otokrasisinin” kontrolünde ki siyasi partilerin olduğu yerde “Temsili Demokrasi” olmaz,olamaz.Tezata bakın ki demokrasinin yürütücüleri olan siyasi partilerde demokrasi yok……. Acı ama gerçek.

Bu ülkede halkın temsilcisi olarak belirlenen insanların hangi kıstaslarla belirlendiğine dair bir örnek vereyim. Eskişehirde daha önce Belediye Başkan adayı kontenjanından AK Partide meclis üyeliği yapan, sonrasında parti değiştirerek CHP’den meclis üyesi seçilen bir beyefendi milletvekili aday adayı olup olmayacağı konusunda sorulan soruya şöyle cevap veriyor. “Yılmaz Hocam ülkeye nerede hizmet vermemi uygun görürse orada hizmet etmeye devam edeceğim”
Zannedersiniz kendisi bu ülke için seçilmiş insan, onun nerede olacağına da yarı-Tanrı Yılmaz Hoca karar veriyor.Sorsanız Tepebaşı ve Büyükşehir Belediye Meclislerinde halkın temsilcisi. Ama Yılmaz Hocanın tensiplerine kendisini emanet ederek ona biat etmiş ve rahat rahat da söylüyor.
Böyle bir realite ortada dururken insanlar adaylıklarının meşruiyetlerini halk belirleyecek gibi kendilerini insanlara tanıtma ihtiyacı duymalarının motivesi ile Ö.F.D’ye ciddi kaynaklar aktarmasını anlamakta güçlük çekiyorum.

Mesela İyip’in 1.sıra adayının Nebi Hatipoğlu olduğunu altı ay önce yazdım.Adaylığını yüklü bir bağışla beraber Meral Akşenerin kullanımına sunduğu helikopter ile sağlamlaştırdı.İkinci sıra kim daha çok para verirse onun olacak.

CHP de birinci sıra genel merkezin atayacağı kişiye ait. Bu kişi maalesef Utku Çakırözer olmayacak. Nuray Akçasoy Yılmaz Hocanın kontenjanından ikinci sırada yerini alacak.Üçüncü sıra ittifak ortağı parti temsilcisine kalana kimi yazarsanız yazın.Chp’lilere göre Reis Bey diktatör ve tek adam. Kemal Kılıçdaroğlu ile kendisine ruhunu teslim etmiş meclis üyelerine sahip Yılmaz Hoca çift adam mı???? CHP içerisinde ön seçimi dillendiren tek kişi Kazım Kurt, oda geldiği makamlara hep atama ile geldi.

AK Parti eğer intihar eyleminde bulunmaz ise Harun Karacan ve Nabi Hoca liste dışı.Allah’tan TOBB Başkanının Reis Bey üzerinde eski gücü yok.Yoksa Ak Partililere Harun Karacan müjdesi verebilirdim…… Birinci sıraya Eskişehiri çok sık ziyaret eden Cumhurbaşkanı’na çoook  yakın bir isim oturacak.             İkinci sıra teşkilattan, üçüncü sıra adayı Kadem orijinli bir kadın.AK Parti’de herşey ortada iken aday adayları Ankaraya mülakata çağrılacak, kamuoyu araştırmaları yapılacak vs vs vs vs.

MHP’de Nurullah Bey devam edecek.

Üye sayıları milyonlar olan siyasi partiler adaylarını 1000 kişi ile yapılacak anket yöntemi ile belirleyecekmiş. Vallahi yalan Billahi yalan. Siyasi düzlemde hiç bir siyasi partinin başka bir siyasi partiyi anti-demokratik olarak suçlaması ve ülkeye demokrasi getireceğini iddia etmesi yalanların en büyüğüdür.
Ne zaman ki siyasi partiler milletin temsilcilerini demokratik yöntemlerle belirler, milletin önüne tercih sistemini getirir. Millet kendi temsilcilerini kendisi seçer ve hesap sorar o zaman bu ülke demokrasiye kavuşur. Gerisi hikaye……..