Eskişehir’i Yönetemeyen, Yöneticiler

İlk çağdan bu güne siyaset felsefecileri ve aydınlar etik, erdem ve politika arasındaki ilişkinin zorunlu bir ilişki, politikanın amacınında etik ve erdemle ilgili olduğunu düşünürler. Aristoteles’e göre “Adil ve erdemli siyaset” iyi yaşamın, mutluluğun adil ve adaletli bir toplum düzeni kurmanın yoludur. Adil toplumun bilgisine ulaşmanın yolu erdem ve erdemli siyasetçiyle mümkündür.Aristoteles ve Platon siyasetçilere ve yöneticilere görev yükler.Yöneticiler ve siyasetçiler işini iyi yapmalıdırlar.Yönetim sanatı ile etik-politika ve adalet erdemi arasında ki zorunlu bağlantının temel amacı toplumda yaşanan politik ve yönetim krizlerine çözüm üretme gücüdür.

Çağdaş siyaset felsefesi, siyaset-ahlak ilişkisinde hangisine ağırlık verip diğerini ikinci plana itildiğinin,siyasetçinin ahlaklı ve erdemli bir kişi olup olamayacağının, ahlaklı ve erdemli olmanın gerekip gerekmediğinin,ahlak ve erdem eylemlerinden oluşan bir siyasetin olup-olmayacağının cevaplarını bulabileceğimiz disiplindir.Eskişehir’i yöneten seçkinleri bu konteks içerisinde değerlendiriyoruz.Bravdanın Cin Alileri ve politika yapan kifayetsizlerin anlayabileceği basit şekli ile Eskişehirde bizi yönetenler işlerini iyi yapıyorlar mı??

Eskişehir’i in güç sahibi yönetici elitleri Ak Partinin kudretlileri ile CHP’nin Belediyeyi yönetenlerinden oluşuyor.
Bu seçkinlerin isimler, kim oldukları, değer yargıları, kendi kişilikleri ile işimiz yok. Bizi hangi siyasi değer yargıları ile yönettikleri,yönetim sanatlarının adalet ve etik erdemlerini taşıyıp taşımadıkları ilgilendiriyor.

Ak Partinin kudretli üç milletvekili kendi arasında senkronize olamadığı gibi, Ak Partinin Eskişehirde ki tüm senkronizesini de bozuyor.Ak Partinin Eskişehirde dağınık halinin en büyük sorumlusu kendileri ve çevrelerinde akıl verenleri.Chp Belediyeleri 20 Yıllık Belediye yönetimlerinde en rahat günlerini yaşıyor.Odunpazarı ve Tepebaşı Meclislerinde toplasan 5 meclis üyesinin muhalefet ve mücadele ettiği koskaca bir parti.Çok yazık.Ak Parti de milletvekillerinin Chp’li Belediyelerin herhangi bir iş ve işlemleri hakkında yorum yaptığını duydunuz mu? İçlerinden bir sayın Milletvekilini ayırıyorum kendisi Eskişehire kafa olarak mars kadar uzak olduğu için kendisi fotoğraf vermek için ziyaretlere devam edebilir.Kendisinden tek beklentimiz dönemini hayırlısı ile bitirmesi.
Chp’li Belediye Başkanları ve yönetici seçkinleri en rahat dönemlerini yaşıyorlar. Nasıl yaşamasınlar Büyükşehir Belediye Başkanı kaçak villa yapıyor karşıda eleştiren sadece biz. Aynı Belediye kendi arazisine kaçak ve yasadışı Otel servis ediyor birilerine yine yazan biz ve Vedat Alp. Tepebaşın da Ahmet Ataç’a dokunan yok, onunda kimseye dokunası yok. Ak Parti ve Chp iktidar, muhalefet tek vücud şekilde yaşıyorlar.Mutlu birlikteliklerini tebrik ediyorum.

Şüphesiz Eskişehir’in en tartışmalı yönetici eliti Mercedesli Solcu Belediye Başkanı Kazım Kurt ve villalı özel yoldaşları. Kazım Kurt’u ve yoldaşlarını niye bu kadar eleştirdiğimiz aklınıza gelebilir. Bu sorunun cevabını etik ve siyasetin neden ayrılmaz bir ikili olduklarında bulabilirsiniz.Odunpazarı Belediyesini yöneten solcu Belediye Başkanı Kazım Kurt ve yoldaşların yönetim politikası etik ilkeler ve erdem yerine bir grubun ve kesimin çıkarını korumaya odaklanmış durumda.Kendi partisinden iki kez atılan, Yılmaz Hocanın sihirli eli değesiye kadar girdiği her seçimi kaybeden başarısız siyasetçi Sayın Kazım Kurt ve yoldaşlarının yönetim sanatının Eskişehirin barış ve tolerans ortamını zehirlediği için eleştiriyoruz.

Bizi yönetenlerin siyaset felsefesinin derinliğine sahip olup-olmadıklarının ve sahip olmalarının gereklilik mi, değil mi sorularının cevabını takdirlerinize sunuyorum. Kaba-saba olmanın halk adamı olarak pazarlanmasından, kibirli siyasetçilerin ve yönetici elitlerin koşulsuz biat taleplerinden, Aziz Nesin’in Zübük romanına benzeyen tiplerden, menfaatçilerden, ihalecilerden, ADARGA’dan, AKÇE’li işlerden, rakı masalarında gazetecilik yapanlardan ve en önemlisi dostlarını satanlardan Allah’a sığınıyorum.