Fakirleşiyoruz
Ağustos ayı TUİK enflasyon rakamlarını açıkladı. Bütün rakam oyunlarına rağmen durum çok vahim. En yüksek enflasyon oranı. ÜFE rakamları ÜFE’ nin iki katı. Doların son anda yeniden fırlamasının yansımalarını Ekim, Kasım’ Aralıkta’ da göreceğiz.
Şimdi, enflasyon hesaplamalarında “çekirdek” enflasyon rakamları kullanılacakmış.
Hep alavere, dalavere. Bizlerde yedik!
Sarayın çevresi herhalde çarşı, pazarı görmüyor. Eeee ne de olsa aylık gelirleri Türkiye ortalamasının çok üzerinde.
Asgari ücretli nasıl geçinecekmiş?
Dar gelirliler nasıl geçinecekmiş?
Düşük gelirli emekliler nasıl geçinecekmiş?
Ekonomi çok kötü yönetiliyormuş vallahiumurlarında bile değil!
Doların patlatılması raflara zam olarak yansıyor. Şimdide zincir marketler denetim altına alınacakmış.
Neyle.
Polisiye tedbirleri ile.
Olmaz beyler.
Biz bunların olmayacağını bilenlerdeniz. Çünkü yaşadık.
Gençliğinde Sayın Recep Tayyip Erdoğan’da yaşadı.
Rafa gelen her gıdanın, deterjanın bir maliyeti var. Fiyat denetimlerinin denetim yetkisi Ticaret bakanlığında. Şimdiye kadar neden denetleyememişler?
Bir sonuç alınabilir mi?
Hayır..
Hale giren her sebze ve meyvenin bir maliyeti var ve anlık olarak ticaret Bakanlığı dijital ortamda fiyat hareketlerini on –line olarak izliyor.
Peki, sorun ne?
Hala yılan hikâyesine dönen HAL yasasını çıkartmadılar. Neden kimse sormuyor çıkartmadınız diye?
Ticaret ve esnaf odaları başkanları nerede? Neden sus puslar?
AK Parti iktidarı göstermelik denetim yapıyor. Zira denetlediği kesimler onların “oy” tabanı.
Al gülüm ver gülüm.
Her şey “oy” için.
Hani! Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde her şey yolunda olacaktı. Olmadı.
Hani faiz düşecekti.
Hani enflasyon olmayacaktı.
Olmadı.
Demek ki bu sistem işe yaramıyor.
Ekonomiyi emir komuta ile yönetemezsiniz? Ekonomi “enfekte” olmuş durumda.
19 YILDIR AK PARTİ TEK BAŞIMA İKTİDAR.
3 Kasım 2002 yılından beri.
Yani parlamenter hüküm sisteminde tam iktidar.
Koalisyon falan değil. Hiç kimseye siyasal olarak muhtaç değildi.
Ak parti hiçbir mazeret üretemez.
Amalar yok.
Amasız, fakatsız, çünküsüz bir iktidar.
Allah kimseye böyle bir iktidarı nasip etmedi.Seçim sisteminin adaletsizliği nedeniyle Muhafazakâr, mütedeyyin, mukaddesatçı iktidara geliverdiler.
Hedefleri vardı.
Ekonomideki bozulmalar AK Partiyi iktidara taşıdı.
Oylar AK Partiye dendi.
Enflasyon mutfağı yakıp geçmişti.
Yolsuzluklar ayyuka çıkmıştı.
Bankaların içleri boşaltılmıştı.
Faizler çok yüksekti.
Üretim durma noktasın gelmişti.
Cari açık sorunu vardı.
Kısacası ülke yönetilemez konumdaydı.
Millet bıkmıştı.
Ve Koalisyon hükümeti Bahçeli’ nin çıkışı ile erken seçim kararı aldı seçimler yapıldıktan sonra DYP; ANAP; GENÇ PARTİ, REFAH PARTİSİ, DSP baraj altında kaldılar.
Kader anı.
Şimdi, geçmişe bakıyorum.
O günün rakamları ile mukayese ediyorum kendi gelirimi.
7 tane küçük altın alıyormuşum emekli maaşımla.
Şimdi 3.5 tane.
O zamanki paranın satın alma gücü mukayesesini yapıyorum gıda maddeleri ile..
Bugün, o günkünün satın alma gücü paritesinin yarısına düşmüşüm.
Yani fakirleşmişim.
Kısacası, 2021 şartlarından daha kötü durumdayız.
Tabii ki borçlarımızı bir kenara koyuyoruz.
Şimdi gelinen durumda çanlar çalıyor AKP için, fakat bu sesleri kimse duymak istemiyor.
Teşkilatlar bu sesleri kulak tıkamışlar.
Milletvekilleri kulak tıkamışlar.
Duymazlıktan geliyorlar.
“Güç zehirlenmesi” diye tarif ediliyor siyaset bilimciler.
Hayır!
İtirazım var.
Bu durum güç zehirlenmesinin çok ötelerine taşmış durumda.
Adını şimdilik koyamadım.
Sadece şunu biliyorum.
AK Parti nasıl toparlanacak bu sistemde?
Sistem tıkanmış durumda.
Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık misali.
Sağa baksan delta varyantlı virüs, sola baksan “mu” varyantlı virüs.
Bir bakmışsın seçimlere giderken mööö virüsü..
***
Evet, eski parlamenter sistemin önemli eksikleri vardı.
Ama, demokratik süreçler ve denetim kanallarıişliyordu ve sistem kendisini değiştirebiliyordu, yenileyebiliyordu.
Öyle olmasa AK Partinin iktidar olma şansı olabilirmiydi.
Bunun en somut örneği AKP’nin iktidar olması.
Şimdi, o Demokratik kanallar tıkandı.
Artık AK PARTİ post modern atanmışların vesayet sisteminin iktidarını kurmuş durumda.
Eskiden bürokratik vesayet vardı.
Şimdi AK parti oligarşisi vesayeti var.
Ne değişti?
Koltukta uzun dönem oturmalar rehaveti getiriyor.
İnsanı yozlaştırıyor.
İnsanlar yozlaşıyor.
Sonuç. Kim ne derse ben bildiğim masalları okurum anlayışı hüküm sürüyor.
Masallarda yakında bitecek.
Yakın gerçekleri görmek istemiyorlar veya göremiyorlar.
Tıpkı FETÖ terör örgütünü göremedikleri gibi.
Aslında bilinen ve görünüyorlardı ama görmüyorlardı.
Göremiyorlardı. Gözleri bağlanmıştı.
Bunlara göz boyacısı deniyor.
****
Doğru ve yanlış birbirine girmiş durumda. Dar gelirlilerin ve geliri hiç olmayanların ekonomide çekilen sıkıntılar
AK parti 19 yıldır ekonomik hiçbir ekonomik hedefi tutturtamadı.
Enflasyon mücadelesinde, faiz politikalarında hedeflerin çok gerisinde kaldı.
Anlaşılıyor ki; ekonomi politikasının başında olanlar enflasyon la mücadeleyi bırakmış durumdalar.
Durum bunu gösteriyor.
Emir komuta ile faiz indirimi, kurlar serbest.
Siz en iyisi mi “dalgalı kur’ a” geçin dalganıza bakın beyler.
Enflasyon ile mücadeleyi de bırakın.
Çünkü bu akılla bunu başaramazsınız.
Göreceksiniz bakın. Yeni gelen merkez bankası başkanı da havlu atacak.
Hazinenin borç rakamlarına bir bakın.
2022 çok zor bir yıl olacak?
İhracatta ve reel sektörde, imalat sanayinde üretimimiz artar bunu ihraç edebilirsek 2022’ yikurtarırız.
Cari açık ne kadar az olursa, o kadar rahatlarız.
Veya, çıkış için öne alınmış bir seçim.
Ya! Herru, ya merru!
Kim bilir?