Kadın Muhtarı Döverken İstanbul Sözleşmesi Yok muydu?

Kadına karşı şiddetin literatürde tanımı tehdit, baskı veya özgürlüklerinin keyfî engellenmesi ile  kadının psikolojik fiziksel ve cinsel olarak zarar görmesi veya acı çekmesi ile sonuçlanmasıdır.

Kadın ve çocuk, göç, savaş ve doğal afetler gibi olağanüstü durumlarda en çok acı çekenlerdir.

Maalesef çağımızın olağan günlerinde de, kadın şiddet ve cinayetin hedefi.Türk devletinin İstanbul Sözleşmesinden çekilmesi ile kadına yönelik şiddet ve cinayet tartışmaları alevlendi.

Eskişehir’in mümtaz basınının herbokologlar gibi eğitim almadığımız konularda ahkam kesmeyeceğim. Adımızın önüne yılların eğitimi ve emeği ile aldığımız sıfatı dahi yazarken ve söylerken imtina ederken, isimlerinin önüne arkasına uyduruk, kaydırık ünvanlar uyduranlardan değilim. İstanbul Sözleşmesini savunanlarla, sözleşmeden çekilinmesini müdafaa edenler içerisinde, hadiseye hukuk ve sosyoloji disiplinleri ile bakanlara saygı duyuyorum. Hiç olmazsa fikri tartışmalarını bir sistem üzerinden yapıyorlar. Diğer yanda politik materyal olarak görenler var ki…

Eskişehir’de, ülke veya kent gündemindeki her konu üzerinden politik çıkarımlar yapan bir siyasi figürümüz var.  Kendisi Odunpazarı Belediyesi’nin Başkanlığını ifa ediyor: Av. Kazım Kurt. Dişim ağrıyor deseniz, ‘AKP’ ile başlayan cümle kurar. TOKİ için demediğini bırakmaz bir bakarsınız TOKİ’nin yaptığı dubleks evde oturur vs vs vs vs vs.

Kazım Kurt Bey halk merkezlerine afiş astırır, İstanbul Sözleşmesi yaşatır diye. Evlenen çiftlere İstanbul Sözleşmesi hediye eder. Duyarlılık kasar cinayetle katledilen kadınlarımızın adını oraya buraya verir. İşci ile toplu sözleşme yapar, ‘eşine şiddet uygulayanı işten atacağım’ der. Der çünkü bütün bunlar reklam ve piar çalışmalarıdır.

Kazım Kurt Bey Eskişehir’de kadına şiddeti ve İstanbul Sözleşmesi’ni savunacak en son kişidir. Kazım Kurt Bey Eskişehir’de iyi niyetle İstanbul Sözleşmesi’ni savunanları kontamine etmektedir.

Belediye Başkanı Kazım Kurt Bey’in İçişleri Bakanlığı’na resmi yazı yazarak, istisna yol ile sınavsız hampadan memur ve çifte müdür yaptığı özel kalem müdürü, kadına şiddet uygulamaktan hem adli hemde maddi ceza almıştır.

Belediye Başkanının özel kalem müdürü bir kadına şiddeti belediye başkanının da katıldığı bir açılışta gerçekleştirmiştir. Tesadüf…

O günkü kamera görüntüleri de sonradan kaybolmuştur. Sayın Belediye Başkanı Kazım Kurt Bey, kadına karşı şiddet eylemlerinde duyar kasarken özel kalem müdürünün eylemi karşısında ne yapmıştır anlatalım… Beyefendi anormal bir durum görmüyormuş… muş muş muş, daha üst yargı kararı da bir gelsinmiş… miş miş miş. ‘Benim adamım yaparsa gözümü kaparım, reklamımı yaparım.’

***
AK Partili veya MHP’li bir belediye başkanının özel kalem müdürü, başkanının ve insanların gözü önünde bir kadını dövse Kazım Kurt Bey bütün iticiliği ile konuşurdu. “Bu AKP’li veya MHPliler…” diye başlar sonrası ıvır zıvır…

Bunların demokratlığı, solculuğu yanlış kolu havaya kaldırmaktan ibarettir. Vosvos’a binen Uruguay Devlet Başkanı’nı Eskişehir’e getirdiği günlerde, ilçe belediye başkanı olarak kullandığı makam arabası da AUDİ veya Passat’dı… Haksızlık etmeyelim  Sayın Başkan’a; sol görüşün babası Marx Alman olduğu için, makam aracı tercihini Alman otomobili olarak belirlemiş olabilir. Bu köşede solcu geçinen fakat solu sağı bilmeyenler için önümüzdeki günlerde Marx ve Engels’in Komünist Manifesto’sunu, Saint Simon’un sosyalizmi ile Avrupa Sosyalizm’ini okuyacaksınız. Daha hangi kollarını havaya kaldıracağını bilmeyen solcu  geçinen solcularımıza da ilan edelim.

***

Sonuç olarak Allah bunlara vicdan ve izan versin, unutmasınlar kendilerinin de eşleri ve çocukları var… Cezasız bıraktığınız suç bumerang gibidir, bir gün döner dolaşır sizi vurur. Kadına her şart altında  her nevi şiddeti uygulayan istisnasız herkesi lanetliyorum!