Katolik Nikahı
Korona ülkemize, insanlarımıza hiç iyi gelmedi. Literatüre geçen bir tıp makalesinde Psikiyart hanımefendinin çalışmasında koronanın tahribatını bütün açıklığı ile görmek mümkün. Maalesef evde çocuklara şiddet artmış. Toplumda tanık olduğumuz öfke patlamasından, evde kalan çocuklarımıza düşen pay inanılmaz. Evde çocuklara şiddet artışı her türlü problemlerimizden daha önemli.
Sokaklarda birbirimizi yediğimiz yetmedi, eve kapanınca çocuklarımıza sarmaya başladık. Boşanmalar ve aile içi şiddette de müthiş artış var. Siyaset yangın yeri, ateş bütün partilerin içerisini ve ülkenin tansiyonunu arttırıyor. Geçen hafta Eskişehir’de, özgürün basını ve belediye yandaşı site ve yine belediye yandaşı yazar-çizerin haricinde kalan vicdan tartısını kaybetmeyenlerin Odunpazarı Belediye Başkanının, kentin okullar bölgesine bar – meyhane – pavyon açma taarruzuna karşı direnişi vardı. Hemen her konuda ahkam kesen yandaş yazar-çizer takımının CHP’li belediyeler hakkında tek kelime edemeyeceklerini tekrar gördük.
Yandaşlar en azından istikrarlı. Söz konusu Eskişehir’de belediyeler oldu mu sus pus oluyorlar… Diğer taraftan her gün insanlara ahlâk, demokrasi ve dürüstlük dersleri veriyorlar. Eskişehir’de köşelerinden ve sosyal medya hesaplarından internetten buldukları ‘anlamlı ve güzel sözler’i kendi sözleri gibi bize anlatanlara en son okudukları kitabı sorsanız ‘Cin Ali’ cevabı verirler.
Oradan buradan derken İYİ Parti’den ihraç edilen Ümit Özdağ’ın açıklamaları CHP, HDP ve İyi Parti’nin aralarında ‘Katolik nikahı’ kıydıklarını bir kez daha teyitleştirdi. Ümit Hoca’yı tanıyan, bilen biri olarak söylemek isterim: Sevin sevmeyin katıksız bir vatanseverdir. Anti-Emperyalisttir, öyle sol kollarını havaya kaldırınca kendini solcu zanneden çakma anti-emperyalistler gibi değil. Ölüm tehditleri ile 25 yıldır yaşar. Ümit Hoca bunları ‘Anayasa değişikliği yaparken iş üstünde yakaladım’ diyorsa, belgesi ile söylüyordur. Bunların Anayasa değişikliği için iş tutma işi bir öteye geçmiş, ölümüne kanka olmuşlar. Sayın belediye başkanının ‘Bar-Meyhane-Pavyon’ açma taarruzuna CHP, HDP, İyi P, Babacan’ın ve Davutoğlu’nun partilerinden ses çıkmadı. Bu kümeleşmeyi irdelemek lazım. CHP kendi partisinin belediye başkanına karşı çıkacak değil, Kılıçdaroğlu’nun CHP’si de formatlandı. Anayasaya Türk kelimesini koyan Türkçü, son Türk Devletinin kurucusu Büyük Atatürk’ün rozetini yakalarına takıp Kürtçü, bölücü HDP’ye oy isteyecek kıvamdalar. HDP’de karşı çıkacak değil. İyi Parti ile de CHP Katolik nikahı kıymış. Sorsanız MHP’yi Ülkücülüğe ihanet ediliyor diye terk etmişler, ben de onlara sorayım: “Tanrı dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslüman” olan Ülkücü; Bar-Meyhane – Pavyon açar mı? Size göre açar biliyorum.
Gelelim muhafazakar Babacan ve Davutoğlu kliğine. Pardon entelektüel muhafazakar bunlar… Kibirleri bulundukları her yerin huzurunu kaçırır. CHP’ye çoktan eklemlenmişler, bu kibir kumkuması adamların partilerinin Eskişehir temsilcileri bile eklemlenmeye, amiyane tabirle kuyruk olmaya hemen hazır hale gelmişler, sus pus olmuşlar Bar-Meyhane-Pavyon açmaya. Ranta hayır deseniz Tayyib Erdoğan puan kazanır değil mi? Artık bu ‘Bar-Meyhane-Pavyon-rant’ girişimini ben de destekliyorum. Eskişehir’de nerede huzur varsa oralara da açsın sayın belediye başkanı. Açılan bar-meyhane-pavyon-rant mekanlarının açılışlarını da hep beraber yapsınlar. Meyhane-pavyon açılışı müziksiz olmaz, açılışlara da Grup Yorum’u davet edersiniz, kafayı bulduktan sonra, tutsak dediğiniz Selahattin Demirtaş’ın Seher’ini okur birbirinize sarılır ağlaşırsınız.
Ağlamak deyince Bülent Arınç’ı da davet etmeyi unutmayın. Türkiye’de siyaset böyle bir şey… Normal insanlar maske ve kusmaya karşı poşetle gezmek zorunda. Affınızı istiyorum bunları yazarken midem tekrar bulandı, tuvalete gitmem lazım….