Korona Günlerinde Siyaset Yapmak
Kahveye gidemezsin kapalı. Çarşı pazar dolaşamazsın korona tehlikesi kol geziyor. Hastanelere gidemezsin her yer korona kaynıyor..
Siyasetçilerin dillerine pelesenk ettiği, dillerinden düşürmediği gerektiğinde hemen dillere gelen, sık sık başvurulan: “Milletçe birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğumuz bu zamanda… ” diye başlayan hamasi nutuklarıyla hep duyduk..
Şimdilerde günde üç öğün bu sözleri işitiyoruz. Muhalif bir ses mi çıkıyor; hemen cevabı hazır: Şimdi politikanın zamanı mı?
Peki, bu zamanı kim belirliyor?
Bizdeki, muhafazakâr-mütedeyyin tuzu kuru olanların demokrasisi böyle. Valla işine gelirse.
*****
Eskişehir gündeminde AK Parti’de il başkanı kim olacak kulis dedikoduları devam ediyor. Korona falan takmıyor ama enfekte olanlar her geçen gün artıyor.
Henüz entübe olanlar yok
Kulisler, AK Parti’nin dışarıdaki karargâhlarında yürütülüyor. Belli aday belirleme organizasyonların yapıldığı karargâhlar var. Akıl daneleri burada toplanıp istişarede bulunuyorlar. Dile kolay siyasi tarihin en uzun süreli iktidarda kalan partisi. Gömlek değiştiren merkez sağda yer alan muhafazakâr – mütedeyyin – siyasal organizasyon başarıya ulaştı ilk seçimde iktidar oldu.
Eskişehir özelinde ise başarıya ulaştığı pek söylenemez. Özellikle belediye başkanlıkları seçimlerinde başarısız. Bu gidişten genel başkan da hiç memnun değil. Yaptığı konuşmalarda sürekli belediye seçimlerini vurguladı ama Milli İrade, AK Parti’y tercih etmedi.
AK PARTİ BELEDİYE SEÇİMLERİNDE AĞIR BİR YENİLGİ ALDI!
Eskişehir merkezde de tam bir başarısızlık söz konusu. Özellikle aday belirlemeler de çekilen sıkıntılar, zamanında belirlenemeyen adaylıklar, Zihni Çalışkan’ın atama ile il başkanlığına getirilmesi, SKM yönetim biçiminin yetersizlikleri, üç milletvekilin bir araya gelememeleri, herkesin içe dönük güç gösterisinde bulunmaları, kibirlenmeler ve birbirlerine çelmeler takmaları, teşkilatların çalışmalarını rölantiyealmaları, eski ilçe başkanlarının ve yönetimlerin ters manyel çalışmaları seçim sürecini ve adayları çok olumsuz etkiledi.
Aradan neredeyse 2 yıla yakın bir zaman geçti.
Atanmış il başkanı görevine devam ediyor. Ancak genel merkezi sürekli tavaf edenler de yok değil. Açıktan şunu söylüyorlar:
Zihni Çalışkan’ın il başkanlığının devam etmesi halinde, yapılacak seçimlerde ağır bir yenilgi alınması söz konusu. Örnek olarak, belediye başkanlık seçimlerini referans olarak gösteriliyor. Zihni Çalışkan seçimler öncesi verdiği demecinde 15’ de 15 diyordu.
Genel merkez de bunu görmüyor olamaz. Birçok ilde kongreleri yapılmış olmalarına rağmen, ilçe ve il başkanlarının görevden almaları devam ediyor.
Hedef belli: ‘Bu iş Zihni Çalışkan ile yürümez!’ diyenlerin sesleri her geçen gün daha da gür çıkmaya başlamış durumda.
Bu düşüncenin aksini söyleyenler de var. Bunların başında Nabi Avcı ve Emine Nur Günay geliyor. Dere geçilirken at değiştirilmez!
Sorun buradan kaynaklanıyor!. Herkes kendi çıkar hesaplarını yapıyor. Öyle “dava” falan hikâye…
‘Küçük olsun, benim olsun’ dar kadroculuk anlayışı varlığını sürdürüyor.
ESKİŞEHİR TEŞKİLATI FOKURDUYOR..
Harun Karacan’ ın çok uzun zamandır sesi, soluğu çıkmaz oldu. Çekimser bir duruşu var. Odunpazarı’ndaki iletişim bürosu da işlevini yitirmiş durumda. ‘Bana ne! Ne halt ederseniz edin’ der gibi.. Diğer vekiller ile, zaten araları pek limoni. Biri kapıdan girerken diğeri çıkıyor.
Şimdilik, fotoğraf bu. İl başkanlığı için isimleri gezdirilenler var bu fuayede. Bunların başında İbrahim Atıcı geliyor. Atıcı’yı ziyarete gidenler, ‘yeni otomobilin de hayırlı olsun, iyi günlerde kullan’ diyorlar!
İbrahim de sık sık genel merkeze gidip Numan Kurtulmuş ile görüşüyor ama henüz yeşil ışık almış değil. İbrahim’in de Burhan Sakallı’nın büyükşehir belediye başkanlığı için nasıl mücadele ettiği biliniyor..
Numan Kurtulmuş’tan özür dilemesi de bu yüzden. Kripto bilgiyi o da biliyor. Nezaketinden fazlaca konuşamıyor!
Şimdilerde bin pişman.
Kimin? için mücadele ettim diye veryansın ediyor.
*****
SAKALLI OLSUN
AK Parti’nin Mihalıççıklar kanadı Burhan Sakallı olmasını istiyor.. ‘Neden?’ diye sorduğumuzda; “Tanınan ve bilinen bir isim. Büyükşehir belediye başkan adayı yapıldı.. Teşkilatı toparlar diye düşünüyoruz.. İçerideki ve dışarıdaki kırgınlıklara son verir.”
Bu düşünceye şiddetle karşı çıkanlar da var. Çıkanlardan biri deİbrahim Atıcı. Odunpazarı’ na aday, Büyükşehir’e aday, il başkanlığına da mı? Bizim işimiz, bunları bir yerlere mi getirmek yoksa teşkilatçılık mı yapmak!. Yeter artık.. Adamlıktan nasiplerini almayanları sırtımızda taşımaktan bıktık..
Yok mu nitelikli bir aday? İçimizden çıkartamıyormuşuz. Eğer çıkartamıyorsak bu da bizim ayıbımız. Mülkiyeli, maliyeci İbrahim Atıcı oldukça dolmuş anlaşılan. İsyan ediyor, tepki koyuyor!..
Onun bu düşüncelerini de paylaşan ve hak veren AK Partililer de yok değil..
DÜNDAR ÜNLÜ TEKRAR GÖREVE GETİRİLİR Mİ?
AK Parti’nin kamuoyunda ismi geçen isimlerden biri de Dündar Ünlü.. Parti içinde sevilen bir isim. Ancak mebuslar tarafından pek sevildiği söylenemez. Dündar Ünlü öyle ‘pat’ diye il başkanlığını kabul edecek bir yapıda olan biri değil. Milletvekilliklerine, emeği olmayanların ilk sıralara yerleştirilmelerini demokratik olarak değerlendirmiyor. Deneyimleri onu bu göreve ancak şartların kabul edilmesi halinde kabul edebileceğini söylemekte. Şimdilik ortamı değerlendirmekle kendisini sınırlandırmış durumda..
Kulislerde ismi dolaştırılanlardan biri de Serhat Tunç. Geçtiğimiz seçimlerde milletvekilliği adayı olmuş bir isim. Genç, potansiyel adaylarından.
HASAN TUÇ
2019 Tepebaşı Belediye Başkan adayı. 90.783 oy almış… % 41 oy ile 2. Olmuş. Partinin tabanında sevilen bir isim. Bürosu, hemen her gün il başkanı adayı ol diyenlerle dolup taşıyor. Arkasında eski milletvekillerinin destekleri var. Eski efsane başkan olarak gelenlere kayıtsız kalmayacağı kulislerde söyleniyor. İyi de il başkanı aday olmak genel merkezin izninden geçtiğini bunlar bilmiyorlar mı?
Gerçi korona COVİD-19 epey AK Partili’yi yakalamış durumda. Hasan Tuç ve kankası Mustafa Birsen de yakalananlardan… Aldığımız haberlere göre, “karantinada”lar. Anlaşılan bolca düşünme vakti var.
Bakalım, genel merkez kime yeşil ışık yakacak? Kolay değil. Önümüzdeki seçimlere hazırlanmak, bunları organize etmek çok ciddi finansa ihtiyaç var. Bunları “kim” karşılayacak? Malum AK Parti’de, paran yoksa teşkilatçılık yapamazsın. Ne milletvekillerinin eli cebine gider ne de genel merkezlerin.
*****
AK PARTİ’de KAFANA GÖRE ADAY OLAMAZSIN!
Pandemi siyasal yaşamı yeniden şekillendirecek Merak edilenler kongre yapılacak mı? Sipariş yapılacak kongrede aday kim olacak? Yönetimde kimler yer yer alacak?
Teşkilatlar yeniden yapılandırılırken kimler? Tasfiye edilecek.
Partilerde politika yapma biçimi böyle oluyor.
AK Parti’de ‘İl’ başkanı kim! olursa olsun işi çok zor. Başarısız olursan fatura ona kesilir. Başarılı olursan ödülü milletvekili alır.
Şimdilik, özgül ağırlığı olanlar il başkanlığına aday olarak Belki ordu’ da havadan ulaşım danışmanı olanlar bir bakmışsın İl başkanı oluvermiş. Yok mu? Sesimizi duyacak bir babayiğit!
*****
TEŞKİLATÇILIK YAPMAK ÇOK ZORDUR Teşkilatçılık zor iştir. İşinden gücünden zaman ayırmak zorundasın. Paran pulun gider. Herkesin derdini dinlemek zorundasın. Kiminin cebine para, kiminin karnını doyurmak zorundasın. Kömürü olmayanlara kömür, aşı olmayanlara gıda kolisi göndermek zorundasın. Hastanın derdine koşmak zorundasın.
Kiminin düğününe, cenazesine gitmek zorundasın. Senin tatil yapmak, dinlenme hakkın yoktur. Bunları yapmazsan sana gönül koyarlar, sırası geldiğinde lafını söylerler.
Eşinden, çocuğundan zamanı feda etmek zorundasın. Koşturur durursun. Ne sabahın, ne gecen vardır. Peki, bu özverilerin sonucunda aday olmak istersin Gönlünden Mebus olmak gelir. Birikimlerini TBMM sinde devam etmek istersin!..
İL başkanlığından istifa etmeden önce,genel merkeze danışırsın. Ben milletvekili adayı olmak istiyorum. Eğer olurunuz olursa aday olmak istiyorum. Genel merkezler sözde Yeşil ışık yakarlar. Öyle ya, yıllarca partiyi omuzla, her derdinle ilgilen, paranı harca, zamanını harca… Listenin ilk üst sırasında yer alırım umudunu taşırsın.
İşin gerçeği öyle olmuyor. Genel merkezlerden gelen kesinleşmiş aday listelerinde umduğun sıralamada kendini göremeyince büyük hayal kırıklığına uğrarsın.
Seni seçilemeyecek 4,5,6,7 sıraya koyuverirler. Dolgu maddesi..
Sonrası “efkâr” dağıtma şarkıları söylenir… Hüzzam makamında.
Sözün özü
“Ey kardeşim, senin ruhunun yaşantısı, ıssızlıkla çepeçevre sarılmıştır ve eğer bu ıssızlık ve tek başınalık olmasa, ne sen SEN, ne de ben BEN olabilirdik. Eğer bu ıssızlık ve tek başınalık olmasaydı, senin ağzından çıkan sözcüklerin benim ağzımdan çıktıklarına inanır; ya da senin yüzüne baktığımda aynadan kendi yüzümü seyrediyorum sanırdım.”
Halil Cibran…