Raylı Sistemler Test Merkezi.. Uraysim…
Eskişehir basınında en çok tartışılan konuların başında geliyor.
Bu konuda kimler konuşmadı ki?
Bu konu politize edildi.
Çağdaş, Eskişehir de ise, kısır tartışmalar yaşandı.
Projenin, orasından burasından çekildi.
Ama şu gerçek unutuldu.
Eskişehir’in atak yapması lazımdı.
Maalesef bizde aydın geçineneler, projeye ideolojik pencereden bakmaya başladılar.
Bunun bir DEVLET projesi olduğunu unutmuş görünüyorlar.
Siyasetçiler ise, bilip bilmeden konuşur oldular.
Bu konuda biraz daha analitik düşüncelerini seslendiren ise, ESO başkanı CelalettinKesikbaş olmuştu?
Acaba! Kesikbaş başlangıçta proje ile ilgili ne kadar bilgi sahibi idi?
Bilmiyorum ama, şunu söylediğini biliyorum.
Keşke projenin başlangıcından itibaren içinde olsaydık?
Demek ki o zamanlar fark edememişler..
Bir pişmanlık ifadesi.
Tartışılan konu önemli.
Belki de Eskişehir’e atak yaptıracak bir projeydi.
Ama herkes saldırıya geçince, Kesikbaş birazgeri adım atmış gibi gözüküyor.
Belki de, proje bir iletişim kazasına kurban gidiyor.
Projenin asıl mimarı kim?
Hatırlatayım.
Projenin asıl mimarı olan Anadolu üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Davut Aydın’dır.
Göreve geldikten sonra iki yıl sonra bunu açıklamıştı.
Kamuoyuna hesap vermek için kanal 26 ekranlarında projelerini anlatmıştı.
Değindiği en çarpıcı konu başlığı ise,“URAYSİM” olmuştu.
Değindiği konular önemliydi.
Arşivimden çıkanlar.
URAYSİM’ in başlangıcı 2012.
Nisan 2013 de söyledikleri
Aradan 10 yıl geçmiş.
Bir proje bu kadar uzar mı?
Söz konusu Eskişehir ise uzar da uzar.
Her şeyi, çok biliyoruz ya.
Nedense her şeyi bilenler bu memlekette yaşıyor?
PROF.DR. DAVUT AYDIN ANLATIYOR.
Nereden başladık, nereye geldik, nereye gidiyoruz? Havacılıkla ve raylı sistemlerle ilgili çalışmalarımız var.
Bütün bu kent merkezli projelerimizi tek tek burada kamuoyuyla paylaşacağız. Göreve geldiğimiz zaman biz “strateji belgesi” ile yola çıktık.” “Vizyonlarımız doğrultusunda yolumuza devam edeceğiz” .
Artık, ben her işi yaparım ağabey anlayışının herkes için bitti. “En iyi neyi yapıyorsanız onu yapmak zorundasınız. Çünkü küresel dünya ve rekabet dünyası size bunu dikte ediyor, değilse faaliyetlerinizi sürdüremezsiniz.”
STRATEJİK PLANLAR DOĞRULTUSUNDA ÇALIŞIYORUZ.
Anadolu Üniversitesinin, stratejik plân çerçevesinde vizyon ve misyonu var. “Yaşam boyu dünya odaklı bir üniversite olmak” vizyonumuza bağlı olarak, misyonumuzu şöyle tarif ettik; kent, bölge, ülke ve dünya insanının yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla bilim, teknoloji, sanat ve spor alanlarında eğitim ve araştırma projelerine evrensel bilgi ve kültür birikimine katkıda bulunmaktır. Ayrıca, her yaştaki bireye nitelikli ve özgün, uzaktan veya örgün eğitim olanakları sunmak. “Bütün bunları yaparken temel değerlerimiz; şeffaflık, adillik, insan odaklılık, yenilikçilik, güvenirlilik, yaratıcılık, mükemmellik ve evrenselliktir.
Başta bahsettiğim hedeflerimize ek olarak, 16-17 tane daha, ana hedef ve alt hedeflerden oluşan birçok hedefimiz var.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN EN ÖNEMLİ PROJESİ.
Raylı sistemler projesi. “Lokomotif, vagon, tramvay, metro ve hızlı tren gibi çeken ve çekilen araçlar ile bunların parçaları dahil, tamamının uluslararası standartlara göre test edilmesi ve belgelendirilmesi gerekiyor. Şu anda böyle bir merkez yok. Ülke olarak bizim ürettiklerimizin hepsi Türkiye standartlarında, hiçbiri uluslararası standartlarda değil. Bu yüzden ihracatınız için büyük paralar ödemeniz gerekiyor. En azından standardınız yüksek bile olsa belgelendirmeniz gerekiyor.”
GÖREVE GELDİĞİM ZAMANKİ DURUM..
“Rektörlüğe geldiğim dönemlerde, raylı sistemlerle ilgili bir toplantı vardı. TÜLOMSAŞ’ ta (Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi A. Ş.) yapılan toplantıda, TÜLOMSAŞ Genel Müdürü Hayri Avcı ve ekibi, raylı sistem test merkezinin nasıl olması gerektiği konusunda bir proje sundular. İki soru sordum, ‘Raylı sistemler merkeziniz olmalı. Ama bunu kim yapacak? Hangi hukuki nedenle yapacaksınız? Bunun finansmanını kim yapacak?’
Bu sorulara kimse cevap veremedi, bende Anadolu Üniversitesi Rektörü olarak projeyetalip olduğumu söyledim. Ben bu projenin ne olduğunu biliyorum. Bu, Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli 100 yıl projesidir. Atatürk döneminden yarım kalmış bir projeyi geliştirmemiz gerekiyor. Üniversitenin, kentin ve hatta bütün coğrafyanın çıtasını arttıracak bir projedir bu.”
Eskişehir, Türkiye’de raylı sistemler merkezi olacak. “Üretilen araçların uluslararası standartlarda olması için 450 km’lik hızlı trenin, bütün bu araçların, demiryolu ile ilgili her şeyin test edileceği bir raylı sistemler test merkezinin ve sürecinin başlaması gerekiyordu. Çünkü,Çinliler 350 km. hıza ulaşmış durumdalar. DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) bize ‘450 km’yi hedefleyin. Şu an bu sistem çalışmaya başlamış durumda. Bununla ilgili olarak Avrupa’daki üniversitelerle de iş birliği ve anlaşmalarımızı yapıyoruz. Bununla ilgili protokollerimiz devam ediyor. Yurt dışına çok sayıda insan göndereceğiz.
TÜRKİYE’DE BUNU BİLEN ADAM YOK.
Raylı sistem mühendisi yok. İnsan gücü yetiştirilmemiş. Şimdi bunları da yetiştirip 3 yılın sonunda bir taraftan yatırım tamamlanacak, bir taraftan da uzmanlar olacak.
Bu da gelecekte Eskişehir’in Türkiye’de bir raylı sistemler merkezi olması demektir.” Dünya’da,hava alanı olan ve işleten tek üniversiteyiz.Üniversitemiz havacılıkta Dünya’da tek olma özelliği taşıyor Havaalanının kullanımı ile ilgili merak edilenlere de değinen Prof. Dr. Davut Aydın, şunları söyledi: “Havaalanı bildiğiniz gibi 3000 metreye ulaştı.
Bizim oradaki pistimiz kenarda kaldı. Şimdi yeni bir pist yapmayı plânlıyoruz. Uluslararası hava sahası ve kule anlaşmasının protokolünü imzaladım ve proje başladı. Şu anda uluslararası işliyor.
Dünya’da havaalanı olan ve havaalanı işleten tek Yüksek Öğretim Kurumu bizim üniversitemizdir.
Şu anda THY (Türk Hava Yolları) ile 100 tane pilot anlaşması yaptık, bunu 200’e çıkartmayı plânlıyoruz. Askeri nedenlerle bizim, havacılıkta uçuş alanımız çok dar. Bunun da timsali Anadolu Üniversitesidir. Bu güzel bir proje ve Anadolu Üniversitesi olarak maddi manevi her türlü desteği veriyoruz.
Detayları var ama, şimdilik özetledim.
Ne oldu Pof. Dr. Davut Aydın’a?
Ondan sonra yerine politik tercih olarak gelenler ve ya getirilenler.
Ne yaptılar?
Söylediklerinin üzerinden tam on yıl geçmiş. Bir arpa boyu yol alamamışız.
Aynı tas aynı hamam!
Maalesef, İnegöl kadar ihracatımız yok. Entelektüel Köşe kadıları da palavralar sıkıp duruyor !